Müsteşar Yalçın'ın Washington temasları
DIŞİŞLERİ Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın, ABD Dışişleri’ni Mike Pompeo resmen atanıncaya kadar vekâleten yöneten Bakan Yardımcısı John Sullivan ile görüşecek.
Bu tür görüşmelerden beklenmedik sürpriz sonuçlar çıkması gayet tabii ki mümkün, ama dışişleri camiasını iyi takip eden kaynaklar, bu görüşmeden önemli bir sonuç çıkması ihtimalinin pek fazla olmadığını söylüyor.
Gerekçelerini de şöyle sıralıyorlar:
- Eski bakan Rex Tillerson’un Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la 3 saatlik, ardından da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla yaptığı görüşmelerde iki ülke arasında bir anlayışa varılmıştı.
- Bu bir anlaşma değil, anlayıştı. İki taraf, bu temel anlayış üzerinde daha sonra çalışılacağını kararlaştırmıştı.
- Çalışma grubu toplantıları da Washington’da yapıldı. Ortaya bir anlaşma metni çıkmasa da daha önce varılan anlayışın daha kuvvetlendiğini söylemek mümkündü.
- Ancak Tillerson görevden alınıp yerine Pompeo’nun atanacağı belli olduğunda, yeni gelecek ekibin farklı karar verme imkânını elinden almamak için olsa gerek yönetim, daha önce varılan bu anlayışa fazla vurgu yapmamaya başladı.
- Müsteşar Yalçın’ın ziyareti en azından bu açıdan önemli. Daha önce iki ülke arasında varılan anlayışın hâlâ geçerli olduğunun teyit edilmesi gerekiyor.
O ANLAYIŞTA NE VARDI
İki ülke arasında varılan anlayışın içeriğini özetle yazdığımda bunun teyit edilmesinin neden önemli olduğunu da göreceksiniz.
Dışişlerine yakın kaynaklardan aldığım bilgiye göre, bu varılan anlayış bağlamında Amerika, Münbiç’teki YPG güçlerini Fırat’ın doğusuna çekecekti. Türk ve Amerikan yetkililerin ortak denetiminde yapılacak bu çekilmeden sonra ise Münbiç’in yönetimi Türkiye ile Amerika’nın ortak gözetiminde bölgesel güçlere teslim edilecekti.
Bu geçiş döneminde de güvenliği iki ülke birlikte sağlayacaktı.
JSOC NEDEN ORADA?
Washington’un iyi haber alan ulusal güvenlik uzmanı kaynağım, varılan anlayışın sağlamlaştırılması açısından Pompeo’nun Donald Trump tarafından bakanlığa aday gösterilmesinden sonra hoş olmayan bazı işaretler gelmeye başladığını söyledi.
Bu işaretlerin başında da Münbiç’ten yayılan Amerikan kaynaklı propaganda filmlerinde son günlerde sık sık JSOC diye bilinen Joint Special Operations Command komutanlarının görüşmesi vardı.
Komutanlardan yönettiği terör operasyonlarındaki acımasızlığıyla bilinen James Jarrard’ın da bulunması, Washington’da “Acaba yönetim Münbiç’ten sert politikaların mesajını mı veriyor?” sorusunun sorulmasına yol açtı.
Bu kaynak, iki ülke tam bir anlayışı güçlendirmek üzereyken bu görüntülerin yaşanması gereken sürecin ruhuna uygun olmadığını vurguluyor.
SULLIVAN KARAR VEREBİLİR Mİ?
Şu anda ABD Dışişleri’ni vekâleten yöneten Sullivan, Washington’da daha çok idari işlerden iyi anlayan, çetrefilli dış politika konularına pek girmeyen bir insan olarak tanınıyor.
“Sullivan, daha önce alınmış zor kararları uygulayabilir ama kendisi yeni kritik kararları müzakereye girmez” diye anlatılıyor Washington’da.
Dolayısıyla Müsteşar Yalçın’ın yapacağı görüşmede çok önemli yeni kararlar çıkmasının sürpriz olacağı söylense de ben bir anlayış sürecinin sürdürülmesi açısından bile bu görüşmenin önemli olduğu düşüncesindeyim.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce