Ertuğrul Özkök'ün varoluşsal sorunları
Aslında "Özkök’ün fiziksel sorunları" başlığı da atabilirdim ama adam vücudunun hemen her noktasından bir existansialist problem çıkartabiliyor. Bunu çıkarmakla kalmıyor bizim okumamız için de yazıyor bunları.
Hemen her erkeğin varoluşsal sorunları sürekli yaşadığı vücut noktalarına hiç girmiyor o, galiba testosteron düzeyi anormal derecede yüksek olduğundan bu konuya hiç girmek istemiyor olabilir.
Şimdi diyeceksiniz ki "Sen nereden biliyorsun onun testosteron düzeyini? Laboratuvar sonuçlarını mı okuyorsun adamın?"
Hayır, biliyorum bunu çünkü o üzerinde testosteron düzeyinin yazdığı bir tişört hazırlattı ve bunu giyerek dolaştı bir süre.
Sadece dolaşmakla kalmadı her narsistin yapacağını yaptı ve selfie çekerek bunu paylaştı bizlerle.
***
Problem diye tanımladığı fazla kiloları ile ilgili yaşadıklarını biliyorsunuz daha önce yazdım.
Ama bu defaki varoluşsal krizi kilosu ile ilgili değil.
Şimdiki varoluşsal kriz omuzlarıyla ilgili. Galiba "Fazla kilom var mı?" diye çırılçıplak aynaya bakarken omuzlarının şekli fazla hoşuna gitmemiş olmalı ki, şimdi de bundan dolayı küçük boyutlu bir sinir krizi geçirmeye başladı.
Şimdi diyeceksiniz ki "Darsa dar kimin umurunda ki!"
Sevgili abim bildiğim kadarıyla benden 8 yaş büyük. Eh ben 64’e gelmek üzereysem onun da eğer toplamam doğruysa 72 olması lazım değil mi...
***
72 yaşında diye fiziksel görünümüne hiç takmasın diyecek değilim. Gerçi bunun da ciddi bir hayat tarzı alternatifi olduğunu düşünenler var. Yani yaş biraz geçince fiziksel görünümü fazla iplemeden yaşamak özgürleştirici bile olabilir.
Ama Özkök için bunu söylemiyorum, tersine 72 yaşında kendisine bu kadar dikkat etmesi hoşuma bile gidiyor, benim içimde bile gençlik heyecanı yaratıyor onun bu tavrı.
***
Ama size yemin ediyorum hayatı küçük nedenlerle kendisine zehir etmesine üzülüyorum ona yardımcı olmak istiyorum.
Örneğin üç kilo fazlam var diye diyetler yapacağına, bazı kadınların hele de onun çok sevdiği 40’lı yaşlardaki kadınların erkekte hafif göbeği sevebileceğini düşünsün ve unutup gitsin o 3 kilocuğu. Ve arkadaşı Serdar’ı da gönül rahatlığıyla yemeğe çıkarırsın.
***
Şimdi de son varoluşsal krizine gelelim.
Omuzlarının darlığına neden takmış biliyor musunuz?
Bu yıl triko tişörtler moda oluyormuş. Onun, o dar omuzlarıyla, triko tişörtlerden giydiğinde üstünde iyi durması mümkün değilmiş.
Anladığım kadarıyla Özkök’ün böyle bir gelişme olduğu takdirde intiharı bile düşünmesi söz konusu, o kadar ciddiye alıyor modaya uyumu ve görünümünü.
***
Bu krizin çözümü için biri uzun vadeli birisi de hemen geçerli olabilecek önerilerim var.
Uzun vadeli çözüm ağırlık çalışmak ve omuzları altı ay içinde filan geliştirmeye başlamak.
Ama bunu kabul edeceğini sanmıyorum çünkü kas yaparsa bunlar tartıya çıktığında moralini de bozabilir. Ayrıca altı ay içinde triko tişört modası da geçebilir ki bu Özkök için asıl riski oluşturuyor anladığım kadarıyla.
Bu nedenle bu birinci öneriyi bir kenara bırakalım.
Bence her şeyin çözümü gayet kolay.
Modayı takip etmeyi, ona göre giyinmeyi bırakırsın olur biter sen de rahatlarsın biz de sevgili abicim. Tişört giyilecekse modaya uymasa dahi omuzuna uyanı giyersin.
Hayat tarzını böyle ayarlasa hem sakinleşecek hem de hayatı kendisine de bize de zehir etmeyi bırakacak.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce