Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Artık tespit kesinleşmişti. 2018-19 yıllarında Washington'da yapılan bir dizi üst düzey toplantıda 21'inci yüzyılın geri kalanında Amerika’nın global güç hakimiyetine en büyük tehdit Çin’den gelecekti. Bir tek Çin bu global hakimiyeti Amerika’nın elinden alma potansiyeline sahipti.

Amerika’nın başkentindeki uzmanlar, profesyonel casus yöneticileri ve bilim insanları Çin’in özellikle ‘bir kuşak bir yol’ projesine konsantre oluyor ve bu projenin Amerika’nın global gücünü elinden alma potansiyelinin bu proje sayesinde doğurabileceğini söyleyip yazıyorlardı.

Aynı kurullarda Türkiye’nin girişmiş olduğu büyük altyapı yatırımlarının da Çin’in bu projesine aktif katılma yolunda bir adım olduğu da ifade edildi ama şimdi konumuz bu değil.

Birbiri ardına yapılan o toplantıların amacı Amerikan devletine 22’nci yüzyıla kadar bir global yol haritası çıkarmaktı. Hepsinin vardığı ortak sonuç Çin’in bir kuşak bir yol projesine karşı mücadele edilmesi ve buna karşı aktif stratejiler geliştirilmesiydi.

Amerikan devleti, Çin’in global ticari bağlantılarla kurmaya çalıştığı ağlara, yeni global işbirliklerine yönelik mücadele edilmesi gerektiğini görmüş ve bunu kararlaştırmıştı.

Çin’in kurmaya başladığı ticarete dayalı bağlantıların bir şekilde durdurulması, aksatılması gerekiyordu Amerikan devletine göre.

Koronavirüsün Çin’de ortaya çıkması ABD'ye kolay bulunamayacak bir fırsat sundu.

Çin’in sınırlarını fiilen kapatmaya başladılar, doğal olarak kurulmuş ticari bağlantıları da darbe yemeye başladı.

Bilim insanlarının aksine siyasetçiler Koronavirüs hakkında onu olduğundan fazla korkunç gösteren açıklamalar yapıp duruyorlar. Global bir korku, tepki yaratılıyor ve hepsi de Çin’e yönlendiriliyor.

Yani anlayacağınız Koronavirüs global güç savaşında aktif biçimde, silah gibi kullanılıyor.

Ha bunu derken virüsün bilinçli olarak ABD tarafından Çin’de yayıldığı gibi bir komplo teorisine de girmiyorum. "Böyle bir şey olabilir mi" diye de sorarsanız "Evet tabii ki olabilir bu dünyada katiyen böyle şeyler olmaz" da demiyorum. Sadece bu durumda ABD’nin kendiliğinden ortaya çıkmış olan bir durumu kendi çıkarları için kullandığını sanıyorum. Dünya Sağlık Örgütü tabii ki görünürde bağımsız bir kuruluştur ama genellikle Amerikan otoritesinin etkisi altındadır,

bu salgını durduracak aşı tabii ki bulunacak ama bunun zamanlamasını da maalesef Amerika yapacak.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar