Erdoğan ve Trump, Eylül'de yüz yüze görüşebilir
Türk Amerikan ilişkisinin geleceği açısından önümüzdeki 3 ayın özellikle kritik önemde olduğunu vurgulayan Amerikan kaynakları eylül ayında New York’ta bir Trump-Erdoğan zirvesinin olasılık dahilinde olduğunu ve bunun mutlaka gerçekleşmesi için özel gayret verilmesi gerektiğine vurgu yapıyorlar.
Başkan Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York’a gelir ise kurul çalışmalasının yansıra Başkan Trump ile de bir görüşme gerçekleştirmesinin önemine dikkat çeken Amerikan kaynakları iki ülke arasında var olan son derece önemli sorunları sadece iki başkanın karşılıklı çözebileceğini vurguluyorlar.
ABD Savunma Bakanlığı’nın Türkiye raporunu 3 ay içinde Kongre’ye göndermesi gerektiğini F-35’ler hakkında nihai kararın bu rapora göre verileceğini belirten kaynaklar bu yüden 3 ayın özellikle çok önemli olduğunu söylüyorlar. Bunun yanında Kongre’nin eylül ayı sonundan itibaren Senato Dış İlişkiler Komitesi’nden gönderilen Türkiye’nin dış kredi kuruluşlarından para almasını engeleyebilecek tasarıyı da ele alacağı ve Başkan Trump’ın Brunson meselesini kasım ayındaki ara seçimler öncesinde çözmek istediğine de dikkat çeken bu çevreler ‘Bunlar da 3 aylık dönemin önemini daha da artrtıran gelişmeler’ dediler.
Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Başkan Trump’ın açıklamaları sonrasında Türkiye ile yaşanan krİzin yönetiminin tamamen Beyaz Saray’a geçmiş olduğunu hatırlatan bir kaynak bu yüzden “Başkan Erdoğan ile Başkan Trump bir araya gelmeden sorunlarda bir çözümün bulunması pek mümkün görünmüyor” dedi.
Türkiye raporunda son durum
Pentagon kaynakları Savunma Bakanı Mattis’in Kongre’nin istediği Türkiye raporu üzerine çalıymaya başladığını söylüyorlar.
Mattis daha önce Türkiye’nin F-35 programı dışına çıkarılmasına karşı çıkmış ve Kongre’ye 7 Temmuz da yazmış olduğu mektupta “Eğer F-35’lerin üretim sürecinde Türkiye olmazsa programın yürütülebilirliği tehlikeye girer, en azından 2 yıla varan gecikme olur” demişti.
Ayesaş, F-35’lerin iki ana unsurunun tek tedarikçisi durumunda, Füze uzaktan kumanda arabirimini ve panoramik kokpit ekran elektronik kartlarını sadece Ayesaş üretiyor. Dolayısıtyla Türkiye’nin devreden çıkması F-35 programının tamamını da tehlikeye düşürebiecek.
İsrail devreye girmeye çalışıyor
Bu arada Washington’daki savunma çevrelerine yakın kaynaklar Türkiye’nin devreden çıkarılması durumunda İsrail’in boşluğu doldurma ihtimali üzerine lobi faaliyetinin başladığını söylüyorlar. Washington’daki İsrail lobisi Türkiye’nin F-35 üretimi sürecinden çıkarılması durumunda İsrail firmalarının doğabilecek boşluğu doldurabileceği mesajını yönetime vermeye başladılar. Buradaki kaynaklar İsrail’in F-35’leri bir süredir kullandığını ve sistemini öğrenmiş olduğuna dikkat çekerek raporun olumsuz olması durumunda ABD yönetimi gerkirse bu yola gidilebilir diyorlar.
Generallerin tartışması
Bu arada Pentagon içinde bir süre önce başlamış olan Türkiye tartışması generaller arasında tüm gücüyle sürüyor. Amerikan ordusunun avrupa gücü komutanlığı EUCOM başta olmak üzere NATO’ya yakın tüm generaller Türkiye’nin önemine vurgu yapıyorlar ve ABD-Türkiye ilişkisinin bir an önce iyileştirilmesinin gerektiğini söylüyorlar. Suriye koşullarında YPG ile ortak çalışmakta olan CENTCOM’un generalleri ise Türkiye karşıtı tavırlarını sürdürüyorlar. Bu arada emekli oldukları halde Pentagon içinde çok saygı duyulan bazı generallerin de dIşarıdan tartışmaya müdahale ederek Türkiye’nin önemine vurgu yapmakta oldukları öğrenildi. Bu çevre Türkiye yıl sonuna kadar NATO’dan çıkabilir ıuyarısını da yaptılar.
Raporunu yazma sürecinde olan Mattis’in generaller arasında süregiden bu tartışmaya müdahil olmadan iki tarafı da dinlediği belirtiliyor. Bir süre önce ülkemize gelen EUCOM komutanı general Scarparotti’nin de Mattis ile sürekli Türkiye için temasta olduğu ancak CENTCOM generalerinin de Menbiç’ten uydu ile sürekli telekonerans istedikleri söyleniyor. Bakanllık makamına gelmeden önce kendisi de bir CENTCOM komutanı olan Mattis NATO yanlısı komutanlarına çok önem verse de bu geçmişi yüzünden CENTCOM’u da dinlemek zorunda hissediyor kendisini
Anlayacağınız bu koşullarda eylül ayı içinde New York’ta bir zirve hayati önemde gibi gözüküyor.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce