Faşizmin yükselişi

THOMAS Jefferson’un kurdurmuş olduğu üniversitenin bulunduğu şehirde ırkçı/Nazi gruplar nedeniyle olağanüstü hal ilan edilmesi, Başkan Trump’ın oluşmasına izin verdiği ülkenin acıklı halini gösteren en somut olaydır.

Daha seçim kampanyası sürerken Ku Klux Klan’ın (KKK) eski lideri David Duke, Trump için, “O, bizim ideallerimizi, isteklerimizi hayata geçirecek insandır” demişti.

Seçimi kaybettikten sonraki sessizliğini uzun aradan sonra dün bozan Hillary Clinton, Trump’ın ırkçılardan aldığı desteğe o zamanlar dikkat çekmişti. (Bazı yorumculara göre Clinton, yeniden başkan adayı olma kampanyasını da dün başlatmış durumda.)

Irkçı faşistler, kendilerine karşı gösteri yapan grubun üzerine, yaptıklarına bir DEAŞ terörü görüntüsü vermek için araba sürerek saldırdı.

IRKÇILIK ZATEN VARDI

Başkan Trump, bu olaydan sonra bile, “Şiddete yol açan her iki tarafı da kınıyorum” gibi tuhaf ve anlamsız bir açıklama yaptı.

“Burada şiddete eğilimli sadece tek bir taraf var” çağrılarına da duyarsız kaldı.

Bu ırkçı faşist güruh, gerçekten de Trump’ın en sağlam destekçileri.

Başkan Beyaz Saray’da en yakınına, Steve Bannon ve Stephen Gorka gibi ırkçı görüşlere çok sempatiyle yaklaşan iki kişiyi aldı ve politik kararlarını onlara danışmadan vermiyor.

Olaylar patlamadan önce Harvard’ın zenci ajitatör profesörü Cornel West, gerçekten de ırkçılığa karşı durmak için şehre gelmişti.

Genelde son derece ateşli konuşmalar yapan bu profesör, ırkçılığa karşı çıkmış ve barış için yürüyüşe destek istemişti.

Cornel West ve benzerleri, Amerika’da bir süredir ırkçı faşist hareketlerin arttığını ve bunun çok tehlikeli olduğunu söylüyorlardı.

Ayrıca Trump’ın başkanlığa gelmesinden sonra bu hareketlerin iyice saldırganlaştığı da vurgulanıyordu.

Zaten sıradan insanların Amerika’sında temelde güçlü bir ırkçı eğilim vardı.

1857 yılında ABD’deki zencilerin vatandaşlıktan atılması kararının altında imzası bulunan anayasa mahkemesi üyesi Roger B. Taney’in heykeli bile kısa zamana kadar bu ülkede bazı meydanlarda görülebiliyordu.

İşte içten içe kaynayan bu ırkçılık eğilimi şimdi de fırsat bulunca patladı.

Profesör West ve onun gibi düşünenler, bu ortamda Başkan Trump’ın ırkçılığa olumlu bakan davranışlar sergilemesinin çok tehlikeli sonuçları olabileceğini söylüyordu.

Beklenen oldu ve aslında son derece huzurlu bir üniversite şehrinde, Washington’un burnunun dibinde faşizm ayaklanması yaşandı.

AYNAYA BAKMAK

Virginia Valisi Terry McAuliffe yaptığı açıklamada, “Umarım Başkan Trump bu olaydan sonra aynaya bakıp ‘Ben ne yapıyorum’ diye düşünecektir” dedi.

Ben aynaya bakacağını sanmıyorum, baksa bile bu sadece artık mizah dergilerinin konusu haline gelen saçını taramak için olacaktır.

Bu yönetimin, bu tehlikeli gidişata dur diyebilmesi pek mümkün görünmüyor.

Çünkü ırkçı söylemlerle oy alıp seçildiler.

Amerikan halkının kendi arkalarında olduğunu düşünüyorlar.

Amerika’nın bir bölümü hakikaten de arkalarında.

“Bu faşizmin yükselişi, Amerika’yı fena halde böler ve iç savaşa bile götürebilir” diyenler de var Washington’da.