Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Önümüzdeki günlerde Amerika'nın atacağı bazı adımları değerlendirirken bunların temelinde Washington’un, Türkiye’den gelmekte olan ciddi bir tehdit algısının yattığını da bilmemiz lazım. Bunu anlamazsak S-400 ve F-35'ler hakkında neden bu kadar fazla duyarlılık olduğunu da iyi anlayabilmemiz mümkün değil.

***

Açıklamalarda S-400 füzesinin NATO sistemlerine sunduğu tehditten bahsedildiğine bakmayın siz, buradaki tehdit algısı bundan çok daha büyük, çok daha derine inen bir düşünce.

Amerikan yönetimi, Türkiye’nin Amerika’nın global düzenine karşı harekete geçtiğini düşünüyor ve bu yeni durumun kendilerinde oluşturduğu yeni tehditle nasıl başa çıkacağını da formüle etmeye çalışıyor.

***

Ulusal güvenlikle ilgili birimlerde yapılan değerIendirmelerde Türkiye’nin ABD’nin global stratejisinin uygulanmasında en etkin silahı olan yaptırımlar sistemine karşı savaş açmış olduğu değerlendirmesi yapılıyor.

Amerika fiili askeri müdahalelerden vazgeçtiğinden bu yana kendi global düzenini sürdürmek ve çizgiden çıkan ülkeleri tekrar hizaya sokmak için yaptırımları kullanmaya başladı.

Bunu Rusya, Çin ve İran’a yönelik kullandı şimdi de Türkiye’ye karşı da devreye sokmaya çalışıyor bu yaptırımları.

Bir tek Türkiye bu yaptırımlar sistemini derinden sarsacak, onun gücünü sorgulatacak karşı çıkışı yaptı ve sisteme karşı tehdidini geri adım atmadan sürdürüyor. Yönetimde yerleşmeye başlayan algıya göre Türkiye bu tehdidini geri çekmeye zorlanmadığı ve geri adım attırılmadığı takdirde Amerika‘nın global düzenini sürdürmek için elindeki en büyük güç olan yaptırımlar sisteminin tamamen çökmesi ihtimali de var.

***

Anlayacağınız iki ülke arasında şu an sürmekte olan krizde jetlerin verilip verilmeyeceği ve füzelerin kullanılıp kullanılmayacağı esas sorunu oluşturmuyor. Amerika açısından çok daha büyük bir risk söz konusu. Amerika kendi global hakimiyetinin Türkiye tarafından sorgulandığını ve kendi global düzeninin tehdit altında olduğunu düşünüyor.

Bu yüzden Senato’da ve ulusal güvenlik ile ilgili yönetim birimlerinde ortak fikir Türkiye’nin bu manevrasına muhakkak bir cevap verilmesi gerektiği yolunda. "Eğer Amerika karşı manevra yapmazsa kendi global düzeni tehdit altındayken bile bir şey yapılamadığı algısı doğar dünyada" diyor bu bu çevreler.

***

Bu tehdit algısı Başkan Trump’a da ulusal güvenlik danışmanı tarafından anlatılmış durumda. Türkiye’nin şu anda Amerika’nın global stratejisinin en önemli araçlarından bir tanesi olan yaptırımlar sistemini sorgulamakta olduğu ve bu sistemin artık işlemediğini göstermek sürecinde olduğu yönetimin tüm birimlerince görülüyor. Ancak bazı birimler Amerika’nın bu tehdide kendi tehditleriyle karşılık vermesi durumunda global düzenin daha fazla yara alacağını çünkü işin sonunda Türkiye gibi önemli bir ülkeyi tamamen kaybetmek riski de bulunduğunu söylüyorlar. Bunlar sert yaptırımlar getirmek yerine Türkiye ile birlikte bir orta yolun bulunmasından yanalar.

***

Yönetim Türkiye’yi izlerken bir yandan da Rusya’nın stratejik global manevralarını da izlemekteler. Türkiye ile ilişkilerin tamamen kopartılması durumda bunun Rusya’nın global stratejik bir zaferi olacağı düşüncesi de var yönetimde. Açıkçası Türkiye’nin manevrasına muhakkak karşılık verilmesi gerektiği birimlerin ortak düşüncesi olmuş olmasına ama bundan sonra nasıl yürüneceği hakkında da o kadar netlik bulunmuyor henüz yönetimde.

Kongre tarafından bir an önce yasanın emrettiklerinin yapılması ve yönetimin tavrını netleştirmesi yolunda baskı yapılıyor devamlı olarak.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar