Washington'un Türkiye masası darmadağın
Uzun süredir net siyasi hedeflerin bulunmaması nedeniyle karmaşıklık içinde bulunan Washington’un Türkiye ile ilgili birimi iyice dağılmaya başladı. Yönetimin Türkiye ile ilgili en üst bürokratı olan Avrupa ve Avrasya illerinden sorumlu bakan yardımcısı Wess Mitchell’ın a istifa ettiği belirtiliyor.
Böylece yönetim Türkiye konusunda iyi bilgi sahibi olan bir adamını daha kaybetti. Bu durum, bu aşamada, mutlaka yeni politikalar oluşturulması gerekilen Türkiye hakkında Amerikan bürokrasisinin kilitlenmesi anlamına gelecek.
Wess Mitchell ayrılacağını yönetime bildirdi ama Türkiye’den gelecek heyeti de bekleyip ondan sonra işi bırakabileceğini de ilettiği belirtiliyor.
Wess MitchelJOHN BOLTON FAKTÖRÜ
Washington’da konuştuğum diplomatik kaynaklar Wess Mitchell’in ayrılmasında Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un da perde akasında rolü olduğunu söylediler.
John Bolton, Türkiye’ye yönelik izlenmesi gereken politikalar ve yaklaşımlar hakkında dışişleri bürokrasisi ile ters düşüyordu. Bolton bu ters düşmesi nedeniyle Türkiye’ye yaptığı son ziyarette önemli sorunlar da yaşamış ve bu ziyareti Washington’daki gözlemciler tarafından bir diplomatik skandal olarak nitelendirilmişti.
Bolton ise Türkiye’den döndükten sonra Başkan Trump’a rağmen yönetim içinde konumunu güçlendirecek adımlar atmaya başladı. Ulusal Güvenlik Konseyi'ne kendisine çok yakın yeni isimleri atadı. Bolton’un kendisiyle tam anlaşamayan dışişleri bürokrasiyle de kavgalı olduğu ve Wess Mitchell’in ayrılma kararında politikalara dışardan Bolton tarafından yapılmak istenen müdahalelerden bıkmış olmasının da rolü bulunduğu anlatılıyor Washington’da.
WASHINGTON ERDOĞAN-PUTİN'İ İZLİYOR
Buradaki kaynaklar bölgemizde ve Suriye’de net adımların nasıl atılacağı konusunda Washington'da tam bir görüş karmaşası yaşandığını söylüyor. Tüm ilgili birimlerin çarşamba gününden itibaren Başkan Erdoğan ile Putin arasında açılacak diyaloğa kilitlenmiş olduğunu ve gidişatı asıl belirleyecek kararların o diyaloğun sonucu olacağını belirterek bir anlamda Washington’un bu konuda atıl kaldığını da itiraf etmiş durumdalar.
Başkan Trump’ın da Türkiye ile açılacak diyaloğundan sonra Putin’e bir telefon açıp onunla konuşmayı düşündüğü de söyleniyor.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce