AK Parti, global trendin tam merkezindeki oyuncu
Global siyasette “popülizm” yükselişe geçti.
Hangi önemli ülkeye bakarsanız bakın, popülist söylemlere sahip siyasi akımların yükselişte olduğunu görürsünüz.
Popülizm, bir ülkede hâkim ve yenilmez gibi duran hegemonik güçlere ve siyasetlere karşı halkın doğal tepkilerini yeni bir kolektif bilinç oluşturarak harekete geçiren siyasettir.
Halkın duygusal tepkilerini, arzularını, beklentilerini siyasetin içine düzgün çekme siyasetinin adıdır aslında popülizm.
Sola veya sağa özgü değildir, sol popülizm de olur sağ popülizm de. Hatta faşizmin de popülist söylemleri vardır.
Ancak eğer demokrasiye inanıyorsak, popülizm hiçbir zaman kolayca harcayabileceğimiz, damgalayarak önemsiz kılabileceğimiz bir söylem değildir.
Bunun böyle olmadığını birçok ülkede, özellikle Amerika ve İngiltere’de görüyoruz.
Amerikan siyasetinde iki önemli yükselen yıldız var. Biri Donald Trump, diğeri de bence Bernie Sanders. Biri sağda, diğeri ise solda popülizm yapıyor, ikisi de halkın duygusal tepkilerini siyasetin içine başarıyla çekiyor.
İngiltere’de ise “Avrupa Birliği’nden çıkma” girişimi, halkı arzularına uygun davranan, onun tepkilerini kanalize eden harekettir.
Trendden anlaşılıyor ki, bu çağda popülist davranmayan, halkın duygusal tepkilerini en iyi kanalize etmeyi başaramayan partilerin başarı şansı kesinlikle olmayacak.
Bu koşullarda AK Parti’nin şansı hayli fazla. Çünkü temelde parti, baştan itibaren halkın duygusal tepkilerini siyasetin içine düzgün bir şekilde çekerek yükseldi.
Neydi bu duygusal tepki? Halkın çoğunluğu bizdeki seküler anlayışa, laikliğin uygulanma biçimine tepkiliydi. Ve bu hayatta en çok önem verdiği duyguya, dini inanışa daha fazla ilgi gösterilmesini, onu ifade etme biçimlerine yollar açılmasını istiyordu. Bu yüzden hegemonik düşünceye ve onun temsilcilerine tepkiliydi.
AK Parti bu tepkileri ifade etme yollarını, hatta iktidara getirme imkânlarını açtı.
Görülüyor ki global düzeyde yeni yükselmeye başlayan popülist siyaset, burada AK Parti tarafından çoktan ve hepsinden önce uygulamaya konulmuş. İşte bu yüzden AK Parti, global trendin tam merkezinde oynamaktadır ve karşısındaki partiler eğer bir şekilde popülist söylem geliştiremezlerse daha uzun süre hiçbir şansları olmayacaktır.
SİNEMA DENEYİMİ
Sinemada film izlemek aslında ciddi bir sosyal deneyimdir.
Sosyalleşmenin en cazibeli durumlarından biridir. Bu yüzden sinema sahipleri, sinemanın bu sosyal yönünü daha da artırmak ve vurgulamak için New York’ta bazı çareler geliştirdiler.
Örneğin, şehirde yeni açılan sinemalarda, izleyici sinemaya girdiğinde eğer isterse süpermarket alışverişini yapabilecek ve kitap satın alabilecek.
Sinema içindeki koltuk düzeni izleyiciyi daha rahat oturtmak ve yayılmalarını sağlamak için planlandı. Filmi izlerken isteyen de içkisini sinemadaki bardan alabilecek.
İzlenen filmlerin bir arada tartışılabileceği ve uzmanların dinlenebileceği alanlar da oluşturulmaya başlandı yeni sinemalar içinde.
Yani bir sosyal deneyim olarak sinemanın bu özelliğini daha da ön plana çıkarmak ve bu deneyimin içine herkesi aktif biçimde çekmek için yeni bir düzenleme yapılıyor.
TUMBLR GENÇLİĞİ
Biliyorsunuz, internet ortamında viral içerik üretmek konusunda Buzzfeed’in hâkimiyeti vardır. Sürekli trendler üzerine çalışmalar yapan Priceonomics, son yaptığı çalışmada önemli bir sonuca ulaştı. Yapılan incelemeye göre Buzzfeed’in viral içeriğinin en önemli kaynağının Tumblr olduğu ortaya çıktı.
Yani Buzzfeed, gençlerin Tumblr’da yaptığı içerikleri ve orada neyin trend olduğunu takip ederek kendi viral içeriklerini yaratıyormuş.
Anlayacağınız, bu viral yaratma gücü sayesinde Tumblr, internetin en güçlü oyuncularından biri oluyor. Zaten Washington Post Gazetesi de daha önce “Tumblr aslında internetteki viral ilginin zirve noktasıdır” diye bunun için yazmıştı.
Sosyal medya üzerine stratejiler kurmaya çalışan şirketler, Tumblr’ın bu yeni gücünü katiyen ihmal etmemeliler.
GALATASARAY’A CEZA
Galatasaray’a “finansal fair play” şartlarını ihlal ettiğinden dolayı ceza verildi ve Avrupa maçlarından men edildi. Bu ceza kendi içinde mantıksız ve veriliş amacını da tahrip eden bir ceza.
Eğer siz bir takımın finansal fair play’ini düzeltmesini gerçekten istiyor ve bunu teşvik için ceza da kesiyorsanız, o zaman maçtan men cezasının bu amacı daha da zorlaştırdığını görmeniz lazım.
Eğer takımın finansal fair play’le ilgili bir sorunu varsa, bunu düzeltmesinin en etkin yolu maça çıkarak oynamasıdır. Maçtan men, bu amacı gerçekleştirmeyi zorlaştırıcı ve veriliş amacını yok eden bir cezadır.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce