CIA Başkanı Gina Haspel'in Türkiye dönüşünden sonraki ilk başkanlık brifinginin konusu Türkiye'ydi

CIA Başkanı Gina Haspel, Türkiye dönüşü ilk sabah başkanlık brifingini dün Trump’a verdi.

President’s Daily Brief (PDB) olarak bilinen bu geleneksel sabah brifinglerinde, bütün Amerikan istihbarat aygıtının elindeki, günün global olaylarına yönelik tüm üst düzeyde gizlilik içeren bilgiler, yapılmakta olan operasyonlar, planlanan yeni operasyonlar anlatılıyor.

Bu toplantılara CIA başkanları her gün girmeyebiliyorlar. Onun yerine görevlendirilen bir üst düzey CIA görevlisi yapabiliyor bunu.

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo CIA başkanıyken bu sabah brifinglerini bizzat vermeye çok önem veriyordu.

Bu yüzden Trump ile aralarında yakınlık oluştu ve Pompeo yönetimin içinde etkinlik kazandı. Sonunda da bildiğiniz gibi dışişleri bakanı oldu.

Şimdi de CIA Başkanı Gina Haspel’in bu bizzat brifing verme işini yürüttüğü söyleniyor.

Onun da yakında etkinlik düzeyinin artmasının beklenmesi gerekiyor.

Trump’tan önce tüm başkanlar iş gününe çok erken başladıklarından CIA, brifingi vermek için sabaha karşı Langley’deki merkezden çıkıp Beyaz Saray’a giderdi. Ancak şimdi Başkan Trump Beyaz Saray’ın rezidans bölümünden öğle saatlerine kadar West Wing diye adlandırılan çalışma bölümüne geçmediğinden brifingler şu sıralar öğle saatlerine doğru başlıyor.

BEYAZ SARAY SABAHLARI

Başkan Trump’ın sabah saatlerini rezidans bölümünde televizyonda Fox haberleri seyrederek ve Twitter mesajları atarak geçirdiği söyleniyor.

Trump ayrıca gizli servisten, "Cep telefonunuzu fazla kullanmayın çünkü dinlenme ihtimali çok yüksek" uyarısı almasına rağmen özelikle sabah saatlerinde bir çok insanı bizzat arayarak konuşmayı sürdürüyor.

Gina Haspel

DÜNKÜ PDB'DE BİR NUMARALI MADDE TÜRKİYE'YDİ

CIA Başkanı Gina Haspel’in dün Başkan'a verdiği günlük brifingin önem sırlamasına göre ilk maddesi Türkiye ve Kaşıkçı maddesiydi.

Başkan Trump bu bilgileri merakla beklemekte olduğunu birkaç gündür yakın çevresine söylüyor.

Ortada beceriksiz bir üstünü örtme operasyonu olduğunu düşünen Trump bu konuda Suudi’leri suçlayan açıklamalar da yaptı.

110 milyar dolarlık silah satışı potansiyeli yüzünden Muhammed bin Selman’ı direkt suçlamak istemeyen Trump, Kaşıkçı’nın Suudi devletindeki kontrolden çıkmış unsurlar tarafından öldürüldüğünü düşündüğünü de açıkladı. Bunun doğru olup olmadığı dün verilen brifingden sonra daha net ortaya çıkacak.

SES KAYITLARI DİNLETİLDİ Mİ?

Bu arada Türkiye’nin Kaşıkçı cinayetinin ses kayıtlarını CIA Başkanı'na dinletip dinletmediği konusunda Washington’da görüş ayrılığı yaşanıyor. Bu konuda resmi bir açıklama yapılmadığından dinletilmiş olduğunu söyleyenler de dinletilmedi diyenler de var. Bir kaynağım, "Zaten bu konu gizli kalması gerektiğinden Türkiye’ye CIA Başkanı gönderilmişti. Gerçeği bizlerin tam bilebilmesi galiba mümkün değil" dedi.

Galiba Amerikan devletinin en üst gizlilik düzeyi taşıyan bu sabah brifinginde ne konuşulduğunu Başkan Trump’ın bundan sonraki davranışlarına ve açıklamalarına bakarak çıkarmak zorunda kalacağız.

JARED KUSHNER

Ancak şurası kesin: Başkan Trump bu zor sorunun başına damadı Jared Kushner tarafından açıldığını düşünüyor.

Kushner, Muhammed bin Selman ile çok yakın arkadaş ve Amerika’nın yeni bölgesel ittifakları da aslında bu arkadaşlık temelinde kurulmuştu.

Beyaz Saray içinde Jared Kushner hakkında ciddi bir tartışma da yaşanıyor.

Bunu da yarın detaylı olarak anlatacağım.