Başkan Erdoğan'ın mücadele ettiği ABD'deki siyonist evanjelik yapının şifreleri
Başkan Erdoğan, çok haklı olarak, “ABD’de evanjelist, siyonist anlayışın tehditkar dil kullanmasını kabul etmek mümkün değil” dedikten sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Çünkü Washington’da gazetecilik yaptığım yıllar boyunca bu yapının nasıl adım adım oluştuğunu ve yönetimi ellerine nasıl geçirdiklerini bizzat gördüm, yaşadım. Kilit oyuncularının önemli bölümünü tanırım. Türkiye hakkında neler düşündüklerini çok iyi bilirim.
Başkan Erdoğan’ın tepkisini çeken bu yapının şifrelerini bugün çözümleyeceğim. Kısa tarihlerini ve önemli isimlerini anlatacağım.
HER ŞEY ‘KARANLIKLAR PRENSİ’ İLE BAŞLADI
Bugün oluşan Başkan Erdoğan’ın işaret ettiği evanjelist, siyonist yapının temelinde Neokonlar vardı.
Ülkemizde ‘Karanlıklar Prensi’ olarak bilinen Richard Perle, Başkan Ronald Reagan döneminde Global Stratejik İlişkilerden Sorumlu Bakan Yardımcısı olarak Pentagon’da işe giriştiğinde, adamlarını ilk önce Pentagon’dan başlayarak yönetimin her birimine dağıttı.
Bunları bir arada tutan ideolojinin önde gelen amacı İsrail’in bölgede güvenliğini sağlayacak yapıyı kurmaktı.
Paul Wolfowitz, Doug Feith, Perle’nin takımının yıldızlarıydı.
Bunlar kadar ismi bilinmeyen daha birçok Neokon’un ortak özelliği İsrail-ABD çifte vatandaşı ve koyu inançlı Yahudiler olmalarıydı.
HARİTAYI ÇİZEN NEOKON
Örneğin bu neokon örgütlenmesi içinde etkin olan ve Pentagon içndeki Office of Special Plans (Özel Planlar Ofisi) biriminde çalışan ve bana 1992 yılında Suriye ve Irak’ı içine alan Kürt haritasını gösteren görevli de aynı zamanda İsrail vatandaşıydı.
Neokonların hedefi Kürt oluşumunu İsrail’e koruma sağlayacak bir yapı olarak konumlandırmaktı. O dönemde de İran hedefteydi ve bu oluşumun İran’a karşı da kullanılması planlanıyordu.
Haritayı gösteren kişi bugün de Washington’da Pentagon dışında aktf çalışıyor.
Richard Perle ve Doug Feith daha sonra Özal döneminde Türkiye ile yakın ilişki de kurdular.
Irak savaşı ve otonom Kürt oluşumun kurulması hep bu neokon çevrelerin kontrolünde olmuştur.
Bu grubu ilk önce Savunma Bakanı Donald Rumsfeld koruma altına aldı. Daha sonra bu korumayı Başkan Yardımcısı Dick Cheney’e devretti. Böylece bu grup ABD’nin global terörle mücadelesi ve derin devlet yapılanması içinde de belirleyici konum aldı.
Bugünlerde Beyaz Saray’da ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapmakta olan John Bolton gençken bu çevreyle bağlantı kurdu ve onların camiasına girdi.
Bu ilk yıllarda henüz ortada evanjelistler yoktu. Onlar daha sonra ortaya çıkıp Başkan Erdoğan’ın işaret ettiği bugünkü tehlikeli yapının temelini attılar.
Ben 1992 civarında burada görev yaparken Pentagon’da haritayı bana gösteren görevli ile ve daha önce savunma bakanlığında Türkiye masası şefliği yapmış olan Albay Michael Macnamara ile sık konuşuyordum. O günlerde Türkiye’deki hakim yapı İsrail ile iyi ilişkiler içinde bulunduğundan bunların Türkiye ile fazla sorunu yoktu. Haritasını çizdikleri Kürt oluşumunu ilerde Türkiye ile bir sorun yaşanırsa İsrail’in güvenliği için yedekte tutmak için düşünüyorlardı.
Bu Kürt oluşumunun bugünlerde güçlü bir şekilde ortaya çıkması da o dönemde onların Türkiye ile “İlerde nasılsa sorun yaşanır” tahminlerinin gerçekleşmesiyle bağlantılıdır.
Pentagon’da kurulmuş olan ve neokonlara teslim edilen Office Of Special Plans (Özel Planlar Ofisi) bu tür uzun vadeli planlar için vardı ve adını verdiğim bu isimler bu tür planlar yapmak konusunda devlet içinde tanınmış isimlerdi.
EVANJELİSTLER GELİYOR
Evanjelistlerin ortaya çıkıp, bu neokonlar ile İsrail için ortaklığa girmelerinin tarihi de ilginçtir.
1970’ler ve 1980’lerde ABD’de teleevanjelistler denilen bir akım oluştu. Bunlar genellikle derin güney denilen ve yüzde yüz aşırı muhafazakar olan eyaletlerde bulunan kiliselerinden 10 milyonlarca kişi tarafından izlenen dini konuşmalar yaparlardı.
Bunlar bugün sayıları 60 ile 100 milyon arası tahmin edilen evanjelist oy tabanını o günlerde oluşturmaya başlamışlardı.
Bu eyaletlerin senatörleri de bunlardan o günlerde çok etkileniyorlardı.
Bunların arasında yer alan Jesse Helms, bu geçmişte çok önemli bir isimdi.
Türkiye’de ev hapsinde olan Rahip Brunson’un eyaletinden senatör olan Helms bir İsrail gezisine çıktı ve ABD’ye döndüğünde tam bir evanjelist olmuştu.
Helms aynı zamanda dönemin senato dış ilişkiler komitesinin başı da olduğundan neokonlarla işbirliğini başlattı, Amerikan dış politikasına yön verdi.
Bugünkü evanjelist siyonist işbirliğinin temelleri böyle atıldı.
Başkan Erdoğan’ın haklı olarak söylediği gibi bu insanlar İsrail takıntıları ve tek yönlü kısıtlı bakışlarıyla Türk-ABD ilişkilerini zehirliyorlar.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce