Washington mesajı aldı, yeni bir Suriye/Türkiye stratejisi oluşturulacak

Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton Washington’a döndü. Bölgedeki turu süren Pompeo’nun da mesajları buraya iletildi.

ABD’nin ulusal güvenlik camiası yeni bir Türkiye stratejisi oluşturmanın aciliyetini görmüş durumda.

Belki de bu yazı yayınlanmadan önce yapılması beklenen Başkan Erdoğan-Trump telefon görüşmesi gerçekleştirilmeden Türkiye için yeni bir bakış açısı oluşturulması gerektiğini görüyor bu camia.

Bolton, Ankara ziyaretinde Türkiye’nin kırmızı çizgilerini net gördü. Yeni bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu ve eski tavırlarla bunu götüremeyeceklerini anlamış durumda.

Trump zaten bu fikirdeydi.

Yani anlayacağınız Amerika, Suriye temel alınarak Türkiye ile ilgili yeni yaklaşımlar oluşturma aşamasında. Beyaz Saray’ın da Başkan'ın, Erdoğan ile görüşmesinden önce net fikirler istediği belirtiliyor burada.

Bu yeni yaklaşım oluşturulurken Amerika’nın ulusal güvenlik camiasının elindeki şu anki durum raporu şöyle. Bu durum raporunun son derece gerçekçi olmasına ve ABD’ye sert eleştiriler de içermesine şaşırmayın, istihbaratçılar bu şekilde düşünmek ve gerçekleri söylemek zorundalar. Başarının ancak böyle davranılırsa geleceğini düşünüyorlar...

İŞTE DURUM TESPİTİ

1- Hem Amerika hem de Kuzey Suriye’deki Amerikan üslerinde özel kuvvetleriyle konuşlanmış İngiltere ve istihbaratçıları ile orada bulunan Almanya da bölgede Türkiye’ye rağmen bir adımın atılamayacağını kabul ediyorlar.

2- Batı devletleri bölgede huzuru sağlamak için ortak olarak terörist ilan edilmiş PKK ile bağlantılı olduğu bilinen PYD/YPG gibi asimetrik militer güce güvenilmemesi gerektiğini konuşmaya başladılar. Bölgede düzeni Türkiye gibi ikinci en büyük NATO gücü, devlet yapıları köklü ve sağlam bir demokrasiye ihtiyaç var.

3- Amerika bölgede kurtardım dediği alanlarda büyük yıkımlara yol açtı. Şimdi de o yıkımı toparlayamıyorlar. Türkiye ise her operasyonunu mümkün olduğu en az yıkım ile gerçekleştirdi, sivil halkı koruyucu davrandı. Operasyonlar bittikten sonra da Türkiye o bölgelerde büyük yeniden inşa faaliyetleri başlattı ve sosyal yaşamı da hızla kurdu. Bu yüzden Türkiye’nin PKK’ya yakın nüfus dışında bölgede çok büyük bir prestiji var. Bu yüzden anayasa yazılması aşmasında ve ondan sonraki yeniden inşa sürecinde Türkiye aktif bulunmadan başarılı olunması mümkün değil

4- Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki Kürt nüfus ile bir problemi yok. Olmadığı gibi bölgenin genç Kürtleri Türklerin bölgede kurmuş olduğu üniversitelere gidiyor, hastanelerinde tedavi oluyorlar ve mültecilere yaklaşımı nedeniyle Türkiye’ye sempatiyle yaklaşıyorlar. Bu nüfus asıl YPG’ye karşı onun ateist Marksist politikalarını istemiyorlar.

5- Türkiye YPG unsurlarının Kürt nüfus içinden ayrıştırılabileceğini, bunun mümkün ve hemen yapılması gereken bir şey olduğunu düşünüyor.

6- Amerika’nın düzenli, koordineli ve zamana yayılmış çekilme işlemi içine bu ayrıştırma programı da bir an önce alınmalı.

7- Türkiye’nin ulusal güvenlik politikası terörist unsurların sınırına yakın bölgeden uzaklaştırılmasına dayanıyor. Ve eğer ABD, YPG/PYD unsurlarını Türkiye sınırından 40 kilometre kadar güneye çekebilirse Türkiye’nin yapacağı operasyona ihtiyaç da kalmamış olabilir. Böylece Amerika’nın daha önce güvence vermiş olduğu sahadaki YPG güçleri sınırdan uzakta bir bölgeye çekilmiş olur hem de Türkiye ile bağlantıları kesilir. Bu güç Irak’taki Amerikan üslerindeki Amerikan güçleri ile bağlantılı olarak ileride DEAŞ unsurlarına ve İran milislerine karşı güneyde harekat yapmak için kullanılabilir.

8- Bu süreçlere girildiğinde buna daha önce ön onayını vermiş olan Putin ile Trump arasında konuşmalar yapılması ve bir aşamada iki liderle de zaten diyaloğu sürdüren Başkan Erdoğan’ın da sürece girmesi ve bu üçlü zirvenin bölgeye kalıcı düzen getirmesi için çalışması sağlanmalı.