Türkiye'ye karşı yeni cephe

WASHINGTON’daki YPG’ye yakın çevreler bir süredir Türkiye’ye yönelik yeni “siyasi baskı” cephesi açmak için çalışıyorlardı.

Gerçi bir süredir bu yeni cephenin içinde hangi çevrelerin olacağının işaretlerini alıyordum ama bugün yapılacak paneldeki konuşmacıları uzman gözüyle incelerseniz perde arkasında yapılanların net biçimde ortaya konulduğunu görüyorsunuz.

Washington Kürt Enstitüsü’nce bugün başlayacak ve “Türkiye’nin Afrin’i İşgali: Yeni müttefiklikler için turnusol testi” genel başlıklı panel dizisi programını incelemek için bu konuları ve bölgeyi çok iyi bilen ulusal güvenlik konularında usta yazar ve istihbarat kaynakları çok zengin olan dostumun yardımını rica ettiğimde bana “Sen asıl konulara değil, konuşmacılara bak. Asıl ipuçları ve gelecekte Türkiye’ye açılacak yeni siyasi baskı cephesinin nasıl olacağı orada gözüküyor” dedi.

Sonra da paneldeki konuşmacılar üzerine tek tek konuşmaya başladık:

İŞTE KURULAN YENİ CEPHE

- İlk panelde “Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu” temsilcisi sıfatıyla sunulan Sinem Mohamed adı dikkati çekiyor. Daha önce burada YPG temsilcisi olarak İlham Ahmed bulunuyordu. İlham Ahmed, Washington’da Beyaz Saray’a kadar hayli iyi bağlantılar kurmuş ve arada bir bölgeye de gidip gelerek Washington’da YPG’nin lobisini yapıyordu. Şimdi onun yerine daha önce YPG’nin Avrupa sorumlusu olan Sinem Mohamed getirildi. Onun gelmesi Avrupa ile Amerika arasında Kuzey Suriye’ye yönelik tavırda bir ayrışmanın olmaması için alınan bir tedbir ve tohumları yine Avrupa’da atılmaya başlanan Ermeni ve YPG dayanışmasını Washington’a taşımanın da bir işareti olarak kabul ediliyor. Buna dikkatimi çeken uzman kaynağım,Fransa Devlet Başkanı Macron’u ASALA’nın iki eski avukatının ziyaret etmiş olduğuna işaret etti; bunun çekilmiş videosunu gösterdikten sonra aynı bağlantıların Washington’da da kurulmasına çalışıldığını vurguladı.

- İlk panelde konuşmacı olarak yer alan bir diğer isim ise Suriye Ulusal Konseyi’nin başkanı sıfatlı Bassam İshak. Bu, Washington’da önemli bir isim çünkü YPG’yle işbirliği resmen başlamadan Trump ile ilk bağlantıyı kuran iki isimden biri. Ayrıca Hıristiyan olduğu için de Evanjelik çevrelerle ilişkisi de çok iyi. Evanjelikler bugün Beyaz Saray üzerinde etkileri en güçlü olan siyasi baskı grubu. Hem Trump onları daima dinliyor hem de Başkan Yardımcısı Mike Pence koyu bir Evanjelist.

- Bundan sonraki panel de ilginç isimler içeriyor. Daha önce burada HDP’nin temsilcisi olarak görev yapmakta olan Mehmet Yüksel gitti yerine Giran Özcan geldi. İkinci panelde o konuşmacı. Onun yanında Merve Tahiroğlu bulunuyor. Merve Tahiroğlu, Yahudi neokonların kontrolündeki Foundation for Defense of Democracies adlı kuruluşta araştırmacı olarak görülüyor, aynı zamanda Erdoğan ve hükümet ile birçok hukuksal sorun yaşamış olan yine aynı kuruluşta görevli eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir’in de asistanı.

Bu ikinci paneli, kurulmakta olan yeni koalisyonu göstermek açısından daha da önemli kılan isim ise paneli yöneten Aram Hamparian. Amerika Ermeni Ulusal Komitesi’nden etkili bir ismin yönetici olarak panelde bulunması, ilk panel bağlamında eski Avrupa yetkilisi Sinem Mohamed’in de yapacağını anlattığım Ermeni bağlantısını da işaret ediyor.

Burada Amerikan yönetiminin önünde Türkiye veya YPG arasında tercih yapmak yerine bir üçüncü yolun da olduğu söyleniyor. Yahudi neokonlar, Evanjelistler, Ermeni lobisi ve ona destekçi güçler arasında oluşmakta olan yeni cephe Türkiye’yi bu üçüncü yola ikna için devreye girecek.

Bu üçüncü yolun ne olabileceğini yarınki yazımda anlatmaya çalışacağım.

Ama bundan önce şunu da söylemeliyim: Uzman arkadaşlar da bunu söylüyor, bana göre en geç bir ay içinde Washington’dan yoğun biçimde Ermeni soykırım yasa tasarısını tartışmaya başlarız.