İstanbul'a gelir gelmez keşfettiğim korkunç komplo

Tamam devamlı dinlenildiğini ve takip edildiğini düşünen bir paranoyak olabilirim ama bu defa galiba yıllardır var olduğuna inandığım ama bir türlü de bulamadığım büyük komployu sonunda buldum.

Bunu haberleri televizyonda izlerken keşfettim...

Haberler, özellikle Türkiye ile ilgili olanları, sinirimi bozduğundan günde sadece tek bir haber saatine bakmaya çalışıyorum.

Saat 19.00'da başlıyor acı ve bir saat sonra bitiyor.

Ondan sonra haberlerle bağlantımı tamamen kopartıp sadece seyretmemiş olduğum maçlar hakkındaki yorumları izliyorum.

O bitince de fazla kaliteli olmayan Türk komedi filmleri takıntımı tatmin etme saatlerim başlıyor.

Anlayacağınız günde kendime sadece bir saat işkence yapıyorum.

***

Üç gün üst üste haber saatini izleyince dehşet içinde bir şeyi fark ettim.

Her gün aynı haber veriliyordu. Aynı konu aynı sözlerle anlatılıyor ve bu ana haberin önemli bölümünü dolduruyordu.

Bunu fark edince arkadaşlarıma belki bilirler diye "Acaba bir bant çekimi mi var, yoksa aynı bandı her gece ana haberde gösteriyor olabilirler mi?" diye de sordum.

Buna karşı olduğumu da sanmayın. Ben aylardır Türkiye’de bu kadar fazla gazete olmasına karşıyım. Sadece tek bir resmi gazete olsa bize fazlasıyla yeter diye düşünüyorum. Televizyonda da böyle bir şey oluyordu galiba. Bir bant çekim var etrafta ve ana haberde bu sürekli olarak gösterilip duruyor.

***

Eğer durum böyleyse memleket için hayırlı bir iş yapılıyor demektir. Ekonomimizin bu halinde her kanalın, her gazetenin kendi başına haber oluşturması israf değilse başka neye israf diyeceğiz ki.

Tek bir bant olur TV kanalları için, gazeteler yerine de tek bir resmi gazete olur böylece herkes rahatlar. Türkiye de bir israftan kurtulmuş olur.

***

Ama Türkiye’yi benden çok daha iyi tanıyanlar (ki galiba bu nüfusun tümünü oluşturmakta) durumun böyle olmadığını doğal olarak böyle bir görünümün ortaya çıktığını söylediler.

Acaba seyrettiğim ana haber bizleri biraz aptal olarak görüyor da bu nedenle anlayalım diye her gece aynı şeyi tekrarlayıp mı duruyor diye düşündüm...

Aptal sanılmamıza karşı çıkacak bununla tartışacak, "Hayır aptal değiliz" filan diyecek halim de yok.

Sadece durumu bilelim de, ana haber başladığında ‘banttan canlı’ diye bir anons olsun da herkes rahat biçimde işine baksın. Tek istediğim bu.

Ve evet ‘banttan canlı’ diye bir şey maalesef var. Bu bir oksimorondur ama yine de var işte.

***

Ama bu da değilmiş mesele.

İşin esası bence daha korkunçmuş.

Meğer Türkiye’de son günlerde hemen her gün aynı şeyler olmaktaymış ve ana haber de sadece bunu aktarıyormuş.

YSK var, karşı oy veren üyeleri, seçimin ertelenmesi için oy vermiş olan üyeleri filan da var.

Ortada hiç bir zaman okumayacağım bir 250 sayfacık metin de bulunuyor..

Belediye başkan adayları da her gün aynı sözlerle, aynı mimiklerle sadece bu konuyu tartışıyorlar.

Sadece bu konudan oluşan bir ülke, düşünebiliyor musunuz ne kadar sıkıcı olduğunu.

***

Anladığım kadarıyla bunun biteceği de yok. Ayda, bırakın ayı yılda tek bir haber seyretsek bile bu yetecek gibi.

İşte keşfettiğim komplo bu. Birileri bizi sıkıntıdan öldürmeye çalışıyor.

Ben geldiğimin üçüncü günü intiharı bile düşünmeye başladım.

Manasız Türk komedi filmleri olmasaydı bunu çoktan yapmış ve bu azaba son vermiştim.

Bu arada bu filmlerin hepsi de aynı merkezden üretiliyor gibiler.

Çoğu aynı başlıyor ve aynı bitiyorlar. Arada bir dolu manasız absürt kişi ve gelişme var.

Ben işte bu absürtlüğe bayılıyorum.

***

Anlayacağınız son keşfettiğim komploda üç önemli merkez var.

Bir tanesi komedi Türk filmlerini üretiyor. Diğerleri ise resmi gazeteyi gazeteler için, sonuncusu da ana haber bandını üretiyor.

Ben bunlardan sadece Türk komedi filmlerini üreten merkezi tanıyorum. Diğer merkezler ise meçhuller ve kim oldukları da umurumda değil.