Türk-ABD ilişkisinin geleceği bugün belli olacak
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Mike Pompeo ile bugün yapacağı görüşmeye saatler kalmasına rağmen, iki ülke arasındaki ilişkinin tamamen kırılacağı mı yoksa bir şekilde sürdürüleceği mi henüz belli değil.
Ortada tuhaf bir durum var. İki taraftan da birbirinden çok farklı sinyaller geliyor.
Türkiye, daha önce ortak çalışma grubunda Münbiç üzerine üç adımlı bir planda anlaşmaya varıldığını ve bugün de bunun zamanlamasının netleşeceğini söylüyor.
ABD tarafı ise böyle bir anlayışın olmadığını, üç aşamalı plan üzerinde kendilerinin yaptığı bir çalışma bulunmadığını ve bugün de zamanlama konularına girilmeyeceğini ifade ediyor.
Konuyla ilgili buradaki yetkililer özel görüşmelerde bunu hep anlatıyor ancak ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert de bu konuda bir anlaşma olduğunu açıkça reddetti.
GİZLİ DİPLOMASİ Mİ DEVREDE?
Münbiç konusundaki tavırlar birbirinden öylesine farklı yönlere gidiyor ki bir ara “Acaba bu konuda görebildiklerimizin dışında bir gizli diplomasi mi, bir arka kapı görüşmesi mi yürütülüyor?” diye kuşkuya bile düştüm.
Çünkü ABD tarafı ne kadar bir anlaşma olmadığını söylese de Türkiye anlaşmada yürünüyormuş gibi davranıyor. Bu da “Acaba bizim bilmediğimiz perde arkası gelişmeler mi var?” kuşkusunu doğuruyor insanda.
İki ülke arasında bu her zaman olabilir tabii ki ama bu konuda Washington’da konuştuğum onca kaynağın böyle bir konuyu hiç duymamış olması da mümkün değil. Çünkü onların da hepsi bu tür görüşmelerin içinde olacak konumda insanlar.
ÜÇ ADIMLI PLAN NEYDİ?
İki ülke arasında Washington’da yapılan teknik komite toplantısında, Münbiç konusunda üç aşamalı bir plan gerçekten konuşulmuştu.
Üzerinde konuşulan bu plan yürürlüğe sokulduğu andan sonra 30 gün içinde YPG’nin Münbiç’ten çekilme işlemi başlayacaktı. Bu çekilmeyi, Türkiye ve Amerikan askerleri birlikte denetleyecekti.
Anlaşmadan 45 gün sonra, yani çekilme başladıktan 15 gün sonra Türkiye ile ABD ortak olarak Münbiç’i kontrollerine alacaktı.
Anlaşmadan 60 gün sonra, yani YPG’nin çekilmesinden 30 gün sonra Münbiç’in yönetimi Arap nüfus ağırlıklı lokal yönetime devredilecek ve bunların çalışması ise Türkiye ile ABD’nin ortak garantörlüğü altında olacaktı.
FIRAT’IN DOĞUSUNA MODEL
Münbiç’teki bu sistem düzgün, sorunsuz işletilebilirse bu modelin Fırat’ın tüm doğusunda işletilebileceği de düşünülüyor.
İşte Türkiye bugün bu modelin takviminin ne zaman başlatılacağının konuşulacağını düşünüyor, ABD tarafı da henüz bunun gündemde olmadığını söyleyip duruyor.
Buradaki YPG bürosu da böyle bir planın kabul edilme ihtimalinin bulunmadığını, bunun gerçekçi olmadığını anlatıp duruyor.
Bu yüzden bugünkü görüşme Münbiç’in ötesinde önem kazandı. Türkiye-ABD ilişkisinin bugün tamamen kırılması ihtimali de var.
BİR ÇIKIŞ NOKTASI OLABİLİR
Amerikan tarafının konuya yaklaşımı bir süredir bu kırılmanın olacağını düşündürüyordu.
Ancak son günlerde Suriye’den Washington’a gelen bazı istihbaratlar sonucunda, bir ihtimal, bir ara anlaşma yolunun bulunması ve iki ülke arasındaki ilişkiyi koparmadan sürdürme ihtimalinin doğduğu belirtiliyor.
Suriye rejiminden bölgedeki YPG’nin hâkimiyetine yönelik sert uyarılar gelmesi ve rejimin ABD’yi de YPG ile birlikte “İşgalci” olarak nitelendirmesi ve onlar çekilinceye kadar Suriye’de siyasi çözüm yolunda yürünemeyeceğini söylemesi, Washington’da ciddi rahatsızlık yarattı.
Washington, bunu sadece Esad rejiminin tavrı olarak değil Rusya’nın da tavrı olarak okuyor.
Münbiç modeli işte bu yeni gelişme nedeniyle ABD’ye de taktik açıdan şimdi uyabilir.
Türkiye ile Münbiç üzerine varılan anlaşmanın modeli, ABD’ye Türkiye ile birlikte Fırat’ın doğusunda geçici bir şekilde var olma imkânı sağladığından, ABD şimdi bir yandan da tamamen çekileceği güne kadar “Türkiye ile Münbiç’le başlayıp bölgenin tümüne yayılan yeni bir uzlaşmaya mı gitsem?” diye de düşünmeye başladı.
Dışişleri bakanlığı içinde bu konu tartışılıyor. Buna taraftar olanlar da var, karşı olanlar da.
Eğer anlaşmaktan yana olanlar güçlü çıkarsa bugün Münbiç üzerine bir anlaşmaya varılması ve Türkiye-ABD ilişkisinin geleceğini kurtarma imkânı doğacak. Bunu da birkaç saat içinde hep birlikte göreceğiz.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce