AK Partili kardeşlerimin oluşmakta olan tehlikeye dikkatini çekmek zorundayım

Allah'tan internet var ve iyi ki dijitalde unutulma hakkı diye bir şey bulunmuyor.

Böylece hiç birimiz artık entelektüel geçmişimizi inkar etme hakkına sahip değiliz.

AK Parti'ye henüz kurulma aşamasında vermiş olduğum yazı desteği ile başlayan zihinsel süreç bugünlere kadar sürdü.

Bu partiyi Türk demokrasisi açısından daima çok önemli gördüm, hala daha görüyorum.

Hatta sert laiklik döneminin uygulamaları nedeniyle çökme aşamasına gelmiş olan cumhuriyeti kurtaran parti de olduğunu yazdım bir defasında.

BABAM DAHİ KIZGIN BANA

Yıllar içindeki bu desteğim nedeniyle kendimi aynı mahalleden gördüğüm insanlar ile aram bozuldu. Kendi ailem içinde bile tatsızlıklar yaşadım.

Bu ülkede AK Parti ile uzlaşma, buluşma ortamını aramakta olan Atatürkçülere ihtiyaç olduğunu düşündüğümden yaşadığım kişisel zorluklara rağmen yazı desteğimi hep sürdürmeye çalıştım.

Partinin kurucusu ve lideri olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok önem veririm. Demokrasimizin ona bir imkan açtığını ve bu fırsatı iyi kullandığı takdirde ülkemizin gerçekten büyük ülke olabileceğine hep inandım.

FIRSAT KAÇMAK ÜZERE

Çok üzülerek söylemeliyim ki bu fırsat bugünlerde kaçmak üzere.

AK Parti'ye gönül vermiş bütün kardeşlerim bugün potansiyel tehlikesi büyük olan bir kolektif duygunun maalesef oluşmaya başladığını görmeleri gerek.

İnsanlar, İstanbul'u vermemek için bu kadar mücadele eden bir parti iktidarı değiştirmek için yapılacak seçimin soncuna hiç uymaz demeye başladılar.

Bu demokrasimize inancın geri dönüşü olmayacak şekilde bitmesine yol açabilir.

ATATÜRK'ÜN KURDUĞU BU CUMHURİYET

Büyük Atatürk’ün kurmuş olduğu bu cumhuriyet hatalarıyla sevaplarıyla yapmış olduğu bütün seçimlerin sonucuna tam uydu.

AK Parti de Demokrat Parti de böyle iktidara geldi.

Darbe yapan general bile ilk açıklamasında toplumun, bu konudaki duyarlılığını bildiğinden "Yakında seçim yapılacak" demek zorunda kaldı.

Düzgün iktidar değişimi bu toplumu bir arada tutan en büyük gücümüzdür.

Zaten bölgemizde muntazam seçim yapabilen tek ülkeyiz.

Bunların bize verdiği gücü hiç bir şekilde elimizden kaçırmamalıyız.

İstanbul tartışmasında kim haklı kim haksız hiç bakmadan Atatürk'ün bize miras bıraktığı bu büyük gücü elimizden kaçırmamaya dikkat etmeliyiz.

Ekrem İmamoğlu benim yıllardır yazılarımda işlemeye çalıştığım AK Partililer ile sıcak ilişki kurabilen Atatürkçü tipinin net bir örneği gibi gözüküyor.

Ve bu, ilerde gerçek olduğu ortaya net çıktığı takdirde, topluma uzlaşma kültürünün yerleşmesi açısından önemli bir şanstır da.

Ortak yaşamımızı paylaştığımız bu ülke hepimizin. Ona hep birlikte sahip çıkalım.