İnsanlığın durumu ile ilgili havuz başı gözlemlerim
Hayır gayet tabii ki çok kalabalık olacağı ve insanın fazlası beni bastığından tatile filan gitmedim.
İnsanlardan hoşlanmadığım kadar kalabalık ortamlarda ıslanma fobim de olduğundan havuz başına da inmedim.
Sadece İstanbul’da yaşadığım sitede eğer bir ihtiyaç olduğu takdirde olimpik yarışmaların yapılacağı kadar büyük olan bir havuz var.
Evimin balkonundan havuzu gözlemleyebiliyorum.
Bir görenin bana sapık demeyeceğini bilsem bir ara insanları teleskopla da yakından gözlemlemeyi düşünmüştüm.
Ne yazık ki bana teleskopum olmadığı halde sapık diyorlar ama bu başka bir yazının konusu olabilecek acıklı bir ayrı hikaye.
Havuz başı davranışlarını gözlemleyerek kadın erkek arasındaki farkı çok net ortaya koyabiliyorsunuz.
Eğer daha dün ya Mars’tan veya Venüs’ten dünyaya yeni gelmediyseniz kadın-erkek arasında davranış farkları olduğunu bilmeyen yoktur herhalde. Ama bu farkı havuz başı davranış analizi sonucunda çok daha net ortaya koyabiliyorsunuz.
***
Cinsler arasındaki fark insanların daha havuza gelişlerinde baştan belirgin biçimde ortaya çıkıyor.
Kadınlar havuza geldiklerinde son derece sistematikler. İlk önce şezlong itinayla hazırlanıyor ve güneşe göre pozisyon aldırılıyor. Sonra iş şemsiyeye geliyor. Kadınların çoğunluğu şemsiyeyi kendi başlarına açamıyorlar veya prensip olarak mahsustan açmıyorlar ki kendilerine hizmet edilsin istiyorlar.
Şemsiye birisi tarafından açıldıktan sonra iş bunun şezlonga ve güneşin ileriki saatlerde alacağı olası pozisyonlara göre konumlanmasına geliyor. Belki ki kadınların hepsi havuza gelmeden önce güneşin gün içindeki rotası hakkında bayağı bilgi toplamışlar.
Eşyalara pozisyonları verildikten sonra iş kadının hazırlanmasına geliyor. Bu da bayağı sürüyor. Çünkü getirilen havlu ve yağlar, okunacak kitap veya tablet gayet itinalı biçimde şezlongun yanındaki masaya düzenli biçimde yerleştiriliyor. Her şeyde bir ahenk ve disiplin var. İnsan bunu görünce hayatta kadınların istedikleri ve plan yaptıkları takdirde erkekleri mahvedebileceklerini hissediyor.
***
Erkekler genelde şöyle geliyor havuz başına;
Yanlarında fazla eşya yok. Okuyacak malzeme de bulunmuyor. Çağımızda okuma sorunu olduğunu biliyorum ama erkeklerin bu sorunu kadınlardan daha vahim yaşadıkları da bir gerçek.
Erkekler şezlonga onun nerede durduğuna pek bakmadan oturuyorlar. Aslında buna pek oturmak da denmez ama kendilerini şezlongun üstüne fırlatıyorlar.
Erkek türü güneşin nerde durduğuna bakmadan pozisyon alıyor şezlonguyla..
Onlar kadınların yaptığı gibi güneşin pozisyonuna göre plan yapmak yerine güneşin gün içinde önünde sonunda kendi istedikleri pozisyona geleceğini düşünüyor. Ve ideal güneşlenme diye eğer bir fikirleri varsa bile bunun için tabiatın ona uyum sağlamasını bekleyebiliyorlar. Bunu beklemek onların daha kolayına geliyor. Kadınlar ilk aldıkları pozisyonu 15 dakika arayla devamlı değiştirebiliyorlar. Onların kafalarında bir ideal güneşlenmiş kadın görünümü olduğu belli. Erkeklerde ise genelde bir aldırmazlık var. Hiç bir plan, ahenk bulunmuyor hareketlerinde.
***
Kadınlar gayet sakin güneşlenip kendi kafalarındaki ideal güneşlenmiş kadın profiline ulaşırken, erkeklerin canı tez, onlar fazla sakin duramıyorlar.
Size bir şey soracağım siz havuz başında didişen veya havuz içinde deve güreşi yapan kadınlar gördünüz mü hiç?
Ben 63 yıldır buna hiç rastlamadım. Bu abukluklar sadece erkeklere özgü şeyler.
Erkekler bir de başkalarını havuza itmeye bayılıyorlar nedense.
Kadınlar havuz başında genel sakinliği koruyorlar ve tercihleri kendi aralarında erkeklerin o anda yapmakta olduğu saçmalıklar hakkında konuşmak.
Ben son incelememi yaparken deve güreşi için hazırlanmış iki kişinin, yani alttakinin omuzuna oturmuş gencin üstüne balıklama atlayan bir adam bile gördüm.
Bu hareketten ben bir ölüm sonucu bekliyordum ama baktım onlar bunu eğlenme sayıyorlar.
***
Acaba erkekler bu tür hareketleri kadınların ilgisini mi çekmek için yapıyorlar diye düşündüm.
Ama biraz mantığı çalışan, biraz düşünebilen insan, ki bu boyut kesinlikle erkeklerde bulunmuyor, bu tür hareketlerin arzu edilen sonucu aldırmayacağını görmeli bence.
Ha bir de havuz başında kadınları havuza iten adamlar da var.
Onlar ayrı bir vahim kategoriyi oluşturuyorlar.
Eğer bu hayatta ilişkiler konusunda intiharı seçmek eğiliminde değilseniz bu tür hareketi neden yapar bir insan bunu anlamak mümkün değil.
***
Bütün bunları yazarken aklıma geldi belki de ben gerçekten erkek değilimdir. Çünkü yüzmeye giderken daima yanımda bir kitap götürürüm. Kadınlar gibi düzenli oturmak isterim. Başka erkeklerin vücuduna dokunmak beni tiksindirdiği için kimseyi itmem havuza. Bir başkası beni iterse de polis bile çağırabilirim.
Bütün bunları yazdıktan sonra umarım bana deve güreşi yapıp yapmadığımı sormayacaksınızdır değil mi?
***
Sonuç itibariyle havuz başı gözlemlerimle zaten bildiğim bir gerçeği teyit ettim. Kadınlar erkeklerden kesinlikle üstün ve erkekler bu halleriyle kaçınılmaz olarak kadınların elinde oyuncak olmayı hak ediyorlar.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce