İran'da rejim değişikliği planını Trump'a kimler sundu?
Başkan Trump’ın soruşturmasını sürdüren özel savcı Mueller’ın yaptığı incelemelerden kısa aralıklarla çok ilginç yeni bilgiler sızıyor.
Suudi Arabistan’da Muhammed bin Selman’ın geleceği tartışılırken ve İran’a yeni ambargo aşamasının tarihi yaklaşırken sızan son bilgiler bu konjonktürde hayli enteresandı.
Soruşturmada ele alınan o günlerde Trump seçilmiş ama henüz resmen başkanlık koltuğuna oturmamıştı. Ulusal güvenlik danışmanı adayı Michael Flynn’di.
NEW YORK'TA CASUSLAR
Geleceğin Beyaz Saray’ının ulusal güvenlik stratejileri için birbiri ardına toplantılar New York’ta yapılıyordu.
Bu toplantıların gerçekleşmesine Birleşik Arap Emirliği liderliğine çok yakın olan Lübnan-Amerikalı George Nader’in aracılık ettiği ortaya çıktı. Nader şimdi Mueller soruşturmasında devlet tanığı oldu.
Bu geçiş sürecinde en aktif olan ülkeler arasında İsrail ile birlikte Suudi Arabistan vardı.
Suudi Arabistan'ın, o günlerdeki, istihbarat şefi General Ahmed el Asiri sıkça New York’a gelerek yeni Başkan Trump’ın dış politika ve ulusal güvenlik timleri ile toplantılar yaptı.
General Ahmed el AsiriMueller soruşturmasından sızan bilgiler Asiri’nin gündeme İran'da da rejim değişikliği meselesini getirdiğini gösteriyor.
O dönemde Trump’a çok yakın olan Steve Bannon da tüm gelişmelerin perde arkasında görülüyor kayıtlarda.
MOSSAD'IN ELİ
Bu görüşmelerin önemli bölümüne İsrail istihbaratına yakın isimlerin de katıldığı yeni ortaya çıkan bilgiler arasında. Bu isimlerden bir tanesinin İsrail sosyal medya stratejisti Joel Zamel olduğu da sızan bilgiler arasında.
George Nader’in ayrıca İran’a yönelik ekonomik sabotajlar düzenlenmesi fikrini hemen her toplantıya getirdiği ve bunun da detaylı bir şekilde tartışıldığı anlaşıldı.
Anlayacağınız Trump henüz başkan olarak göreve başlamamışken bile onun yürütmesi gereken Ortadoğu stratejisi New York’ta istihbaratçılar arasında çoktan çizilmiş bile.
Trump resmen göreve başlar başlamaz damadı Jared Kushner özellikle Muhammed bin Selman ile arkadaşlığı olduğundan İsrail-Suudi Arabistan koordinasyonunu sağlama işiyle görevlendirdi ve sonuçta bugünlere gelindi.
Bu aralar bu stratejinin kesilmeden sürdürülüp sürdürülemeyeceği ve eğer sürdürülecekse Suudi Arabistan’da hangi liderle sürdürüleceği Washington’da aktif biçimde tartışılıyor.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce