Washington, Sincar'ı düşünüyor
Washington'daki konuyla ilgili kaynaklar, Türkiye’nin Sincar Dağı duyarlılığını Amerikan yönetiminin anlayışla karşıladığını, bu sorunun bölgedeki Amerikan ve Türkiye çıkarları doğrultusunda uyumlu bir şekilde çözülmesi için yönetimin elinden geleni yapmayı sürdüreceğini söylediler.
PKK’nın, Sincar Dağı’nın batı yakası- na konuşlanmasının örgütün Suriye’deki YPG güçleriyle organik bağlantılarını güçlendirme amacı taşıdığını Amerika’nın gördüğünü belirten bu kaynaklar, Türkiye’nin oynanmak istenen stratejik oyunu doğru tespit ettiğini ve Amerika’nın Türkiye’nin kaygılarını artırmayacak çözüm arayışı içine olduklarını da kaydettiler. Ancak bu çözümün kolay bulunması umudu da pek görülmüyor.
Yaşanmakta olan gelişmeler nedeniyle Sincar Dağı bölgemizdeki en hassas, en kritik oluşumlara açık bölge olarak ortaya çıktı.
Amerikan yönetiminin Rakka operasyonunda YPG ile çalışma kararından sonra PKK’nın Sincar’a yönelik birkaç önemli hamlesi olduğunu da söyleyen bu kaynaklar, bu bölgeden Suriye’nin kuzeyine olası geçiş yollarının PKK’nın uzun dönemli stratejisini ortaya koydu- ğunu belirtiyorlar.
PKK, YPG ile organik bağlantılarını güçlendirecek adımlarını Sincar Dağı merkezinden atarak uzun dönemde YPG’nin kurduğu bağlantıya benzer bir ilişkiyi ABD ile kurmaya çalışacak.
Eğer bu bağlantı gerçekleşirse PKK, Washington’da zaten sürdürdüğü “terö- rist örgütler listesinden çıkarılması” çalışmaları- nı sonuçlandırmak için uğraşacak.
Ancak Amerika’nın Sincar Dağı’na ilgisi sadece PKK’yla sınırlı değil. İran’a bağlı milislerin de bölgede kontrol çalışmaları sürüyor ve bu da İran’ın Tahran’dan başlayıp Akdeniz’e kadar bir etkinlik koridoru oluşturma uğraşıyla da bağlantılı.
BARZANİ
Amerika bu etkinlik koridoruna tabii ki karşı ve Sincar üzerinde hâkimiyet oluşturması için Kürt Bölgesel Yönetimi ve Barzani ile çalışmaya, ona destek vermeye hazır. Buna yönelik gizli görüş- meler sürüyor. Barzani de Türkiye’yle uyumlu adımlar atmaya çalışıyor.
Barzani, Kuzey Irak’ta Kürt Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık ilan etme uğraşları önündeki en büyük engellerden birinin PKK olduğu düşüncesinde. Sincar Dağı’nın batısında PKK varlığı hem Türkiye’nin hem de Kürt Bölgesel Yönetimi’nin karşı olduğu bir gelişme.
Amerika bu konuda bir açmazda. Çünkü DEAŞ’la mücadelesinde etkin görev verdiği YPG ile PKK’nın organik bağlantılarına tam da bu nedenle müdahale edemiyor. Türkiye’nin rahatsızlığını ve gerekirse yapacağı müdahaleleri anlamakla birlikte bunun DEAŞ’la yapılmakta olan mücadeleyi olumsuz etkilemesinden de korkuyor.
PKK militanlarının Suriye’nin kuzeyine geçişte kullanacakları olası geçiş yolu da belirlendi.
İRAN VE SİNCAR
İran bölgede hâkimiyet kurma mücadelesinde Sincar’a da önem veriyor ve planladığı etkinlik koridorunu PKK ile Suriye’nin kuzeyindeki YPG güçlerinin yardımıyla Akdeniz’e kadar uzatma mücadelesini yürütüyor.
Görüldüğü gibi Türkiye’nin Sincar duyarlılığı, bölgenin ve ülkenin uzun dönemli huzurunu sağlamak açısından son derece haklı. Türkiye, bölgede PKK ile İran hâkimiyetini engelleyip Kuzey Irak’ta da Kürt Yönetimi’ne verdiği deste- ği sürdürerek Sincar üzerinde hâkimiyet mücadelesini bırakmamak zorunda.
PKK’NIN WASHINGTON STRATEJİSİ
PKK, terörist örgütler listesinden çıkarılma çalışmalarını sürdürüyor. Sincar’ın batı yakasında bulunan PKK, YPG ile organik bağlantılarını sağlamlaş- tırırsa Washington’daki bu mücadelenin sonuçlanması daha kolay gibi yorumlanıyor burada.
O zaman son Kürt konferansında neocon Michael Rubin’in söylediği, “PKK’yı terör örgütü listesinden çıkarmak için onu sevmek gerekmiyor” sözünün de anlamı ortaya çıkacak ve Amerika sevmese dahi bu işi yapmak için düşünmeye başlayacak.
TÜRKİYE HAKLI
Bu yüzden Türkiye’nin Sincar duyarlı- lığı son derece haklıdır. Ve ne bölgedeki diğer devletlerin ne de Amerika’nın buna karşı çıkabilecek gerekçeleri bulunmuyor. Ancak Türkiye bu konuda olası tehlikeleri de yani İran’la karşı karşıya gelme veya Suriye’de ABD’yle işlerin bozulması gibi olasılıkları da düşünerek adımlar atmalı.
Bölgemizdeki güç ve hâkimiyet satrancı son derece karmaşık ve Türkiye de bu karmaşanın tam göbeğinde. Bütün bunlar gösteriyor ki eğer bölgede Türkiye istemez ve onay vermezse, Amerika dahil hiçbir ülke istediğini yapamayacak.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce