Ertuğrul Özkök haklıdır
Sevgili abimde son zamanlarda yeni bir adet başladı.
Ele aldığı konu ne olursa olsun -ki onun konu yelpazesi çok geniştir kozmosun gizemlerinden atom parçacıklarının hareketine kadar diyecek bir şeyleri var- yazısının bir yerinde kendisinin ‘haklı’ olduğunu, haklı, çıktığını ifade ediyor.
Yani konuyu daha önce kendisinin dile getirmiş olduğunu ve sonunda haklı çıktığını mutlaka vurguluyor.
Bunu son zamanlarda çok yapmaya başladı, karışmak da istemiyorum ama son derece rahatsız edici bir yeni adet bu.
*
Bir defa bir insanın bu kadar fazla haklı çıkması hem mantıki değil hem de onun sürekli haklı olmasını seyretmek zorunda olan bizleri de yoruyor
En azından "Acaba biz neden onun gibi bu kadar haklı çıkamıyoruz" diye düşünüp üzülebiliyoruz. Özkök bize varoluşsal krizler yaşatıyor bu yüzden.
*
Özkök’ün haklı çıkmak maratonunda son vukuatı önceki gün oldu.
"Hafta sonu D-Smart’ta merakla beklediğim ‘Çariçe Katerina' dizisinin ilk üç bölümünü izledim" diye başlıyor ilgili bölümüne yazısının.
Ve şöyle devam ediyor…
"Haklıymışım…
Gerçekten çok güzel bir dizi..."
*
Var olan tüm mantık kurallarını altüst eden bir felsefi manasızlık bu cümleler…
Merakla bekliyormuş diziyi ve ilk üç bölümünü izlemiş.
Merakla beklediğine göre bunun o diziyi ilk kez izlediğini varsayabiliriz herhalde değil mi.
Ama sonra o kaçınılmaz kelime de geliveriyor: "Haklıymışım. Gerçekten de çok güzel bir dizi..."
Geçmişte bir yerlerde, bu sabah duş alırken kendi kendine de olabilir bu hiç fark etmez. "Bu dizi güzeldir" diye mırıldanmış olabilir bu bizim için daha sonra onun haklı olduğunu kabul etmemiz için yeterli olmalı. Kendi kendine mırıldanmasa sadece düşünse bile o mutlaka haklı, artık kamuoyu olarak yeni normalimiz bundan ibaret.
*
Bütün bu dediklerimi yanlış çıkaracak sadece bir tek mantıki çıkış yolu var.
O da Özkök’ün daha önce seyretmemiş olduğu bir dizi hakkında "Bu güzel" demiş olmasıdır. Bunun başka açıklaması yok. Yani bilmediği, görmediği bir konu hakkında daha önce yorum getirmiş ve sonra da haklı çıkmış.
Biraz hınzırlık yapayım ve bu durumundan yola çıkıp onun tüm yayın yönetmenliği hayatını bir analiz edeyim diye düşünmüştüm ama buna da uymuyor bu durum. O dönemde de bilmediği, görmediği konularda yorumlar yapardı ama sonra hiç haklı da çıkmadı yani sadece şimdilerde haklı çıkmaya iş işten geçtikten sonra çok geç biçimde başlamış durumda.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce