CHP'ye İzmir'de ne oldu?

CHP’li arkadaşlar yine, "Bizimle uğraşmak rahat, kolaysa iktidar partisi ile uğraş onu eleştir" diye sitemde bulunacaklar biliyorum ama bu konu CHP’yi çok aşan yapısal bir siyasi sorun ile ilgili.

Türk siyasi ikliminde hayat tarzı sorunsalının önemli hatta belki de hayati önemde yeri var.

İlk kurulduğu günden bu yana mücadelesini yakından takip ettiğim Ak Parti de bir anlamda hayat tarzı sorunsalını kullanarak da iktidara yürüyüşünü kolaylaştırdı.

CHP de malum o bir tür 'hayat tarzı’nın endişeleri üzerine politikalar oluşturuyor.

Hayat tarzı sorunsalının en güçlü hissedildiği yerler kıyı bölgeleri ve İzmir’dir.

DÜŞÜNMELİYİZ

Solcusu, sağcısı ülkesinin sorunları hakkında her düşünen insan hayat tarzı sorunsalı ile yüzleşmek zorundadır. Bunu İzmir'i baz alarak yapmak doğrudur çünkü ortada hayli sorunlu olan bir örnek olarak duruyor.

Evet İzmir’de ne oluyor daha doğrusu CHP’ye İzmir'de neler oluyor?

Bu soruya doğru cevap bulunduğu takdirde politikaları tıkanmaya doğru giden CHP’nin de önünün açılmaya başlayacağını düşünüyorum.

Çok yakın bir zaman önce yine bir seçim öncesi İzmirli bir gazeteci arkadaşım "Burada sürpriz olmaz emin ol Ahmet Piriştina şu andan mezarından adaylığını koysa bile, böyle bir şey mümkün olsa onun ölüsü bile yine kesinlikle seçilirdi" demişti.

Ahmet Piriştina 1999-2004 yılları arasından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürdü.

Sayın Piriştina’yı başkanken tanımak şansına kavuşmuştum. Hayat tarzımız ve hayata bakışımız birbirine benziyordu. Evet birlikte sohbet ettiğimiz günlerde çok da iyi anlaşmıştık.

İzmirlilerin ona sevgisinde onu kendilerinden görmeleri, aynı hayat tarzını, aynı hayata bakışı paylaşmaları ile bağlantısı tabii ki vardı.

Arada geçen çok kısa zamanda bu durumun neden değişmeye başladığını ve hayat tarzı sorunsalının neden İzmir’de artık yetmemeye başladığını yine Ahmet Piriştina’ya bakarak çözebiliriz.

Sayın Piriştina aynı zamanda başkanlığı döneminde büyük projelere imza atmıştı ve çok da çalışmıştı.

Yani hayat tarzı endişelerine oynamanın getirebileceği rahatlığa saklanmadan iyi bir belediye başkanı olmuştu.

Hayat tarzı kalkanını kullanan CHP ne belediyelerde ne de ülke geneli için artık proje üretemiyor.

Hayat tarzımız tabii ki önemli benim için de Ak Partili kardeşim içinde öyle. Ak Parti de başlarda hayat tarzı sorunsalını kullandı ama aynı zamanda büyük projeler de üretti ve uyguladı. CHP ise uzun zamandır durgunluk içinde.

Artık hayat tarzı argümanları yetmiyor insanlar bunu garantide görüyorlar ve iş yapılmasını bekliyorlar.

Çok kısa süre önce kesin kazanılır diye düşünülen İzmir’in bugün CHP tarafından kaybedilmesi ihtimalinin bulunmasının temelindeki neden budur.