Sınır ötesi operasyon ve Washington
KUZEY Irak Kürt bölgesinde bağımsızlık referandumuna Türkiye’nin tepkisi tırmanarak sertleşirken ve bir sınır ötesi operasyon olasılığı güçlenirken, “böyle bir gelişmeye Washington’un tepkisi ne olur” sorusunu buradaki birimlerde soruşturdum.
Dostluğum olan, kendime yakın gördüğüm kaynaklara, “Bana genel, yuvarlak laflar etmeyin, gerçekten tepkiniz ne olabilir, bunu anlatın” dedim.
Sanki birbirleriyle önceden konuşmuşlar gibi ortak tavırları şöyle oldu:
“Türkiye bir sınır ötesi operasyona gittiği takdirde buna ilk başta hiçbir tepki vermeyiz” dediler.
“Bu, sınır ötesi operasyonu ABD’nin desteklediği anlamına mı geliyor?” dediğimde ise gerçek düşüncelerini ortaya koydular.
“Hayır bir destek gösterilmesi mümkün değil, ama Amerika ilk başta bekler. Irak topraklarına giren Türk askerine bölgeden ve dünyadan tepkiler de gelmeye başlayınca, Amerika da desteklemediğini açıklar ve perde arkasından baskı uygulamaya başlar. Nihayetinde operasyonun bitirilmesi ve askerlerin geri çağrılması istenir.”
Bunu söyleyen kaynaklarım geçmişte benzer operasyonlar olduğunda da aynen bu anlatılanların yaşandığını vurguladılar ve şimdi de aynı sürecin işlememesi için bir neden olmadığını belirttiler.
2007 ÖRNEĞİ
Bunları anlatanlar özellikle 2007 yılını örnek gösteriyorlar.
O yılda da ABD’nin sonradan devreye girerek Türkiye’ye baskı uyguladığını hatırlatan kaynaklar, “Amerika, Kuzey Irak konusunda Türkiye’nin ulusal güvenlik kaygılarını tamamen anlamakla birlikte, fiili bir müdahalenin bölgede istikrarsızlığı daha da artıracağından dolayı bu, yönetimin şu anda isteyeceği bir gelişme değil” diye de konuştular.
Amerikan kaynakları bu aşamada bile referandumun ertelenmesi için perde arkasından büyük baskı uygulamakta olduklarını ve “Eğer referandum ertelenirse, Barzani’ye, bizimle konuşmalarında çok daha avantajlı pozisyon elde edeceğini söylüyoruz” diyorlar.
‘ERTELEME İSTESE BİLE YAPAMAZ’
AMERİKALI kaynaklar, “Barzani’nin, bir ertelemenin şu andaki en gerçekçi seçim olacağını ve bunun kendisine ileriye yönelik daha büyük avantajlar sağlayacağını görse dahi, bölgedeki iç dengeler ve kendi siyasi geleceği nedeniyle bir ertelemeyi göze alabilmesinin burada yapılan değerlendirmede güç gözüktüğünü” söylediler. “Ama ABD yine de elindeki tüm kanalları açık tutarak son ana kadar uğraşısını sürdürecek” diyen aynı kaynaklar, ABD’nin şu anda İsrail ile bu konuda ortak bir tavır gösteremediğini ve İsrail’in net biçimde bir referandum ve bağımsızlık yandaşı bir politika izlediğini vurguluyorlar.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce