Seçim sonucuna itiraz sürecinde bunun ekonomiye olası etkileri herkesin aklında olmalı

Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz etki oluşturmak isteyen dış çevreler yıllardır, global sermayenin en hassas olduğu ‘serbest piyasa' ve demokrasi/hukuk bağlantısı konusunu aleyhimize kullandılar. Ve Türkiye’de demokrasinin olmadığını, hukuk devletinin bulunmadığı söylemlerini daima ön plana çıkardılar.

Bu operasyonlarında başarılı da oldular ve sermaye akımları ülkemiz aleyhine döndü döviz kuru manipülasyonları daha rahat yapılabildi.

İşte bu yüzden yerel seçim sonuçları Türkiye’ye büyük bir avantaj sağlamaktadır.

Ülkede demokrasinin olmadığını vurgulayan çevrelerin seçim süreci ve alınan sonuçtan sonra bu söylemlerine nasıl devam edebilecekleri şüphelidir.

BU AVANTAJI İYİ KULLANMAK ZORUNDAYIZ

Türkiye hakkında daha şimdiden yeni bir olumlu imaj oluşmaktadır. Eğer ülkede gücü elinde tutan irade seçim sonucunun dış piyasalarda yarattığı olumlu havayı iyi kullanırsa, önümüzdeki dönemdeki en önemli iş konusu olacak ekonomik reform ve düzeltmeleri yapmasının çok daha rahat olacağına eminim.

SONUÇLARA İTİRAZ SÜRECİ KRİTİK

Bunun olabilmesi için seçim sonuçlarına itiraz için demokratik hakkını kullanan AK Parti'nin çok dikkatli olması gerekiyor. İtiraz sürecinin tamamen objektif, hukuka uygunluk çerçevesinde yapıldığından kimsenin şüphesi olmamalı herkes normal süreçlerin işlediğini bilmeli. İtiraz sürecinde dışardan bir iradenin işe karıştığı izlenimi verildiği takdirde Türkiye ekonomi açısından eline gelen büyük avantajı ziyan etme riskine girebilir. İtiraz süreci mümkün olduğunca adil ve kısa sürede bitirilmeli kim kaybettiyse kazananı tebrik etmeli ve el sıkışmalıdır. Bu imaj tazeleme sürecimizin en önemi boyutlarından birisi olabilir.

AMERİKA'NIN KARARI

Bütün bu konuları düşünürken ve umarım makul kararlar alırken ayrıca Amerikan merkez bankasının son açıklamalarından sonra Türkiye açısından potansiyeli yüksek olumlu havayı da göz önüne almamız lazım.

Son toplantısının ardından FED Başkanı Powell‘ın yaptığı açıklamada Amerikan merkez bankasının faiz artışı sürecine artık ara verdiği ve hatta kademeli faiz indirimlerine gireceği sinyali var. FED başkanının konuşmasından sonra ayrıca sermaye akımlarının yeniden yükselen piyasalara yönleneceği yolunda bir beklenti de oluştu.

Bunun Türkiye'ye önümüzdeki dönemde nasıl avantajlar sağlayacağını görelim ve bu süreçte ülkemizin imajı açısından oluşmaya başlayan olumlu havaya zarar verebilecek işler yapmaktan hep birlikte kaçınalım.

Sonuçta ülkemiz demokrasi açısından olumlu bir sınav vermiş ve bozulmaya başlayan global imajını düzeltmeye başlamıştır. Bu avantajın elimizden kaçırılması ekonomiye büyük zarar verebilir. Hem iktidarın hem de yeni kazanılan gücünün sarhoşluğunu yaşamayacağını umduğum muhalefetin bu dönemde dış ilişkileri ve ekonomik zorunlulukları unutmadan makul ve rasyonel olanı yaptıkları takdirde bir süredir esmekte olan olumsuz rüzgarlar tersine döner ve olumlu bir hava kalıcı bir şekilde oluşabilir.