Amerika'nın Kösem Sultan'ı

Modern dünyanın imparatorluğu denilebilecek Amerika’da, Osmanlı’nın Kösem Sultan’ını çağrıştıran bir kadının yaptıkları ve yapacakları tartışılıyor. Donald Trump’ın kızı Ivanka, yeni yönetimin güçlü insanı olarak kararlara damgasını vuruyor. Onun güce bu kadar hızlı ulaşması Amerikan devletinin tüm geleneklerine aykırı olmasına rağmen Trump’ın Ivanka’ya sonsuz güvenmesi ve ona güç vermekten kaçınmaması, devlet içindeki ilişki hiyerarşilerini bile değiştiriyor.

Ivanka’nın hassas atamalarda etkili olduğu biliniyor. Daha sonra Beyaz Saray’ın işleyişi üzerinde de hâkimiyet kurması bekleniyor. Yeni seçilen başkana bir saygı ziyaretinde bulunan Japon Başbakanı Şinzo Abe ve beraberindeki heyet, karşılarında Ivanka’yı buldular.

Hindistan’dan gelen heyetle ve başkana telefon açan Arjantin Devlet Başkanı’yla da Ivanka konuştu. Türkiye’ye arabulucu olmak için gönüllü olarak ortaya atılanlar da Ivanka’yla konuşuyorlar.

Amerika’da başkanlarının yakın çalışma danışmanlarını seçmelerinde bir kısıtlama ve kongre denetlemesi yok. Akrabaların danışman olamayacaklarına yönelik de bir düzenleme bulunmuyor. Yani Ivanka’nın yaptıkları geleneklere pek uymasa da kanunlara aykırı değil. Hatta Ivanka'nın babasının yanında iş ilişkilerini yürütmesi hakkında da bir yasa bulunmuyor. Bunun sadece etiğe uygun olmadığı söyleniyor.

“Bu kadar yasal boşluk nasıl olabilir?” diye sorabilirsiniz. Cevabı basit; çünkü bugüne kadar Trump’a benzer bir kişinin başkan olabileceği düşünülmemişti. Hatta seçilmeden önce bunu Trump’ın bile düşündüğü şüpheli.

Yasal boşluk olunca ve babasının gücü de arkasında bulununca Ivanka’nın gücü arttı. Babası önemli işlerde karar almadan önce Ivanka’ya güvenip ona danıştığından bu gücün resmi politikaların oluşturulmasına kadar gidebileceği de belirtiliyor.

DEVLET İÇİNDEN TEPKİ

Açıkça söylemeliyim ki, devletin içinde bu gelişmeye tepki gösterenler de var. Ama onlar eski (Trump öncesi) yerleşik düzenin merkezindeki insanlar. Zaten Trump’ı başkan seçtiren halk hareketi bu düzeni yıkmak için oluştuğundan bu insanlar olan bitene kızsalar dahi Ivanka’yı durduracak güce sahip değiller.

Ivanka’nın gücünün azalmayacağı artık kabul edilmekle birlikte sadece “Acaba kardeşler arasında bir çekişme olur mu?” diye merak ediliyor.

Donald Trump, yönetim üslubu açısından etrafındaki insanların aralarında sürtüşme olmasını seviyor. Bu tür süreçlerin sonunda daha doğru karar verilebileceğine inanıyor. Bu nedenle kimin Dışişleri Bakanı olacağı konusunda ekip içinde kavga çıkmasına izin verdi. Bir kısmı Rudy Giuliani’yi, diğerleri de Mitt Romney’i destekliyor ve aralarında ciddi sürtüşme var. Trump bu sürtüşmeyi bence keyifle seyrediyor ve sonunda kararını verecek.

WASHINGTON’DAKI DEDİKODU

Şimdi dedikodusu yapılan konu şu: “Eğer kardeşler arasında da bir sürtüşme çıkarsa Başkan Trump’ın buna izin verip vermeyeceği ve böyle bir süreçte Ivanka’nın yıpranmasına göz yumup yummayacağı.” Bana kalırsa Trump, Ivanka’nın yıpranmasına katiyen izin vermez ve onu korumak için gerekiyorsa eşi Jared Kushner’i bile gözden çıkarabilir. Bana kalırsa Amerika yine John F.Kennedy dönemindeki ailevi skandallara benzer bir döneme daha giriyor. Önümüzdeki aylarda Washington’da gazetecilik, hem siyasi haberleriyle hem de dedikodusuyla çok zevkli ve eğlenceli olacak.

ONU UZAKLAŞTIRIYOR MU?

Ivanka’nın kocası Jared Kushner’in İsrail-Filistin barışını sağlamaya yönelik temsilci olacağı konuşuluyor. Akıllı ve iyi eğitimli olan Jared’in böyle bir işe uygun görülmesinin en önemli nedeni, Yahudi olması. Ama önerilen bu yeni iş, Amerikan diplomasisinin en güç, en yıpratıcı ve zaman harcatan işi olarak görülüyor. Daha önce bu işe atanan tecrü- beli diplomatlar bile çok yıprandılar ve yıllar boyu önemli bir sonuç alamadan işi bıraktılar.

Şimdi Trump’ın bu zor ve güç işi kızının kocasına vermeyi planlaması, “Acaba onu Washington’dan uzak tutup işe boğması arzusundan mı kaynaklanıyor” dedikodusunun doğmasına yol açtı. Dedikoduyu çok seven ama sadece dinlemesini seven bir insan olarak ben de Trump’ın, Ivanka’yla birlikte merkezdeki gücü paylaşma eğiliminde olan Jared Kushner’i uzakta tutmaya çalıştığını düşünüyorum. Trump’ın iş yaşamındaki davranışlarına bakarsanız, onun bu tür yöntemlere hiç de yabancı olmadığını görürsünüz.

MELANIA TRUMP

Donald Trump’ın eşi Melania, oğlunun okul ortamının birden değişmesini istemediği için bir süre eşiyle Washington’a, Beyaz Saray’a taşınmayacağını, New York’ta kalacağını açıkladı. Bu açıklama bile kadınlar arasında tartışma yarattı. Bir kısmı kararı güzel bulup Melania’yi çocuğuna öncelik verdiği için alkışladı, diğerleri ise zor olması beklenen bir dönemde eşiyle aynı çatı altında olamayacağı için eleştirdi. Anladığım kadarıyla kadın “Yarın güneş doğacak” bile dese bir tartışma çıkacak. Ben, onun çocuğun düzenini bozmamak için güzel bir karar verdiğini, Beyaz Saray ortamının o yaştaki bir çocuk için hayli ağır olabileceğini düşünüyor ve “Bravo Melania Trump’a” diyorum.