Washington'da YPG manevraları
BAŞKAN Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı son telefon görüşmesinde YPG’ye verilen silah desteğinin bitirileceğini söylediği anlaşıldığı andan itibaren YPG’nin yöneticileri hem Suriye’de hem de Washington’da Amerikalılar ile sürekli görüşerek onları bu karardan caydırmaya çalışıyorlar.
Bu konuda en etkili isim de ağırlıkla YPG’nin yönlendirdiği Suriye Demokrasi Konseyi’nin eşbaşkanı olan İlham Ehmed. İlham Ehmed’in Washington’da hayli etkili bağlantıları olduğu için ve Beyaz Saray’la da görüşme imkânı bulunduğundan bu süreçte onun ismi öne çıkıyor.
Bayan Ehmed’in Beyaz Saray’a ve yönetimin diğer birimlerine, “YPG güçlerine verilen destek gerçekten bitirilirse DEAŞ’a karşı yapılan mücadele zarar görür” deyip bunu koz olarak kullandığı belirtiliyor.
BİRİMLER DE ANLAŞAMIYOR
YPG bu karardan caydırma mücadelesinde Amerikan yönetiminin birimleri arasında bu konuda bir kopukluk olmasından da yararlanıyor.
Bu konuda daha önce yazdığım gibi Trump, silah yardımı konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuşmadan önce hiçbir birimden görüş almadı, bu yüzden yönetimin tüm birimleri bu karara hazırlıksız yakalandı.
Silah yardımı konusunda da yönetim içinde görüş ayrılıkları olduğu söyleniyor.
Örneğin DEAŞ karşıtı koalisyona Amerika’nın temsilcisi olarak görev yapan Brett McGurk’un, artık Suriye’den çıkılması gerektiğini düşündüğü, buna karşılık Savunma Bakanı Mattis’in bu aşamada çıkıldığı takdirde Amerika’nın iki açıdan darbe alacağını söylediği belirtiliyor.
YPG MATTIS’E GÜVENİYOR
Konuları bilenlerin söylediğine göre Mattis bu aşamada Suriye’den çıkıldığı takdirde...
1- DEAŞ’ın yeniden canlanması tehlikesi olduğunu ve
2- Amerika’nın zaten sahada kullandığı güçleri iş bittiğinde terk ettiği yolunda bir yargı varken şimdi de Kürtlere yine aynı şey yapıldığında ABD’nin bundan sonra hiçbir savaşta kendisi için sahada savaşacak güç bulamayacağını söylediği anlatılıyor Washington’da.
TRUMP DA ARADA KALDI
Başkan Trump’ın aslında Brett McGurk gibi hissettiği ve artık Suriye’de kalınmamasını yakın çevresine söylediği ifade ediliyor.
Ancak buna rağmen Başkan Trump’ın çok güvendiği Mattis’i bu konuda karşısına almak istemediği de belirtiliyor.
Anlayacağınız YPG ile işbirliği konusunda Amerikan yönetimi içinde bir kafa karışıklığı, bir anlaşamama durumu var.
DİPLOMATİK FORMÜL ARAYIŞI
İşte bu nedenle yönetim şimdi Türkiye’ye söylenen söz ile Kürtlere vaat edilenler arasında kendini sıkışmış hissediyor ve uygun bir çözüm arayışı içindeler.
İşte bu yüzden yönetime yakın kaynaklar bir süredir, “Silah konusuna gerçekten bir düzenleme yapılacak, ama bu YPG ile ilişki tamamen koparılacak anlamına gelmiyor” demeye başladılar.
“Peki düzenleme ne anlama geliyor?” diye sorulduğunda da “Silahlar Rakka DEAŞ’ın elindeyken verilmişti; şimdi bu mücadele bittiğine göre bir düzenleme zaten yapılacaktı. Şimdi de bunun sırası, ama bu YPG ile bütün ilişkinin bittiği anlamına gelmiyor” diyerek diplomatik bir cevap veriyorlar.
ZAMANA İHTİYAÇ VAR
Bu cevabın Washington’da lobi faaliyeti yapmakta olan YPG’li yöneticileri tatmin etse de bunun Ankara’da yaratacağı tepkiden tedirginler Washington’da, ama birimler kararın çok hızlı alındığını ve her birimin yeni koşula alışmak için zamana ve bir düzenleme sürecine ihtiyacı olduğunu söylüyorlar.
Bu yüzden hızlı tepkiler verilmemesini ve Suriye’de yeni oluşturulmaya çalışılan siyasi gelecek çalışmalarına izin vermek için en azından Cenevre konuşmaları bitinceye kadar tepkilerde ölçülü olunmasını istiyorlar.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce