Asıl dava şimdi başladı
DAHA önce de yazdım; bu dava Türkiye’nin yönetimiyle ilgili açılmasının planlandığı bilinen bir dizi dava için bir tür deneme mahiyetindeydi.
Davaya devlet tarafından çağrılan tanıkların tavırları, sözleri, sunulan belgelerin içeriği ve var olduğu bilinen ama nedense şimdi sunulmayıp elde tutulan belgelerin tümü, ileride bazı şeylerin planlanmakta olduğuna işaret ediyor.
Hakan Atilla’nın savunmasına çok yakın bir kaynak, devletin elinde tuttuğu Reza Zarrab’dan ileride açılacak davalarda da yararlanma niyetinin olduğunu söyledi. Tanık koruma programına alınma ihtimali yüksek diye eğer Reza Zarrab bu dava biter bitmez normal yaşamın içine dahil olacak diye düşünüyorsanız, bunun yanlış olduğunu bilmeniz gerekiyor.
ZARRAB ARTIK ELLERİNDE
Öncelikle Zarrab, devletin işbirliği yapan tanığı olabilmek için yapılan bir dizi ağır suçlamayı kabul etti. Ona sunulan koşullardan biri buydu. Dolayısıyla Reza Zarrab şimdi mutlaka bir ceza alacak. Ne kadar hapis cezası alacağı ise eğer savcılık, yargıca “5K1 adı verilen işbirliği yeterlidir ve bir daha suç işlemeyeceğine eminiz” içerikli yazıyı verirse Yargıç Berman’ın tavrına kalıyor.
Şurası kesin; süresi az olsa da Zarrab bir hapis cezası alacak ama daha iyi koşullarda hapiste tutulacak.
Bunu FBI’ın da istediği ve ileride daha değişik davalarda tanık olarak kullanmak için Zarrab’ı sürekli denetim altında tutmak istediği söyleniyor.
TANIK POLİSİN DURUMU
Hakan Atilla davasında ortaya çıkan, 17-25 Aralık operasyonlarını yürüten kaçak polis Hüseyin Korkmaz’dan da ileride yararlanılmasının planlandığı anlatılıyor. Savcılığın bu polisle daha İstanbul’dayken temasa geçtiği ve ülkeden çıkarılıp ABD’ye getirildiği söyleniyor.
Bana ifade edilene göre, New York Güney Bölgesi Savcılığı, polisin İstanbul’daki avukatlarıyla temasa geçmiş, daha sonra da büyük ihtimalle FBI devreye sokularak ülkeden çıkışı ayarlanmış.
Kaçak polis mahkemede, ülkeden kaçışını insan kaçakçılarının ayarladığını anlattı, ama birçok kaynak bunun doğru olmadığını, ona FBI’ın yardım ettiğinin daha sonra yaşananlarla kanıtlandığını söylüyor.
Bu polise kaçırıldığı üçüncü bir ülkede yardımcı olunduğu, artık Türk pasaportu olmadığı için bulunduğu yerin pasaportunun edindirildiği, ardından da Amerikan yasal güçleri aracılığıyla ABD’ye getirildiği belirtildi.
Bu kaçak polise siyasi sığınma hakkı verildi. Oturduğu ev savcılık tarafından kiralandı, FBI ona 50 bin dolara yakın para yardımı yaptı, ayrıca çıkarılması hayli zor olan çalışma izni belgesi de çıkarıldı.
Yani o da Zarrab gibi ileride Türkiye aleyhine açılacak yeni bir davada tanık olarak kullanılmak için elde tutuluyor.
ASIL AMAÇ SİYASİ
Önceki gün Hakan Atilla’ya yapılan acımasızlığı izledik, ama bu durum, davada konuşulanları son duyacağımız anlamına gelmiyor. Çünkü ABD bir şeyler planlıyor ve yakında yeni girişimlerin gelmesi hiç de sürpriz olmayacak.
Türkiye’yle ilgili siyasi içerikli bazı yaptırımlar üzerinde zaten çalışılmaktaydı Washington’da. Atilla davasında alınan sonuç, o yaptırımların da bir tür açılışı olacak. Özellikle Hazine’de yapılan bazı bankaların hedeflendiği çalışmada Atilla davasında sunulan deliller gerekçe olarak alındı bile.
Önceki gün jüri kararını açıkladıktan sonra salondan çıkarken, “İnşallah bu berbat yeri bir daha görmem, bu tür insanlık dramlarını yeniden yaşamam” demiştim, ama öyle görünüyor ki hedefte Türkiye’nin olduğu başka davalar için de tekrardan buraya gelmek zorunda kalacağım.
EŞİ HENÜZ GÖRÜŞEMEDİ
Kocası hakkındaki karar okunurken üzüntüden yıkılan Burçin Atilla, salondan çıkar çıkmaz görüşmek umuduyla adalet sarayının hemen yakınında olan Hakan Atilla’nın tutulduğu hapishaneye Avukat Halil Uzun’la birlikte gitmişti. Dün konuştuğum Hakan Atilla’nın avukatı Uzun, yetkililerin ne yazık ki görüşmeye izin vermediklerini söyledi.
Burçin Hanım görüşme oluncaya kadar New York’ta kalacak. Avukatı, gelecek çarşamba için bir görüşme ayarlamaya çalıştıklarını anlattı. Bu olasılık için önceden hazırlıklı olduklarını ve bir üst mahkemeye hemen başvuracaklarını söyleyen Uzun, “Davada gördünüz, gerek delil olarak sunulan belgelerin yetersizliği, gerekse Hakan Atilla’yı onlara bağlayış biçimlerinin hukuken uygun olmadığını düşünüyoruz ve bunları bir üst mahkemede başarıyla anlatacağız” dedi.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce