Azınlığın durumu
Cumhurbaşkanı dediğine göre mutlaka doğrudur bir ‘azgın azınlık’ vardır herhalde bu ülkede bir yerlerde. Bunlar ne yaparlar, nasıl azarlar, azınca nargile kafeye filan giderler mi hiç bilemiyorum. Bu azgınları bulmak girişiminiz olursa size yardımcı olmak için şunu öneririm: Aleyna Tilki’nin mayolu fotoğraflarına bakıp da bundan bahsederken ‘cesur bikini’ kavramını kullananları bulursanız bilin ki azgın denilenler onlar olmalı bence.
***
Dediğim gibi Cumhurbaşkanı boşuna konuşmaz. Eğer azgın azınlık diyorsa bunlar artık bir beka sorunu da olmaya yaklaşmış olmalılar.
Ancak ben bugün bir başka azınlıktan bahsetmeliyim. Ben bu azgınları yakından tanımıyorum ama ben ‘azamayan azınlığın’ olduğunu çok iyi biliyorum.
Babam ve ben bu azınlığın bir parçasıyız.
Bizler sadece çay içerek mutlu olamıyoruz. Keyifle rakı da içmeye bayılırız. Babamda sürekli olarak, bende de arada bir, tütün mutluluğumuz da var. Kadınların bulunmadığı ortamlardan hiç hoşlanmayız. Sadece erkeklerin bulunduğu yerler bize özellikle itici gelir. Erkeklerin ancak kadınların sağlayabileceği terbiye edici tavır eğitimine ihtiyaçları olduğunu biliriz. Ben bunu özelikle havuz başı ortamlarında müşahede ettim, kadınlar kendilerine kınayarak bakarken bile o şekilde ayı gibi davranabilen erkeklerin bir de kadınların olmadığı ortamda ne halde olabileceğini bir düşünün derim ben. Herhalde o havuz deve güreşi meydan savaşının yapıldığı barbarlar alanına dönüşürdü.
***
Şimdi bakıyorum da Ekrem İmamoğlu’nun da katkısıyla biz azamayan azınlığın İstanbul’da gelecekte pek mutlu olması ihtimali pek yok gibi. Ne yapalım mutlu, istediğimiz gibi yaşayabilmek için kim seçilirse seçilsin İstanbul'u terk edip İzmir’e mi göç edelim yani.
Ben başkan adaylarından kenevir bahçeleri kurulması ve o bahçeden alınan ürünlerin satılacağı dükkanlar hakkında görüşlerini duyacağımı beklerken, dahası o dükkanlarda San Francisco'da olduğu gibi kenevirli poğaça satılıp satılmayacağı hakkında fikirlerini duyacağımı umarken bir de baktım belediye tesislerinde içki içilmesi ve kadın erkek havuz kullanımı konusunda birbirine yakın görüşler savunan iki aday var ortada. Bu da biz azınlığı gayet tabii ki daha da mutsuz yapıyor.
***
İmamoğlu’nun muhafazakar kesimin de oylarını alması gerektiğini tabii ki biliyorum. Ancak abartılı muhafazakarlığın hayatta zaten zor bulunan neşeyi de ortadan kaldırdığını ve her insanın kontrollü, dengeli dekadanlığa da ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Benim gibi düşünenlerin sayısı hiç de az değil bu toplumda. Azınlık olabiliriz ama bu sayımızın az olduğu anlamına gelmez. Belki her şey güzel olacaktır ama rakı fiyatları bu kadar yüksekken belediye tesislerinde düşük fiyatlı rakı servisi başlatılmazsa bunun nasıl olacağı da pek net değil açıkçası. Yavaş yavaş İzmir yolu gözüküyor bize galiba, hem Yılmaz Özdil’in bana orada rakı ısmarlama sözü de var, bunu deniz kenarında bir belediye tesisi varsa orada yaparsak, özellikle sevinirim.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce