Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Fatih Terim 4. Galatasaray dönemi başladığında "Benim de hayallerim var" dedi. Şampiyonluğun araç olduğunu, amacın Şampiyonlar Ligi'nde başarı olduğunu vurguladı. Şampiyonlar Ligi müziği ile kupa gecesine katıldı.

Dün de "Bir şeyi başarmak için önce hayal etmek gerek" dedi. Net olarak Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu hedeflediğini gösterdi. Şimdi tüm takım taraftarlarına soruyorum, Fatih Terim dışında böyle bir hedef için hayal kurmaya bile cüret edebilecek kaç teknik adamımız var?

Kaç teknik adam, Şampiyonlar Ligi ilk maçına akıl almaz bir ön alan baskısı ile başlar? Terim çok ama çok hatalar yapmış birisidir. Büyük facialar yaşamış, yaşatmış insani olarak açıklaması kolay olmayan problemler yaşamış ve yaşatmış olabilir. Ama kabul edelim ki onun hayallerine cüret dahi edemeyeceklere teknik adamlıkta avans verir.

İnanılmaz bir ön alan baskısı ile başladı Galatasaray. Lokomotiv 3 stoperli 5'li dizilişe 2 de ön libero eklemişti. Terim'in en büyük numarası, hücumcuları prese ikna etmektir. Dün de Belhanda, Akbaba, Rodrigues ve Eren dörtlüsü ile pres yaptırdı. Onlar basınca Serdar ve Donk öne çıkabildi. Böyle olunca 7 defansif oyunculu Moskova, ilk 20 dakika Alanyaspor kadar bile gelemedi Galatasaray'ın üstüne. Bu dönemde olağanüstü bir N'Diaye ve harika bir Gary Rodrigues performansı izledik. 20'den sonra yorulma ve oyun merkezini geri çekme anlaşılabilir. Anlayamadığım ve eleştirilecek tek nokta kapılan toplarda hemen kontra denenmesiydi. Oysa ayağa pas yapılıp rakibin temposu düşürülebilirdi. 30-45 arası Moskova dominasyonunda gol gelmemesi müthiş mücadele azmi, çizgiden çıkarılan top ve biraz da şansla açıklanabilir. 2. yarıda dan dun vurmadılar. Oyun merkezi yine gerideydi ama pasla çıkmaya çalıştılar. Rakip alana yerleşince de misafir ekibin etkinliği bitti. Eren'in harika golü olmasa da Galatasaray'ın bir gol atacağı belliydi.

Galatasaray her takımda olması gereken orta alan ikilisine sahip tek Türk takımı. Bütün büyük takımlar 2'li göbek tercihinde bir pasçı (Fernando) bir driplingçi (N'Diaye) tercihi yapıyor. Böylesi bir ikiliye Türkiye'de kimse sahip değil. Ha keza gördük ki Moskova da değilmiş. Dün bu ikilinin takımlarını nasıl ileri taşıdığı görüldü. İlerideki 4'lüyü prese ikna etmek stratejinin anahtarı ise, bu ikilinin performansı sistemin işletim birimiydi. Dün bir de ekstra kanat forveti performansı gelince rahat bir galibiyet elde edildi. Bu farklı galibiyet dosta güven düşmana korku verecektir. Dahası diğer maçın berabere bitmesi de temsilcimizin işine geldi. Lokomotiv bu grupta sonuncu olacak gibi görünüyor. Galatasaray, Porto ile liderlik mücadelesi verir diye düşünüyorum.

Önce hayal edebilen sonra da hayali için çalışan ve oyuncu grubunu bir takım istekleri konusunda ikna eden Terim'i ve oyuncularını kutluyorum.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar