Dijital dönüşüm ne değildir
İçinde bulunduğum ve yıllar içinde neredeyse her düzeyinde görev yapmış olduğum sektörde yıllardır bir 'dijital dönüşüm' kavramı konuşuluyor.
Bir zamanlar bu dönüşüm işiyle profesyonel düzeyde ilgilenmiş, üzerinde çalışmış bir gazeteci olarak maalesef bu kavramın bizim sektörde hayli yanlış anlaşılmakta olduğunu görüyorum.
Kağıt baskı gazetenin alternatifi olarak görülüyor, sanılıyor dijital. Dijital yayına geçildiğinde kağıt baskı gazetenin tamamen bitirilmesi gerektiği, buna mecbur olunduğu da düşünülüyor.
Açıkçası ‘Yeni Medya’ kitabımı yazarken ben de öyle düşünmekteydim.
Yani kitapta kağıt medyanın kalesinin çöktüğünü ve yerini yeni medyanın, dijitalin alacağını yazıyordum.
Kitabım baskıya çıkar çıkmaz bir yanlış yaptığımı fark etmiştim. Biraz gecikmiş olabilirim ama kitap satıştayken yanlışımı itiraf ettim.
Arada Washington Post’un dijital yayınları bölümünde öğrenmek için çalışmaya başlamış ve hatamı tam içeriden görmüştüm.
Washington Post’ta çalışırken ilk günlerde çeşitli dijital yayınların internet sitesinin, tablet yayınlarının ve cep telefonuna özgü uygulamaların nasıl olduğunu incelemiştim ama dijital dönüşümün aslında ne olduğu kafamda hala tam net değildi. Gazete Jeff Bezos’a satıldıktan sonra Washington Post büyük bir dijital atılıma geçmişti ama kağıt baskı da sağlam biçimde yerinde durmaktaydı. New York Times’ta da durum aynıydı hatta ikisinde de dijitalin güçlenmesinden sonra kağıt baskı gazeteleri de daha güçlenmeye başlamıştı.
Sonra bir gün gazetenin yayın yönetmeni ile sohbete oturduk. Konuşmaya "Dijital dönüşüm ne demektir?" diye sorarak başladım. Yayın yönetmeni "Herkes elinde ne varsa hiç beklemeden hemen dijitale yolluyor sonra da biz işimize bakıyoruz" diye başlamıştı anlatmaya.
Dijital dönüşüm kağıt baskı gazetenin yerine dijital yayının gelmesi demek değildi aksine dijital dönüşüm kağıt baskı gazetenin iç işleyiş biçimiyle, bunun değiştirilmesiyle ilgili bir şeydi.
Eski olan ve bizlerin alışmış olduğu sistemde işler nasıl gider biliyor musunuz; ben ekonomi muhabiriyken elimde özel bir haber varsa bunu gazetenin sabah ya da öğle toplantısına kadar elimde tutardım ancak orada açıkladıktan sonra ertesi gün yayınlanmak için yazı işlerine verirdim.
Gazeteye son hali öğleden sonra iki veya üçte yapılan toplantıda verilirdi.
Washington Post’ta kağıt baskıyı hazırlayan ekip işe akşamüstü beş civarında başlıyordu.
Sabahtan itibaren tüm muhabirler, foto muhabirleri ellerindeki malzemeyi, yorumları dijital yayınlara hemen veriyorlar ve bunlar internet sitesinde, tablette veya cep telefonu aplikasyonunda hemen yayına sokuluyordu. Hangi malzemenin nerde kullanılacağına dijital hub masası karar vermekteydi. Kağıt baskıyı hazırlayacak ekip ilk toplantısını akşamüstü yapacağında gün içinde hangi haberin, yorumun veya fotonun dijitalde en çok ilgiyi gördüğünün verilerine de sahip oluyordu. Gazete dijitalden gelen verileri de kullanarak akşam saatlerinde hazırlanıyordu.
Yani dijital gazetenin alternatifi değil aksine onu tamamlayan güçlendiren bir mecraydı.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce