Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

AMERİKAN yönetiminde yaşanmakta olan Beyaz Saray merkezli depremleri ulusal güvenlik uzmanı arkadaşlarla konuşurken, “Nereye baksam George W. Bush dönemindeki Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in parmak izini görüyorum” dedim.

Evet, Darth Vader derken onu kastettim. Cheney, kendisini Darth Vader olarak adlandırmış ve daha sonra bunu Steve Bannon da tekrarlamıştı.

Bugün eğer Amerikan derin devletinin yaptığı kötülüklerin sembolü olacak bir isim aranırsa bu olsa olsa Dick Cheney olurdu.

11 Eylül tarihinde New York vurulduktan sonra “terörle mücadele” adı altında global olarak ve özellikle de bölgemizde, var olan yasaların ve meşruiyet algısının sınırları zorlanarak yapılan her işin arkasında Cheney’in otoritesi vardır.

Donald Trump iktidara geldiğinden bu yana devletin geleneksel ekolünden insanlarla sertlik yanlısı, kendilerine bir savaş arayan şahinlerin mücadelesi sürmekteydi.

Bu mücadele devlet içinde bazen dengeleri sağlayabiliyordu ama maalesef şahinlerin kesin zaferiyle sonuçlanmak üzere.

Trump devlet adamlığı disiplinine uymayan davranışları nedeniyle yönetimde ciddi bir boşluk yarattığından bugün Washington’da inter-agency denilen önemli birimler arası koordinasyon artık kalmadı; tüm kararlar keyfi biçimde ve üzerinde fazla düşünülmeden veriliyor.

Hatta öyle ki Trump’ın ilişkisi olduğu iddia edilen Stormy Daniels adlı kadının açıklamalarının olacağı gün kamuoyunun dikkatini bundan dağıtmak için Herbert Raymond McMaster’ı görevden aldığı bile söyleniyor. “Bu kadar ciddi bir gelişme sadece böyle absürd bir nedenle olabilir mi?” diye sorarsanız, evet, maalesef bugünün Amerika’sında bu mümkün.

Amerikan kaynakları söylüyor bunu, ben de reddedecek halde değilim, ama bildiğim, yönetimdeki bu düzensizlik ve karmaşayı fırsat bilen derin devlet şahinleri Trump’ı tam bir kuşatmaya almış durumda.

İRAN’DA REJİM DEĞİŞİKLİĞİ HEDEFİ

Trump’ı bu kuşatma harekâtını bizzat kendisi yönetmese de olan bitende derin devletin Darth Vader’i Dick Cheney’in izlerini görmemek imkânsız.

Amerikan devleti, 11 Eylül’den sonra terörle mücadele adına var olan tüm yasal engelleri tanımadan ve meşruluk sınırlarını zorlayarak hareket etmeyi bir hak görmeye başladı. Bunu yapanlar, kendilerinin dönemin başkan yardımcısı Cheney tarafından korunacaklarını biliyordu.

Örneğin CIA Başkanlığı’na aday gösterilen Gina Haspel o dönemde yükselmeye başladı ve kara operasyonlarını yürüttü. Başka ülkelerde gizlice oluşturulan işkence ve sorgulama merkezlerini de bizzat o dönemde, o yönetti.

Yakında resmen atanabilmesi için senatoda sorgulanacak olan Haspel sorulara “Ben Dick Cheney’in talimatlarına uyuyordum” diye cevap verirse kimse şaşırmasın.

Bunun yanında McMaster’ın yerine ulusal güvenlik danışmanı olarak atanan John Bolton da Cheney’in ulusal güvenlik danışmanıydı.

Deriniyle, yüzeydekiyle tüm Amerikan devletinin yaşamakta olduğu bu sarsıntının temelinde, Foundation for Defense of Democracies (FDD) adlı, İsrail yanlısı neokonların buluştuğu ve Mike Pompeo’nun dışişlerine atanmadığı gün M Sokağı’ndaki merkezinde bir kutlama yapıldığını yazdığım vakfın kıdemli danışmanı John Hannah da Cheney’in başkan yardımcısıyken onun Ortadoğu’dan sorumlu danışmanıydı. Yani Cheney bugün Washington’un en güçlü grubu haline gelen FDD’den de elini çekmiyor. Hannah son anda vazgeçmeseydi Trump onu Suriye’den sorumlu özel temsilci olarak atamak istiyordu.

Evet, açıkça adını koymalıyım, bugün Washington’da bir tür savaş kabinesi oluşturuluyor gibi bir durum var. Çünkü yeni güçlenen isimlere bakarsanız hepsi İran’a düşman ve İran’da gerekirse güç kullanılarak bir rejim değişikliği yapılmasını savunuyor.

Yeni grubun önceliği kesinlikle İran olacak ama bunların hemen hepsinin aynı zamanda Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtı olduklarını söylemeliyim.

FDD’nin M Sokağı’ndaki merkezine girip çıkanların kısa bir listesini verdiğimde ne demek istediğimi siz de görebilirsiniz.

Eski Türkiye Büyükelçisi ve o dönemden bu yana Washington’da sürekli Türkiye karşıtı görüşleri yayan Eric Edelman, Amerika’nın Türkiye’ye sert politikalar uygulamasını savunan Frank Gaffney, Türkiye karşıtı görüşleri yaymak için Türkiye’den devşirdiği ajanları kullanan Macar asıllı faşist ve Trump’ın eski danışmanı Sebastian Gorka, Trump’ın eski başstratejisti ve Gorka ile birlikte Erdoğan düşmanı görüşleri Beyaz Saray’da dile getiren Bannon, Türkiye’nin Rusya ile çalışmasının Amerika ve NATO açısından tehdit olduğunu savunan şimdiki ulusal güvenlik danışmanı Bolton, FDD şemsiyesi altında bir arada çalışarak Amerika’da İsrail çıkarlarının en önde gelen savunucusu, Binyamin Netanyahu’nun arkadaşı milyarder Sheldon Adelson’dan da destek alarak neokon camiası içinde Trump üzerinde etkisi en fazla olan grup haline geldiler.

TRUMP KONTROL EDEBİLECEK Mİ?

Şu anda Washington’da milyon dolarlık soru, Trump’ın devleti ele geçirmek için son hamlelerini yapmakta olan bu grubu kontrol etmeyi başarıp başaramayacağı. Ben birçok kaynağım gibi başarabileceğini düşünmüyorum, ama Trump’ın bunları kontrol altına alabileceğini söyleyenler de var. Hangisi olursa olsun şurası kesin ki bu grup bölgemizde hiç de hoş olmayan işlere girişmeye çalışacaktır.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar