Uluslararası başarılar mı? G.Saray'a 6 atmak mı?

Ali Koç ile başkanlık yarışına girecek olan Aziz Yıldırım’ın seçim çalışmaları sürüyor. Biliyoruz ki mevcutların adaylardan daha büyük avantajları vardır. Çünkü mevcutların yapılmış icraatları olur; adayların genellikler sadece vaatleri. Mevcutlar genelde “Yaptıklarım, yapacaklarımın garantisidir” der mesela... Ama söz konusu Ali Koç’un vaatleri olunca mevcudun “geçmiş yaptıkları” şu ana kadar biraz hafif kaldı. Aziz Yıldırım en son yaptığı konuşmada diyor ki “Biz 19 yıldır G.Saray’a yenilmiyoruz; üstelik onları 6-0 yendik...” Buradan Boluspor Başkanı Necip Çarıkçı’ya sesleniyorum: Sayın Başkan bir sonraki dönem aday olacaksanız rahatlıkla şu vaadi verebilirsiniz: “Biz Fenerbahçe’ye 6 atan bir takım kurduk...”

***

İşte bu iki zihniyetin mücadelesi olacak haziranın 3’ünde... G.Saray’a 6 tane atmakla övünen bir zihniyet mi devam etmeli; yoksa bu kulübü hak ettiği ve olması gerektiği gibi uluslararası markalar arasına sokabilecek bir başka zihniyet mi yerleşmeli? Ben kongre üyesi olsam, her iki adaya da sadece şu soruyu sorardım: “2023- 2027 hedefleriniz nedir? Cumhuriyetimizin 100. yılında; Fenerbahçe’mizin 120. Yılında bu kulübü nerede görüyorsunuz?”

Kararımı cevaba göre verirdim.

***********

OY VERMEYEN HERKES ‘FETÖ’CÜ MÜ?

Aziz Bey çok haklı olarak Ali Koç’a seslendi ve dedi ki “Hepimiz Fenerbahçeliyiz...” Başkan haklı. Başkanı ve etrafındakileri yaftalayanlar var. ‘Kurtuluş Savaşı’ ifadesi de “Ekonomik Kurtuluş”a çevrilmeli bence... Ancak Aziz Bey nasıl ki “Bizi yaftalamayın. Kurtuluş Savaşı düşmana karşı verilir. Hepimiz Fenerbahçeliyiz” demekte haklıysa bizim de sorma hakkımız var: Size karşı olan herkes ‘FETÖ’cü mü?

***********

TÜRK MEDYASININ UEFA CAHİLLİĞİ

Hiç kusura bakmayalım UEFA Fair-Play konusunda hepimiz açıkça cahiliz. Bu konu daha ortada yokken; millet FFP kısaltmasını dahi bilmiyorken bu konu üzerine kafa patlatmış, yazılar yazmış biri olarak açıkça şunu söylüyorum: Ey okurlar!.. Türk spor medyası FFP hakkında hiçbir şey bilmiyor. Hepimiz kulüpler tarafından yönlendiriliyoruz. Çünkü bu konunun TFF tarafında aktörleri var. Onlar dahi son kararı bilmeden her gün şu haberleri okuyoruz: “Görüşmeler iyi geçti...” Bunu kim söylüyor? Kulüp temsilcileri. Hiçbirimiz ama hiçbirimiz FFP yetkililerinden birini bile tanımıyoruz. Telefon açsak bilgi vermiyorlar. Dolayısıyla kulüpler ne diyorsa onu yazıyoruz. Sonra da ceza gelince hepimiz ‘aaa’ diyoruz. Bence FFP haberlerini yazarken “Kulüp yetkililerinin verdiği bilgiye göre” ifadesini muhakkak kullanmalıyız. Çünkü ben hiçbir kulübümüzün görüşmesinin iyi geçmediğini düşünüyorum.