Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Ona başarıya giden yolda çelme atmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Denemedikleri kalmadı. Yalanlar söylediler, iftiralar attılar. Onu durdurmak için devletin resmi ve resmi olmayan bütün güçleri seferber edildi.

Ancak tavrını koymuş olan halkın kararlılığı tüm zorlukları aşmasına yardımcı oldu.

Ve sonunda bugün makamına da oturuyor.

Daha önce de söyledim o bir süredir çöle döndürülmüş olan Türk siyasetinin yeşillenmesini ve o yeşilin maviye kavuşmasını sağlayacak insandır. Türk demokrasisi nihayet adeta rock yıldızına kavuşmuştur.

***

Bugün makamına oturacak ama ona daha çok engeller çıkaracaklar.

Bunların bazıları beklenen, bilinen çevrelerden gelecek.

Onların zaten böyle davranacağı bilindiğinden bunların tehlikesi daha az olabilir. Beklenilen tehdide karşı tedbir almak nispeten daha kolay olabilir.

Ama bir de hiç beklenmedik çevrelerden gelecek tehditler var. Asıl tehlikeli olan bunlar çünkü dost gibi gözüküp, insana en büyük zararı verebilirler.

***

Ben bu tehditlerden belki de en büyüğüne bugün dikkat çekmek istiyorum.

Acaba İmamoğlu bu yakın ve yaklaşmakta olan tehlikenin farkında mıdır bilmiyorum ama ben yine de buradan bir kez daha uyarıda bulunmalıyım. Çünkü bildiği yoldan şaşmadan yürümesini ve başarılı olmasını istiyorum.

Ona fikir verir gibi konuşacak ve aslında onu ‘bir yerlere’ çekmek isteyenlere karşı özellikle dikkatli olmalı.

***

Bu tehditlerden bence en büyüğü yakında Amerika’dan İstanbul'a geliyor.

Oray Eğin sağlık sorunu görünümü altında İstanbul'a geliyor. Ama asıl amacı farklı. New York’tan uğraştığı yetmezmiş gibi bir de makamında bizzat uğraşacak yeni başkan ile.

Bunu yazdığından biliyorum. İmamoğlu ile mülakat için başvuracakmış.

Ben İmamoğlu’nun yerinde olsaydım kesinlikle vermezdim bu randevuyu çünkü burada amacı mülakat filan değil asıl amacı İmamoğlu’nu bir yerlere çekmek, onu başka işler yapmaya ikna etmek.

Onu ‘sola’ çekecekmiş buna kararlıymış böyle diyor köşe arkadaşım.

O nasıl ki Türkiye’de başka uğraşılması gereken hiç bir siyasetçi kalmamış gibi İmamoğlu’yla ben de köşe yazarlarımız arasında acil uğraşılması gereken başka insan yokmuş gibi sadece onunla uğraşıyorum.

Anlayacağınız ikimizde de bir davranış bozukluğu bulunuyor.

***

İlk önce Oray’ın sol derken neyi kastettiğini iyice anlamamız gerekiyor.

Onun ki bir 'life style' solculuğu yani 'hayat tarzı' solculuğu. İngilizcesini Oray daha iyi anlasın diye yazdım.

Bu dünyada ne kadar arıza tip varsa işte onlara daha fazla özgürlük verilmesinden ibaret bir solculuk onunkisi.

İmamoğlu bu çağrıya bir defa kulak verirse, bu tiplere daha fazla özgürlük işine bir defa girerse bir daha bundan çıkıp belediyenin normal insanlara götürmesi gereken işlerine fırsat bulabilmesi imkansızdır.

Çünkü sevgili İstanbul'umuz, taşı toprağı altın olsun ama arıza tip yetiştirmeye pek de elverişlidir.

Oray’ın istediği gibi bunların her bir kategorisine özgürlük ve yaşam alanı sağlandığında arızası fazla olmayanların şehirde yaşam alanı olarak bulabileceği bir tek nargile kafeleri kalacak. Oralara da baştan normal girenler de bir süre sonra arıza olabiliyorlar hepinizin bildiği üzere. Böylece eğer fırsat tanınırsa Oray’a, İmamoğlu bir süre sonra nüfusu tamamen arıza insanlardan oluşan bir şehre başkanlık etmek durumunda kalabilir.

***

Oray’ın bu solculuk anlayışı fazla Monocle dergisi okumaktan ve o dergide anlatılanların Türkiye’de de olabileceğine inanmaya başlamaktan kaynaklanıyor.

İstanbul'un biraz gayret edilirse Danimarka veya Finlandiya'daki bir şehir gibi olabileceğine inanmaya başladı Oray. Bu sizlere zararsız gibi gelse de aslında son derece zararlı bir hastalık.

Tedavisi mümkün ama bunun için onun bir süre Türkiye’de kalması ve lüks süpermarketler yerine halkın yaptığı gibi pazar yerinden alışveriş yapması gerekiyor.

Oray ise halkı sadece eğer izlerse akşam haberlerinde televizyonda görür. Bir defa bile metrobüse bindiğini sanmıyorum.

***

Hak ve özgürlüklerini savunduğu toplumsal kesimler gibi kendisi de arıza olduğundan Oray ucuz domates ve biber derdinde olan halkın modern bir solcu başkana sahip olduğunda birden pazarı terk edip Monocle dergisinin editörü Tyler Brule gibi davranmaya başlayabileceğini düşünüyor.

Bu Monocle dergisi bir defa İstanbul için gezi rehberi çıkarmıştı. Rehberde halkın prensip olarak gitmediği ve ancak kanun hükmünde kararname çıkarılırsa ve ancak gitmezse ceza alacağını düşünürse gidip göreceği her yer mutlaka gidilip görülmesi gereken mekanlar olarak sıralanmıştı.

Bu rehbere uyup gezdiğini benim bildiğim sadece üç kişi bulunuyor. Biri benim diğerleri de Oray Eğin ve Ertuğrul Özkök. Halkçılığımız ve solculuğumuz bundan ibaret anlayacağınız.

***

Biseksüelken sonradan lezbiyen olan erkekler veya eşcinselken cinsiyet değiştirip kadın olup çocuk sahibi olduktan sonra tekrar eşcinsel erkek haline dönüşenlere daha fazla özgürlükler dışında Oray’ın aynı zamanda yeşil bahçeler projeleri de var.

Apartman dairelerinde dahi sebze meyve yetiştirilecek bahçelerin olduğu bir İstanbul istiyor.

Ben bu projeyi ilk kez duyduğumda umutlanmış ve destek vermeye başlamıştım. Çünkü bu tür bahçelerin denenmiş en büyük yararı kenevir yetiştirilmesine uygunluğudur.

Bu da benim İmamoğlu’na acil iletilmesini istediğim projem.

İstanbul'un bence şu anki en büyük sorunu çeşitli kenevir ürünlerinin serbestçe satıldığı ve tüketicilerin bunları serbestçe tükettiği bir ortamın henüz bulunmamasıdır.

Oray bu öneri benden geldiği için kıskanıyor ve Monocle solculuğunu anlattığı makalelerine çok yakışacağı belli olduğu halde bir tek bu kenevir işine girmiyor.

***

Anlayacağınız tehlike büyük. Eğer Oray ile görüşmesi gerçekleşirse temmuz ayından sonra Ekrem İmamoğlu’nun pazar yerlerinde gezmeyi bırakıp bir LBGTQ nümayişinde ön saflarda yer almaya başlaması mümkün.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar