ABD Türkiye'ye ne söylüyor?
Türk-Amerikan ilişkisinde çok uzun ve sert geçen kış koşulları yaşadık. Bir aralar hava o kadar sertleşti ki ilişkinin buz çağı dönemi geldi, her düzeyde adeta buz çağı yaşandı.
Şu anda nihayet uzun süren sert kış havası sona ermiş gözüküyor. Fazla derinine inmeden bakarsanız ilişkide bir bahar havası var şu anda. Gayet tabii ki iyimser olalım ama her şeyi de oluruna bırakmayalım. Çünkü bu havanın sürmesi için iki tarafın da kendi üstlerine düşenleri yapmaları ve bu olumlu ortamın sürmesi için üzerinde çalışmaları gerekiyor.
NEDEN SADECE PAPAZ DEĞİL
Baştan şunu bilelim. Tüm bu hava değişiminin sadece Rahip Brunson’un gitmesiyle bağlantılı olduğunu düşünmek yanlış olur. Gayet tabii ki onun da katkısı var ama tek neden bu değil. En azından şunu söylemeliyim, Brunson gitmeseydi Amerika eskiden olduğundan bile çok daha sertleşmeye, yeni adımlar atmaya karar almıştı.
Yönetim içinde bir grup aslında bunu pek de isteyerek yapmayacaktı ama artık başka çarenin kalmayacağı düşünülüyordu.
Ama bu konuda bazı kararlar alınırken devlet içinde bir yandan başka çalışmalar da yapılmaktaydı.
TÜRKİYE YENİDEN DEĞERLENDİRDİ
Yönetim içinde bir grup "Türkiye gibi bir ülkeyi ABD’nin daha fazla karşısına almasının ve ilişkinin daha da sertleşmesinin Amerika’nın uzun dönemli ulusal güvenlik çıkarlarına aykırı olduğunu" dillendirmeye başladı. Bu düşünce, yönetim içinde çeşitli düzeylerde konuşuldu. O günlerde Brunson meselesi kazasız belasız atlatıldığı takdirde iki ülke arası ilişkinin çeşitli düzeylerde karşılıklı sertleşmeden çıkarılması yolunda bir karar yönetim içinde alındı.
BUNU BİLMEK ÇOK ÖNEMLİ
Evet durum şu anda böyle.
Ve evet Türkiye ile ilişkinin daha fazla sertleştirilmemesini isteyenler şu anda tartışmada öne çıkmış durumda görünüyor.
Ama karşı görüşte olanlar da hâlâ yönetim içinde. Onlar bu karardan dönülmesi ve tekrar sertleşilmesi için ilerde koşullar elverir ise tekrardan bastırmaya hazır bekliyorlar.
Bu nedenle ilişkinin bu aşamasında iki tarafın da bu gruba fırsat verecek hatalar yapmaması ve dikkatli olunması gerektiği belirtiliyor.
Bu noktanın Pazartesi yeni aşaması başlayacak. "İran yaptırımı süreci de hatırlanmalı ve sertlik yanlısı gruba yeni bir çıkış yapması için fırsat verilmemeli" deniliyor Washington’da.
İRAN YAPTIRIMI İSTİSNASI
Washington’daki Türkiye’ye sempati ile bakan kaynaklar bu son noktanın çok önemli olduğunu defalarca vurguladı.
Bu yüzden İran yaptırımları bağlamında konuyu biraz daha açmak gerektiğine inanıyorum.
Daha önce yazdım ve Habertürk TV’de de anlattım. Washington Pazartesi yeni aşaması başlayacak İran yaptırımları sürecinde arasında Türkiye’nin de bulunduğu 8 ülkeye bazı istisnalar getirmeye karar verdi.
Bunun anlamı şu: Daha önce yaptırımın sıfır toleransla uygulanacağını söyleyen Amerika, şimdi bazı ülkeler için toleranslı davranacağını söylüyor. Yani iki ülke arasında yeni esen olumlu havaya göre Amerika Türkiye’ye "Bir noktaya kadar yaptırımları delmene göz yumacağız" demekte. Bunun düzeyinin ne olduğu ve sürecin nasıl işleyeceği aslında Pazartesi tam anlamıyla belli olacak.
SERTLİK YANLISI GRUBA DİKKAT
Ancak yönetime yakın kaynaklar sertlik yanlısı grubun şu anda beklemede olduklarını söyledi. Türkiye, üzerinde anlaşılacak kriterlere uymazsa ve yaptırım istisnasının boyutunu kendisi yorumlayarak tek taraflı genişletirse Türkiye aleyhine söylemlerin başlatılabileceği belirtildi.
Bana konuyu anlatan kaynak bu tehlikenin her zaman var olacağını, bu yüzden ilişki tekrar tam rayına oturuncaya kadar hem Türkiye’nin hem de Amerika’nın çok dikkatli ve sürekli diyalog içinde olmaları gerektiğini söyledi. İki ülke arasında şu anda var olan olumlu havanın sürdürülebilmesi için karşılıklı anlayışın sürekli anlamlı diyalogla sağlamlaştırılmasının önemine de vurgu yaptı bu önemli yönetim kaynağı.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce