Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bazı günah ve hataların mikropları bulaşıcıdır, toplumun direncini, yani bağışıklık sistemini yok eder

İFTİRA denen iğrenç fiil, insanlık tarihi kadar eskidir. Bu fiil siyaseti, sosyal hayatı, akademik hayatı tahrip etmekte, günümüzde de bu kötülüğünü icra etmektedir. Onun için Kuran çeşitli kavram ve örneklerle bu iğrenç fiili anlatmaktadır. Bize düşen, insanlığı iftiradan kurtarmak için dua etmek ve insanlara onun iğrençliğinin bilincini vermektir. Bu konuyla ilgili kavramlar şöyledir:

1- İFK

"O iftirayı atanlar şüphesiz içinizden bir gruptur" (Nur, 11).

Ayetin bu kısmında geçen "el-ifk" kelimesi, "yalan söz, büyük yalan, günah" anlamına gelmektedir. Mekân kelimesiyle kullanılınca "kuraklıktan yerin yarılması" anlamına gelmektedir. Bu fiziki manayı sosyal anlama aktardığımızda, iftira insanlar arasında bir yarılma, bir kırılma, bir çatlama meydana getirdiği için bu anlamı almıştır diyebiliriz. Toplumla beraber kullanıldığında "toplumun huzursuzluğunu, işlerin kötüye gitmesi"ni ifade etmektedir. Bu da iftiranın, yalanın, günahın toplumsal hayata huzursuzluk verdiğine işaret etmektedir. İfk kelimesi rüzgarla beraber kullanılınca, "rüzgarın çeşitli yönlerden esmesi" anlamına gelmektedir. İşte bu maddi anlam, iftiranın, yalanın her yönden geldiğini, estiğini ifade etmektedir.

2- BÜHTAN

"Kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, büyük bir iftira ve iğrenç bir günah yüklenmiş olur." (Nisa,112).

Ayette günahı başkasının üstüne atmanın nasıl bir davranış olduğunun değerlendirmesi yapılmaktadır. Bu işi yapan insan ikili bir günah işlemektedir. Birincisi hata ve günah işlemesi, ikincisi de bu yaptığını suçsuz birine atmasıdır. Bunda da iftira ve iğrenç bir günah yüklenmiş olmaktadır.

Ayette, kişi işlediği günahı başkasına atarak toplumsal hayatı kirletmekte ve onun kirini başkalarına bulaştırmaktadır. Böylece Allah, günahın toplumsal boyutunu ele almakta ve onun nasıl katlandığına dikkat çekmektedir. Kimi kötülükler topluma ve ferdin kendi yapısına zarar verir ama bulaşıcı değildir. Bazı günah ve hataların mikropları bulaşıcıdır. Toplumda, yani sosyal hayatta geometrik olarak çoğalır, toplumun manevi direncini, yani bağışıklık sistemini kırar ve zamanla yok eder.

3- ATMAK

"İffetli kadına iftira atanlar" (Nisa, 4).

"İfk" denen iftira genelde başkasına işlemediği bir suçu işlemiş gibi göstermek iken, "bühtan" kendi işlediğini başkasına atmaktır. Sonuçta ikisi de iftiradır ama bühtan daha kötü bir iftira durumunun adı olmaktadır. İkisinin müşterek tarafı ise "atmak" fiilidir. Gerek Nisa Suresi'nin 112. ayetinde gerekse Nur Suresi'nin 4. ayetinde bu fiil geçmektedir. "İfk"te olmayan bir fiili, "bühtan"da ise olan bir fiili başkasının üstüne atmak vardır. Mesela birini öldürüp de suçu başkasına atmak bühtandır. Fakat işlemediği bir zina fiilini başkası için "O işlemiştir" demek ifktir. Açıklamalardan şu neticeye varabiliriz: Allah insan ruhunu karartan, erdemini alıp götüren, şahsiyetini çürüten, toplum hayatını kirleten eylemleri açıklayarak ahlak dersi vermektedir. "Bir de inkâr etmelerinden ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından dolayı kalpleri mühürlenmiştir" (Nisa, 156)

Ayet inkârı tekrar gündeme getirmiş, onun yanına Hz. Meryem'e yaptıkları korkunç iftirayı koymuştur. Buradaki inkâr, Hz. İsa'nın babasız dünyaya gelme mucizesinin inkârı anlamına gelmektedir. Bu ayetten, başka bir genellemeye varabiliriz: İman "güven, emniyet" kelimesinden türediğine göre inkâr da güvensizliği ifade etmektedir. Hz. Meryem'e güvenmediklerinden dolayı ona korkunç iftirada bulundular.

Güvensizlik ve iftira, kalplerinin mühürlenmesinin başka bir sebebi olmuştur. Doğru karar çıkmayan gönül mahkemesinin kapıları mühürlenmektedir. Mahkemelerinde adaletin çiğnendiği, yani doğru kararların verilmediği milleti Allah yıktığı gibi, doğru kararların çıkmadığı gönülleri de mühürlemektedir.

4- ALLAH'A İFTİRA

Bir de Enam 93, Hud 18 ve Nahl 116. ayetlerde Allah'ın demediğini Allah demiş gibi fetva verenlerin Allah'a olan iftirası vardır. Ayrıca Tevbe 30'da olduğu gibi Allah'ın çocuk edindiğini söyleyenlerin Allah'a olan iftirası vardır.

BAYRAKTAR HOCA yanıtlıyor

İslam'da kudsi hadis var mı?

■ Hocam bazıları "kudsi hadis"ten söz ediyor. Kudsi hadis sonradan mı çıkmıştır? H.R.

Kudsi hadis, manası Allah'tan, lafzı peygamberden olan hadislere denir. Bizlere öğretilen hadis usulünde hadisleri sınıflarken bunlardan birinin kudsi hadis olduğu anlatıldı. Ancak bu sınıflama, daha sonraki nesillere ait bir sınıflamadır. Ben böyle bir sınıflama olacağını tahmin etmiyorum. Çünkü yüce Allah bir şey söylemek isteseydi bunu vahiyle gönderir, Kuran'da bildirirdi.

Adak adamakla dilek gerçekleşir mi?

■ İslam'da adak var mıdır, bir şey adamakla dileğimiz daha kolay yerine gelir mi? L.S.

İslam'da adak vardır, adak kurbanı da vardır. Ancak adakta bulunmak, dileğinin mutlaka kabul olacağı anlamına gelmez. Ama dileğin yerine gelince adağını mutlaka yerine getirmen lazım.

Yeminimi bozdum ne yapmalıyım?

■ Hocam, öfkeye kapılıp gereksiz yere yemin ettim. Şimdi pişman oldum, yeminimden dönmek

istiyorum. Ne yapmam gerekir? E.C.

Üç gün oruç tutman gerekir.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar