Türkiye'nin ebedi sorunlarına yeni eklenen unsur
64 yaşıma giriyorum, kendimi bildim bileli Türkiye’nin ebedi olarak nitelendirilebilecek devam eden sorunları var.
Milli birlik, iç ve dış düşmanlar, beka sorunu, ekonomik krizler, darbeler, laiklik cumhuriyeti, Atatürk’ü tam anlayamamak bu ebedi sorunlarımızın bazıları.
Son olarak bu ebedi memleket mesellerine bir de Ertuğrul Özkök’ün ideal kilosuna bir türlü ulaşamaması sorunu eklenmiş durumda.
Sanki başımızda yeterince bela yokmuş gibi şimdi bu da eklendi belalara.
***
Onun kafasında bir ideal kilo hedefi ve bunu Türk milletinden de saklıyor. Sadece kilo fazlası olduğu durumlarda milleti bilgilendiriyor. (Bir de yüksek testosteron düzeyini açıkladı millet.)
Batman ve Süpermen'i bir araya getirip de bundan bile güzel film çıkaramayan bir filmin galası için birlikte New York’taydık.
Ertuğrul tabii diğer ünlülerle kırmızı halıya çıktı. Onu Süpermen kadar meşhur zanneden bazı foto muhabirleri fotolarını da çektiler, o da poz verdi.
***
Yanda onu seyrederken içimden şöyle düşündüm: "Allah Allah bu adamın kilo sorunu ne olabilir ki Süpermen'e benzemese de vücut yapısı itibariyle bir Red Kit kahramanı olan Örümcek Adam havası var onda."
Yandan bakınca düz çizgi olarak görülüyordu.
Sonra da yazıyor, "500 gram fazla var, 650 gram artmışım, 1 kilo aldım" ulusal felaket ve hemen rejime giriyor.
Galiba şöyle bir süreç işliyor olmalı. Allah'tan bizim göremediğimiz, vücudunun tüm yanlarını iyice incelemek için çırılçıplak soyunup aynada kendini incelemeye alıyor olmalı.
Sonra kilonun fazla olduğunu sandığı bölge için özel diyetler yapıyor gibi. Örneğin kilo fazlası popodaysa 650-700 gram yeter denilebilir. Sonra Allah korusun göbekte biraz fazla varsa o bölüm için ölümüne radikal bir diyet gerekecek.
***
Aslında bana son derece tatsız gelen sıkıcı bir hayat olmalı onunki. Ama gördüğüm kadarıyla o kendisiyle memnun ve mutlu, bu yüzden beni de alakadar etmemeli değil mi.
Ama ediyor.
Çünkü dikkat ettim ki onun diyete girme dönemleri sürekli benim Türkiye’de bulunduğum dönemlerle çakışıyor.
İstanbul’da bulunduğumda ona "Haydi yemek yiyelim" diyeceğimi bildiğinden çıkmamak için başka bahane bulma zahmetine girmemek amacıyla önceden diyette olduğunu açıklıyor.
Tam İstanbul'a indim yazısını okudum yine diyete girmiş, bu defa da 3 kilo fazlası varmış. Yani ben dönene kadar diyette olma garantisi var içi rahat olmalı artık.
***
Bu defa diyete girmek için bulduğu neden biraz tuhaf. Burada biraz tanımı az kalır bu defaki bir hayli tuhaf.
Mick Jagger’in bir dans filmini izlemiş ve onun gibi dans edecekmiş. Bu yüzden o 3 kiloyu vermesi gerekiyormuş.
Makul düşünen vatandaşlar sayınız çok az da olsa, nerede olursanız olun sizlere soruyorum, aklı biraz başında olan bir adamın Mick Jagger gibi dans etmeye özenmesi sizce normal mi? Ben şimdi fikrimi deklare etsem anormal desem bana önyargılı diyeceksiniz. Bunun için kararı size bırakıyorum.
***
Önce Mick Jagger’ı sahnede izlemiştim, üstelik o zaman geçtim de. Konser sonrası sadece onun hareketlerini seyrederken basan aşırı yorgunluk nedeniyle acil servise başvurmuştum da bana serum takıp tedavi etmişlerdi. Şimdi Ertuğrul Abi onun gibi dans edecekmiş kilo verdikten sonra.
Acaba artık Türkiye’ye tahammül edemediğinden intihar mı etmeye karar verdi diye de düşündüm.
Bakın eğer bu diyetin ardında böyle bir amaç varsa o zaman makul bir iş yapıyor demektir. Çünkü bir çoğumuzun açıkça deklare etmesek de koşullar nedeniyle bir intihara ihtiyacımız var aslında.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce