Trump'ın düşman olması medyaya yaradı

Trump siyaset alanına çıktığı günden beri “ana medya” olarak nitelendirilen medyaya saldırdı. Adayken düşmanlık yapmaya başladı, başkan olduktan sonra düşmanlığın dozunu artırdı. Aleyhlerine sürekli konuştu, hatta muhabir ve yazarlarını yanından kovdu. Bu medyadan gazetecileri ad vererek hedef gösterdi.

Amerikan Anayasası’nın sağlam koruması altında olan medya, bu saldırılara aldırmayıp karşı saldırıya geçti. Anayasa, eleştiri ve yorum serbestliğini çok geniş ve liberal tanımladığından bazen bu medyada Başkan’a hakaret sayılabilecek yazı ve konuşmalar yapıldı.

Durum böyleyken son yayınlanan bilgiler, Trump’a karşı tavır alan medyanın son zamanlarda durumunun çok iyi olmaya başladığını gösteriyor. Anlayacağınız Trump karşıtı, hatta düşmanı olmanın ana medyaya çok yaradığı bile söylenebilir.

Örneğin New York Times... Son yıllarda kâğıt baskı gelirlerindeki düşüşü karşılamak için dijital gelir kaynaklarına konsantre olan New York Times, Trump’ın başkan olduğundan bugüne kadarki bölümü içine alan 4 ayda dijital abone artışında bir rekor kırmış durumda. 4 ayda 308 bin yeni abone sahibi oldu.

Tüm yorumcular bu rekor sayıdaki yeni dijital abonenin, gazetenin Trump karşıtı yayınlarına bağlı olduğu konusunda hemfikir.

*

Trump’ın bir başka düşman olduğu medya, CNN kanalıydı. CNN de son 14 yılda ilk kez son 4 ayda en çok izlenen kanal durumuna geldi. 25 ile 54 yaş arası izleyici grubundaki artış son 4 ayda yüzde 21 olmuş. CNN yöneticilerinin hiç sevmedikleri Trump’a büyük şükran beslediklerine eminim, “İnşallah bize saldırılarını sürdürür” de diyorlardır muhakkak.

*

Amerikan televizyonlarında gece 23.30’da başlayan büyük bir rekabet vardır. Bu saatte ana kanallarda çeşitli gece şovları bulunur ve bunlar arası rekabet yıllardır çok güçlüdür. Ana rekabet NBC ve CBS kanalları arasındadır. NBC kanalında Jimmy Fallon, CBS kanalında Steven Colbert o saatte şovlarına başlarlar.

Jimmy Fallon uzun zamandır birinciliği kaptırmıyordu. Ama Trump işbaşına gelince durum değişmeye başladı. Gerçi iki komedyen Trump aleyhine ağır espriler yapsa da CBS’de Steven Colbert açık bir muhalif çizgi tutturdu. Hatta iki gece önceki şovunun başında uzun konuşmayla Trump’a açıkça hakaret de etti. Ve bu ona çok yaradı. Şu aralar CBS o saatte NBC’yi geçmiş ve yükselmesini sürdürüyor.

Özetle Trump değiştirmek hatta çökertmek için çalışacağını söylediği kurulu düzeni daha da güçlendirmeye başlamış durumda. Onun sadece varlığı bile bazı medyanın güçlenmesine yetebiliyor. Buna karşılık ona gözü kapalı destek veren aşırı sağ medya içinde bir kimlik krizi yaşanıyor ve yeni hâkimiyet tartışmaları başlamış durumda.

Trump düzeni yıkamadığı gibi kendi kafasındaki yeni düzen daha kurulmadan çözülmeye başlamış gibi görüyor.

Military Times’taki haber

Amerikan ordusundan en sıcak, güncel haberleri veren Military Times son olarak Türkiye’yi çok ilgilendiren bir haber yayınladı. Türkiye’nin bölgeye düzenlediği operasyonda ölen PYD/YPG milislerinden bir kısmı için Suriye’nin kuzeydoğusunda düzenlenen cenaze töreninde Amerikan ordusuna ait teçhizatlar, PKK bayrağının çekildiği yerin yanında görüntülenmiş.

Amerikan askeri kaynakları o teçhizatın orada bir gruba destek vermek amacıyla değil sadece DEAŞ’a karşı düzenlenen opearasyonda yerel güçleri korumak için orada bulunduğunu söylüyorlar.

Bunun yanında “Star and Stripes” adlı yayında çıkan bir başka haberde ise Amerikan askeri yetkililerinin, Kürt milislere DEAŞ’a karşı verilen savaşta geleneksel ve sosyal medyada etkin iletişim tekniklerini öğrettikleri haberi kurslardan verilen bir fotoğrafla yayınlandı.

Vocalis adındaki bu programın DEAŞ’ın propaganda savaşına etkin karışılık verebilmek için ordunun Deniz Piyade bölümü tarafından hazırlandığı belirtiliyor. Bu askeri kursta şimdiye kadar 40 kadar Kürt milisin eğitildiği öğrenildi.