İbadethaneleri yıkmak, zalimliktir
İyi insanlar, mescitlerin, kiliselerin, manastır ve havraların yıkılmasını engellemelidir
MEDYADA yer alan haberlere göre, Angola hükümeti ülkedeki Müslümanların ibadet yaptıkları camileri yıkmaya başladı. Eğer haber doğruysa bu çok vahim bir durumdur. Yüce Allah, asırlar önce ibadet özgürlüğünün engellenemeyeceğini ve ibadethanelere dokunulmayacağını şu ayette gündeme getirmiştir:
"Allah'ın mescitlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve mescitlerin harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır? Aslında bunların oralara korkarak girmeleri gerekir. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır." (Bakara, 114)
Bu ayetin insanlığa getirdiği önemli hakları şu şekilde açıklayabiliriz:
1- İbadet hakkı: Allah'ın isminin anılması, mescitte ibadet edilmesi manasına gelir. Çünkü, namazın bir adı da zikirdir (Taha, 14). İnsanlar, Allah'a ibadet etmek için belli bir mekân edinirler. Yeryüzünün mescit olmasına, yani namazın her yerde kılınabilmesine rağmen, cuma ve bayram namazları gibi bazı ibadetlerin toplu halde yapılması zorunluluğu vardır. Beş vakit namazı da cemaatle kılmanın sevabı büyüktür.
İbadetlerini belli bir mekânda yapmaları, insanların hem sosyal hem de dini haklarıdır. Bu hak, mabetlerin tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir. İbadet hakkı, bir ibadethaneye sahip olma hakkını da beraberinde getirmektedir. İnsanları, mescitte ibadetten alıkoymak, ibadet hakkını çiğnemektir. Bu ise zulümdür. Onun için yüce Allah böylelerinden daha zalim birinin olmadığını ifade etmektedir.
Tarihte ve Peygamberimiz döneminde böyle olayların olması, bu ayetin iniş sebebini teşkil etmiştir. Ayetin iniş sebebi olarak, bazı hükümdarların Beyt-i Makdis'i tahrip etmeleri, orada ibadet edenleri engellemeleridir.
Bu ayetin, Peygamberimiz döneminde, Müslümanları mescitte ibadet yapmaktan alıkoyan müşrikler hakkında indiği görüşü, şu ayetlerle de ispatlanmaktadır:
a) "Onlar Mescid-i Haram'ın görevlileri olmadıkları halde, Müslümanları oradan geri çevirirlerken, Allah onlara ne diye azap etmeyecek." (Enfâl, 34) Demek ki, Nebi döneminde, Müslümanların Mescid-i Haram'a gidip ibadet etmelerini engelleyenler vardı.
b) "Onlar, inkâr eden, Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi engelleyen ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir." (Fetih, 25) Bu ayet de, hac ibadetini engelleyenleri ele almaktadır. Olay, Hz. Peygamber döneminde meydana gelmiştir.
c) Cemaatle kılınan gece namazlarında imamın sesli, gündüz namazlarında sessiz okumasının sebebini İsra Suresi 110. ayette bulabiliriz: "Namazda yüksek sesle okuma, onda sesini fazla da kısma, ikisinin arası bir yol tut." (İsra, 110) Gündüz kılınan namazlarda kıraatın sesli olması halinde Müslümanlara eziyet edilmesi muhtemeldi. Onun için Hz. Peygamber, gündüz namazlarında sesli okumamıştır. Bu da bizi şu gerçeğe götürmektedir: Müslümanların ibadetleri engellenerek ibadet haklarına tecavüz ediliyordu. Bu 3 ayet, Bakara 114'ün iniş sebebini net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Belli bir mekânda ibadet etme hakkı kutsaldır; ona saygı duyulması gerekir. İşte bu hakka saygı duymayanları yüce Allah en zalim insanlar olarak tavsif etmektedir.
2- İbadethaneleri harap etmek: Ayetin ikinci bölümünde, mescitleri tahrip etmeye koşan, onları yıkmak için gayret sarf eden insanlar ele alınmaktadır. İbadet hakkını engellemek ile ibadethanelerin tahribine koşmak, birbirine yakın büyüklükte günahlar olduğu için Allah bunu da zulmün içine dahil etmiştir.
Yüce Allah, ibadethaneleri tahrip edip yıkanları, kötü insanlar olarak vasıflandırmaktadır: "Onlar, başka değil, sadece Rabbimiz Allah'tır dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah bir kısım insanları, diğer bir kısmıyla engellemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah'ın ismi anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler yıkılıp giderdi." (Hac, 40)
Bu ayetten anlıyoruz ki, yüce Allah mescitlerin, kiliselerin, manastır ve havraların yıkılmasını istememektedir. İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmed, bu ayetin hükmü gereği kilise ve havralara dokunmamıştır. İyi insanlar, bu tahribatı yapanları engellemelidir. Ayet, böylelerinin engellenmemesi halinde ibadethanelerin yıkılıp gideceğine dikkat çekmektedir.
Netice olarak diyebiliriz ki, insanlık daha çok özgürlüğe, daha çok haklara saygı duymaya doğru gelişmesi gerekirken ilkel toplumlar gibi bu hak ve özgürlükleri ayaklar altına almakta, insanlığın onuruyla oynamaktadır. Gelişmiş ülkeler buna dur demeli ve insanlığın onurunu kurtarmalıdır.
BAYRAKTAR HOCA yanıtlıyor
Cennette şarap ırmakları mı var?
■ Muhammed Suresi 15. ayette, "Cennette, içenlere çok lezzetli gelen şaraptan ırmaklar vardır" deniyor. Bu şarap, içilmesi haram olan şarap mıdır? Ahirette bu yasaklar kalkacak mı?
Ayetteki ifadede kastedilen, bizim şerbet dediğimiz içecektir. Yoksa bildiğimiz manada sarhoşluk veren şarap değildir. Zaten "şarap", Arapça'da "içecek" manasına gelir. Dolayısıyla cennette, içtiği zaman insana zevk veren tatlı sudan ırmaklar vardır, alkol ırmağı değil.
Hileli mal satmak haram mıdır?
■ Hocam, hileli mal üretip vatandaşı dolandıran, sağlığını tehlikeye atan, dolayısıyla haksız kazanç sağlayan kişiler var. Bu büyük bir günah değil mi? H.Ö.
Böyle yapılmakla birkaç çeşit kul hakkı ve zulüm işlenmektedir. Mesela, sağlıksız gıda maddesi satıldığı zaman, birincisi kul hakkını çiğnenmiştir. İkincisi, sağlığı tehdit ettiği için zulüm yapılmıştır. Üçüncüsü, toplumun sağlığını tehdit ettiğinden dolayı da bütün toplumun hakkı gasbedilmiştir. Diğer taraftan böyle mal satanların kazandığı para da kendisine haramdır.
Hac borcum için ne yapmalıyım?
■ Hacca gitmek istiyorum ama sağlık şartlarım izin vermiyor. Bu borcun üzerimden düşmesi için ne yapmalıyım? H.E.
Allahu Teala senin bu mazeretini biliyor. Bu borcun üzerinden düşmesi için Allah'tan af dileyeceksin.
- İçteki bozulma toplumu yıkar10 yıl önce
- Üstünlük sosyal statüyle olmaz10 yıl önce
- Dostunu düşmanını tanımak10 yıl önce
- Belaya sevinmek münafıklıktır10 yıl önce
- Müslüman barıştan yana olmalı10 yıl önce
- Yumuşak kalpli davranmak10 yıl önce
- 'Fitne, savaşmaktan kötüdür'10 yıl önce
- Zarar veren müesseseler10 yıl önce
- Kendini savunma hakkı şahsiyete10 yıl önce
- 'Birbirinizin ayıplarını araştırmayın'10 yıl önce