Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

21’inci yüzyılda modern devletin tanımı yeniden oluşmuştur.

Kendi devlet ve yönetim tanımları 20’nci yüzyılın ortalarında kalmış olanlar bunu anlayamıyorlar.

Modern devletin yeni tanımı kendi vatanının temel değerlerine ve olmazsa olmazlarına dokundurmadan, onlara daima sahip çıkıp global değişen konjonktürlere uygun pragmatik ve hızlı davranarak, ülkenin uzun vadeli çıkarlarına uygun kararları alabilen devlettir.

Başlığımı tekrarlamak zorundayım: Son yaşadığımız olaylar başkanlık sistemimizin modern devletin yeni tanımı olduğunu gösterdi.

Başkan Erdoğan eski sistemin artık yürümediğini ve çağın gerçeklerine ve yeni global düzenin gereklerine karşılık veremediğini gördü ve yeni sistemin oluşturulması talimatını verdi.

O dönemde yeni oluşturulmaya başlanan başkanlık sistemi çok sert tartışmalara yol açtı. Devlet anlayışları 20’nci yüzyıl koşullarında kalmış olanlar ile yerelliğin duvarları arasında sıkışmış muhalefetin sert söylemleri nedeniyle tartışmalar çok farklı yönlere gitti.

Asıl tartışılması gereken konuyu, yani getirilen sistemle Türkiye’nin modern devletler arasındaki hak ettiği yerini alacağını, kimse konuşmadı bile.

Bunu Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum yeni sistemi anlatmak için gazetemize geldiğinde net anlamıştım ve bu yüzden yeni sisteme destek de veren yazılar yazdım.

Bazı çevrelerden bana gelen tepkilere baktığımda Türkiye’de artık rasyonel tartışma yapılmasının imkansız olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Özellikle kendilerine Atatürkçü diyen çevreler kendisine Atatürkçü diyen ve ruhen solcu olan bir insanın yeni sistemimize destek vermesinin nedenini anlamak istemiyorlar. Bu tür yazılar karşısında çılgına dönebiliyorlar.

SON YAŞADIKLARIMIZA BAKIN

Dediğim gibi biraz da hayal kırıklığından artık kendimi anlatmaktan vazgeçmiştim.

Konuya tekrar dönmeyecektim.

ancak son günlerde öylesine kritik ve önemli olaylar yaşadık ki, "Yeni devlet sistemimizin önemini tekrardan düşünmenin zamanı gelmiş olmalı" diye düşündüm.

Rahip Brunson olayının çözüme kavuşturulması ve Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sonra kopan global fırtınada Türkiye yeni sistemini test etti.

İçim çok rahatlamış olarak tekrar gördüm ki yeni başkanlık sistemimiz 21’inci yüzyılda modern devlet olmanın gereklerini yapıyor ve kendisini de dünyaya çok iyi anlatıyor.

Devletimizin kendini dünyaya anlatma sisteminin ne kadar müthiş çalıştığını son Kaşıkçı olayında gördük. Süreçte global kamuyu bizim yanımızda yer aldı.

Gördüğüm kadarıyla Başkanımızla, bakanlarıyla ve tabii ki danışmanlarıyla tümüyle tıkır tıkır işleyen bir sistem kurulmuş ve Türkiye global dünya sistemiyle tamamen uyumlu ve ülkenin uzun vadeli çıkarları için gereken pragmatik kararları alıyor. Aynı zamanda ulusal değerlerimizi ve olmazsa olmazlarımızı da koruyup kolluyor.

SON NEW YORK GEZİSİNDE

Aslında bu yazımın temellerini Başkan Erdoğan’ın son New York gezisini izlerken çatmaya başlamıştım.

Yazmak için iyi ki de beklemişim çünkü o günden bu yana sistem kendisinin nasıl etkin çalışabileceğini çok başarılı bir şekilde son olaylarda gösterdi.

New York’ta Başkan Erdoğan ile bakanlarını, danışmanlarını izlerken, "Ülke gerçeklerini ve dünyadaki ilişkilerin temelini bilen, anlayan bir devlet yapısı işte bu" diye düşünmüştüm.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahreddin Altun ve başdanışman Mehmet Uçum’un nasıl çalıştıklarını gördüğümde açıkça söyleyeyim içim rahatlamıştı. Türkiye’nin önüne çıkarılan her sorunu bu başkan ve bu kadrosuyla aşacağına inanmıştım. Nitekim arada geçen süre beni yanıltmadı.

Uzun süredir özelikle Washington’da ikili ilişkilerdeki sorunlar nedeniyle şunu bir süredir yazamıyordum ama şimdi yeri geldi sanıyorum;

Yeni sistemiyle Türkiye modern ve güçlü bir ülkedir. 21’nci yüzyılın beraberinde getirmiş olduğu her türlü sorunu aşacak gücü de vardır.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar