CIA'nın 'Ayetullah Mike'ı ve İran
CIA İran’a yönelik operasyonları yönetmesi için kendi içinden öyle bir ismi atadı ki, Washington’daki tüm uzmanlar bunun Amerika’nın İran’a yönelik çok sertleşeceğini ve hatta ülke içinde suikastlarla birlikte rejim değiştirmeye varabilecek operasyonlara girişebileceğini gösterdiğini söylüyorlar.
Adının yazılması yakın zamana kadar yasak olan bu kişi, kendi çalıştığı kurum olan CIA içinde dahi korkulan, ürkülen bir gizli operasyonlar uzmanı. Tüm aile büyükleri de, merkezi Washington’a yakın Virginia Langley’de bulunan CIA’da çalışmış olan bu kişi, CIA’nın en gizli, en fazla ölüme yol açan operasyonlarını planlayıp uyguluyor.
Usame bin Ladin’e yönelik operasyonu da o yönetmiş; daha sonra ise yüzlerce, belki de binlerce terörist olduğu şüphesi olan insanın tespit edilip öldürüldüğü insansız hava araçlı saldırıları, gizli operasyonları yönetmiş.
CIA içinde adı pek ağza alınmıyor. “Karanlık Prens”, “Ayetullah Mike” veya “Cenazeci” (undertaker) lakaplarıyla biliniyor.
Hakkında roman yazılabilecek, hatta filmi bile yapılabilecek kadar enteresan olan bu kişiyi daha da enteresan yapan boyut onun Müslüman olması.
CIA’nın resmi temsilcisi olarak görevli olduğu bir ükede tanışıp âşık olduğu Müslüman kadın nedeniyle Müslümanlığı tercih etmiş Michael D’Andrea.
Son derece stresli, gerginlik içeren karanlık işler ona verildiğinden olsa gerek zincirleme sigara da içiyormuş.
Mesai kavramı bulunmuyor. Bir operasyona başladığında adeta kendini kaybediyor tamamen konsantre olup gece gündüz çalışabiliyor.
Bir defasında “Eğlenmek için ne yaparsınız?” diye sorulduğunda, “Çalışırım” diye cevap verdiği de söyleniyor.
BU NEYİN İŞARETİ?
Şimdi, CIA’nın suikastlar da içeren son derece karanlık işlerinin uzmanı olan bir insanın, İran ile ilgilenmesi için bu göreve getirilmesi, Washington’da yakın gelecekte ABD’nin İran’a yönelik hayli sertleşeceğinin işareti kabul ediliyor.
Washington’daki ulusal güvenlik konularında uzmanlığı olan insanlar yakında İran içinde önemli suikastlar, iç karışıklıklar ve hatta rejimi değiştirme girişimleri olmasının beklenebileceğini söylüyorlar.
Son not: Evet, onun hakkında okurken gazetecilik damarım nedeniyle acaba Mike D’Andrea hangi ülkede görevliyken âşık olup da Müslümanlığı seçti diye merak ettim. Tabii ki “Acaba bu ülke Türkiye miydi?” diye çok daha meraklandım, ama maalesef bunun cevabını bulamadım .Tabii ki bu tür insanlar istemedikleri takdirde hayatlarının özel kalmasını istedikleri bölümünü tamamen karartabiliyorlar. Ben ne kadar araştırdıysam da onun hayatının bu bölümü hakkında bilgiye ulaşamadım.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce