Türkiye'ye hazırlanan yeni tuzak
Washington’daki Erdoğan düşmanı çevreler ellerine geçen her fırsatta Türkiye aleyhine oyunlar planlamaya çalışıyorlar.
Son hazırlanmaya çalışılan oyun hayli zorlama, bir sonuç alınması da pek mümkün gözükmese de, yine de Türkiye olarak hazırlıklı olmak için bilmek, öğrenmek gerekiyor.
Bu kötü niyetli oyun Başkan Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn kullanılarak sahnelenmeye çalışılıyor.
İddianamede anlatılan o eski günleri hatırlamaya çalışalım. Burada işe başladığım ilk günlerde adım adım takip ettiğim için çok iyi bildiğim bir süreçti bu.
HER MODERN DEVLETİN YAPTIĞINI TÜRKİYE DE YAPTI
Flynn’in yeni Başkan Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olacağının anlaşılmasıyla birlikte Türkiye her modern devletin yapacağı işi yaptı ve ileride kendisine Gülen’in iadesi konusunda yardımcı olması için onunla bağlantıya geçti.
Bu işlerde her zaman olduğu gibi hizmet karşılığında bazı paralar verilmesi gerekiyordu bu da verildi normal olarak.
İşin temeli budur. Her modern devletin yaptığını, Amerika’nın da başka devletlerde yaptığını Türkiye de yaptı işte o kadar.
İMALARIN ÜSTÜNE ATLADILAR
Şimdi özel savcı bütün bu süreçten bir yasa dışılık suçlaması çıkarmaya uğraşıyor ve hatta bu işin Başkan Erdoğan ve bakanları tarafından planlandığını ima ediyor.
İddianamede hiç ad verilmiyor çünkü ellerinde hiç bir belge yok sadece Flynn’in kendisini hapisten kurtarmak için söylemiş olduğu yalanlar var.
Suçlama girişiminde isim verilmiyor ama büyük patron denilerek Erdoğan ima ediliyor ayrıca iki önemli bakanın da işin içinde olduğu iması yapılıyor.
Wall Street Journal ve New York Times salı günü konuya girdiler ve imalardan kendilerine göre sonuçlar çıkarak yazılar yazdılar. Yani oynanmak istenen yeni oyununun bir adımı daha atılmış oldu. O ki gazetede yazı çıkınca televizyon haber kanalları da meseleye el atmaya başlıyor ve üzerinde konuşuyorlar.
PERDE ARKASINDA OLANLAR
Geçen sene bu aylarda Manhattan güney bölgesi savcılığının Hakan Atilla’ya açmış olduğu davayı izlemek için her gün mahkeme salonundaydım. Bu yüzden buradaki adalet sisteminin nasıl işlediğini birinci elden görmek fırsatım oldu.
Bu sistemde savcılar eğer bir sonuç almak istiyorlarsa kendileri ile işbirliği yapacak tanıklara ihtiyaçları var.
Tanık kendi istedikleri şeyleri söylerse ona daha çok kolaylıklar veriyorlar. Tam istediklerini söylerse o tanık hapse girmekten savcı sayesinde kurtuluyor. O süreç sonucunda bugün tamamen suçsuz olan Hakan Atilla burada hapisteyken yalancı şahit Zarab Türkiye’yi suçladı diye dışarıda serbest gezebiliyor.
Bugün de son hazırlanan oyun planına göre yine aynı işlem yapılmaya çalışılıyor.
Özel savcı Mueller, Trump aleyhine dava açmak niyetinde olduğundan onun aleyhine konuşacak tanıklara ihtiyacı vardı. Michael Flynn da bunlardan bir tanesiydi.
Savcı onu her yönden tam sıkıştırabilirse ondan daha çok laf koparabileceğini gördü ve Türkiye kartını da bu çerçevede oynamaya başladı.
Dediğim gibi Türkiye’nin Flynn ile kurmuş olduğu bağlantıda ortada yanlış olan bir şey yoktu. Orada sadece Flynn’in bu ilişkiyi resmen kayıt altına aldırması gerekiyordu. Bunu yapmayınca suçlu oldu. Buna Türkiye’yi nasıl bağlayacaklar bunu anlamak mümkün değil ama savcı, Flynn’i daha çok sıkıştırmak ve işbirliğini sağlamak için konunun üstüne gitti ve işi zorladı.
Sonunda ortaya çıkan iddianamede birçok zorlama olduğu net olarak görülüyor. Rusya konusunda yapıldığı gibi Türkiye konusunda da bir suçlamaya gidilirse Trump’ın daha da sıkıştırılacağı düşünülüyor olmalı.
Washington’da Türkiye karşıtı olan çevreler de bu işin üzerine atladı ve ortaya bir yeni oyun çıkarmaya çalışıyorlar.
Bu zorlamanın tutması pek mümkün gözükmüyor.
Zaten savcı da Flynn için hapis cezası verilmemesini istemişti. Olay sadece bazı asılsız dedikodularla sönüp gidecek bence.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce