Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Ukrayna’daki gerginlik sürerken Rusya’nın 16 Şubat’ta saldıracağı iddia edilmişti. Saldırı gerçekleşmedi ancak Ukrayna 16 Şubat’ı “Birlik Günü” olarak ilan etti. Kutlamalar yapıldı, evlere bayraklar asıldı.

Dün Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar ile son gelişmeleri ve Türkiye-Ukrayna ilişkilerini konuştuk.

Daha önce ülkesinde Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevinde bulunan Bodnar iki ülke ilişkilerinin ABD-Rusya gerginliğinin ötesinde olduğunu, hemen hemen tüm sahalarda büyük bir potansiyelin açığa çıktığını söyledi.

Büyükelçi Bodnar ticaret, sanayi, turizm, tarım, havacılık ve daha pek çok sektörde iki ülkenin iş dünyasına yeni fırsatlar sunduğunu söyledi.

Ukrayna’nın tek ve savunmasız kaldığı sürece Rusya'nın bu pozisyonunun süreceğini ve askeri hamlelerinden vazgeçmeyeceğini ifade eden Büyükelçi Bodnar, NATO’ya üyelik konusunda geri adım atmayacaklarını belirtirken “Haziran ayında NATO zirvesi sırasında Ukrayna ve Gürcistan’nın NATO'ya girmesi ile ilgili karar bölgedeki güvenlik tehditlerine en güzel cevap olurdu. Bu karar alınmadığı sürece Rusya tarafından gelen tehdit her zaman olacak." dedi.

Büyükelçiye geçtiğimiz gün Rus Devlet Dumasında kabul edilen sözde Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerine ilişkin kararı hatırlattım. Şöyle konuştu: "Rusya Donbas'taki silahlı çatışmaya taraf olarak kendi katılımını gizlemeyi başaramayacak. Rusya Devlet Başkanı Putin'in yasa tasarısını desteklemesi uluslararası hukuk ve güvenlik mimarisi için çok daha geniş ve yıkıcı sonuçları olacaktır."

Büyükelçi Ukrayna-Rusya arasında arabuluculuk konusunda net konuştu: “Şu an barışı sağlayabilecek yegane ülke Türkiye. Cumhurbaşkanları düzeyinde çok iyi ilişkiler var. Türkiye’nin her iki ülkeyle teması güçlü. İstanbul’da toplanacak bir zirveye biz ön yargısız evet diyoruz.”

Öyle anlaşılıyor ki Ukrayna, Türkiye’nin bu konudaki çağrısına tam destek veriyor. Rusya bu konuda henüz net bir cevap vermedi. Geçtiğimiz gün Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun iki ülkenin Dışişleri Bakanları ile yaptığı telefon görüşmesinde de bu çağrı yinelendi.

Sohbetimizde Atatürk’ün 3 Ocak 1922 tarihindeki Ukrayna hakkında “Kuzeye dikkatli bakınız. Orada deniz var. Eğer bir an, denizin olmadığını düşünürseniz, Türkiye ve Ukrayna’nın, birbirine daha yakın ülkeler olduğunu görürsünüz.” sözünü aktardım.

Büyükelçi Bodnar bunu ilk defa duyduğunu belirtirken “Gerçekten tarihi ve çok yerinde bir tespit. İlişkilerimizin büyük bir geçmişe ve sarsılmaz bir jeopolitiğe dayandığının açık bir ifadesidir. Bu sözü vatandaşlarımız daha fazla bilmeli." dedi

İki ülke halkının da birbirini daha yakından tanıması gerektiğini ifade eden Bodnar, turizmde atılabilecek adımlara değindi. Şu an Türkiye 2 milyon civarında Ukraynalı turist ağırlıyor. Bunun 3 milyona doğru ilerlemesi aslında mümkün. Yaklaşan turizm sezonunu ve Türkiye’nin ihtiyacını hatırlayınca Büyükelçinin şu sözlerini yetkililerin irdelemesi gerekiyor:

“Turizmde dinamizm sağlamamız lazım. 2 milyon turist düzeyine ulaşmak bizim için 8-10 yılımızı aldı. Bunu sağlamak charter uçuşlar, turlar, paketler, hizmet sektörünün gelişimi gibi çok kapsamlı süreçleri içeriyor. Bu dinamizmi sağlayabilmek için bazı adımlar atılması gerekiyor. Örneğin konaklama bedelleri konusunda ülkeler arasında bazı farklılıklar oluşuyor. Almanya’dan gelen bir turistle Ukrayna’dan gelen bir turist farklı ücretlere tabi oluyor. Yine fazla bilinmez ama otellerde Ukrayna’ya ait TV sayısına bile dikkat etmeye başladı vatandaşlarımız. Özellikle son dönemde bu çok arttı. Bir diğer husus bizim yaklaşık 10 milyon vatandaşımız yurtdışında çalışıyor. Türkiye’de hizmet sektörüne girmek istiyoruz. Çalışma izni süreçlerinde bize daha fazla alan açılabileceğini umuyoruz. Yine Ukrayna hava şirketleri genellikle charter uçuşları sayesinde yaşayabiliyorlar. Türkiye’nin bu konuda da rahatlatıcı düzenlemeler yapmasını arzu ediyoruz. Çünkü bu hava trafiğimizde ciddi artış sağlayacak. Biz sadece Antalya’ya değil Türkiye’nin diğer illerine de insanlarımızı turist olarak getirmek istiyoruz. Kış ve termal turizmi ilgimizi çekiyor. Geçen yıla göre bu alanda gelen turistlerde bir artış var. Kayseri, Uludağ gibi kayak merkezleri bizim için çok önemli potansiyele sahip. Mesela termal turizm bizde bilinmiyor. Afyonda fahri konsolosluğumuzu açtık. Buraya doğrudan uçak seferi bile koyabiliriz.”

Diğer bir başlık ikili ticaret…

Ukrayna Büyükelçisi Vasyl Bodnar son Kiev ziyaretinde imzalanan serbest ticaret anlaşmasıyla Türk iş dünyası için yeni imkanlar doğduğunu ifade etti.

“Bu anlaşma ile Türkiye’den Ukrayna’ya giden birçok üründe vergi oranı %12’den sıfıra çekildi. Örneğin domates, turunçgiller artık sıfır gümrük vergisine tabi olacak. Ve esasında gümrük, vergi, standartlaşma vb yan imzalarla ikili ticaret çok daha kapsamlı hale geldi. Ukrayna pazarında tarımdan tekstile kadar çok geniş bir sahada Türk ürünleri pazarda bulunuyor. Doğrusu bu anlaşmayla Ukrayna’dan Türkiye’ye girecek ürünlere nazaran Türk üreticileri daha avantajlılar şuan. Ben Türkiye’deki Ukraynalı iş adamı sayısının potansiyelin gerisinde olduğunu düşünüyorum. Bunu artırmalıyız. Türk iş dünyasından, tecrübelerinden öğreneceğiniz çok şey var. Örneğin organize sanayi bölgelerini çok önemsiyoruz. Bu kapsamda birlikte adımlar atabiliriz. Yüksek teknoloji üretiminde ortak üretime her düzeyde hazırız. Ayrıca kardeş şehir ilişkileri kurmak istiyoruz. 26 kardeş belediye var şu an ve 9 belediye üzerinde de çalışıyoruz. Ama bizim projemiz daha geniş. Ukrayna’da bildiğiniz gibi yönetimin yerelleştirilmesi süreci yaşanıyor. Belediyelerimiz ek yetki ve imkanlar kazandılar. Cumhurbaşkanlarımızın himayesinde bunların bir arada olabileceği ortak bir platform kurulmasını öneriyorum. Böylelikle tüm bölgelerdeki karşılıklı ihtiyaç ve fırsatlar çok hızlı sunulabilecek.”

Ukrayna’daki bazı kurumlara yönelik siber saldırıları da sordum Büyükelçiye…

“Dijitalleşme konusunda ülkemizde bazı adımlar atıldı. Dijital dönüşüm bakanlığı kuruldu ve geliştiriliyor. Dün ve bugün bazı bakanlıklara saldırılar yapılıyor. Muhtemelen bunu Rusya yapıyor. Bazı sayfalarda kısa süreli sorunlar oluştu. Ancak e-devlet sistemimizi delemediler. Şimdi en önemlisi Türkiye’nin bu alandaki birikimini ve bu alanda çalışan girişimcileri ülkemize davet ediyoruz. Dijital sektörümüzü de Türkiye’ye açmak istiyoruz.

Ve elbette savunma sanayindeki adımlar. Ortak üretime başlanmış durumda. Büyükelçi Bodnar'ın bu konuda anlamlı bir ifadesi oldu: “Savunma sanayinde birbirimizle rekabet etmiyoruz. Birbirimizi tamamlıyoruz. Şimdi bu alanda çalışan bazı Ukraynalı firmalar Türkiye’de tesisleşmek istiyor. Yakında başlayacaklar. İHA’lar, SİHA’lar, uçak teknolojisi dahil olmak üzere bu alandaki birlikteliğimiz kurumsallaşacak.”

Büyükelçinin açıklamaları şunu gösteriyor ki, bugünlerde küresel mücadeleye sahne olan Ukrayna, Türkiye açısından oldukça özgün ve ciddi bir potansiyele sahip. Şimdi iki ülkenin kurumlarının bu potansiyeli etkili şekilde değerlendirme zamanı…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar