Bari bunu sen yapma Ahmet Hakan
‘Erkek erkek de karşı cins neden illa hanım olmak zorunda’ başlıklı yazımı 27 Ocak’ta burada yayınladım. Başlığın da özetlediği gibi Türk erkekleri bir türlü kadına 'kadın' diyemiyorlar, bilinçaltlarında bunun kötü bir laf, bir tür hakaret olduğu yolunda bir düşünce olmalı herhalde. Kadına 'hanım' dediklerinde bunun daha ince, daha güzel olduğunu sanıyor olabilirler. O yazıda erkek beyninin Türkiye’de neden böyle sorunlu olduğunu anlamaya da çalışmıştım ama bunu çok başarabildiğim söylenemez. Çünkü bu davranış bir sınıfa, bir gruba ait değil, onlarla sınırlanmış bir davranış değil, her sınıftan, her sosyal gruptan erkek bunu sergileyebiliyor.
Örneğin hayatının geri kalanına bakıldığında modernmiş gibi yaşayan ve kadınlarla oldukça sorunsuz ilişkiler götürür gibi gözüken erkekler bile konuşmaya başladığında, sıra 'kadın' demeye geldiğinde bunu katiyen söyleyemiyor, onun yerine 'hanım' demeyi tercih ediyor. Bu hayli sorunlu bir yaklaşım ve bunu kafaya takmış durumdayım hatta o yazının sonunda da demiş olduğum gibi kadına kadın demeyi doğal kabul edemedikçe Türkiye’de erkeklerin kadınlarla yaşamakta olduğu sorunlu ilişkilerin düzelmesinin de imkansız olduğunu düşünüyorum.
Dedim ya en beklemeyeceğiniz erkek bile bu tavrı sergileyebiliyor. Bunun son örneği Ahmet Hakan oldu.
Önceki günkü yazısının sonunda ‘Turna’nın Türküsü’ alt başlıklı bir not eklemiş, şöyle diyor yazar:
"Orta Anadolu’nun bülbülüdür Bedia Akartürk. Neşet Baba’nın hanım versiyonudur."
Sadece bu bölümü alacağım, Neşet Baba’nın kadın versiyonu neden denilemiyor yoksa benim bilmediğim bir kural mı var ortada varsa benim de haberim olsun, ben de kendimi zorlayarak kadınlara artık 'hanım' demeye başlayayım.
Ahmet Hakan’ın bu yazısının başlığı ‘Psikolojinin konusu olmaya doğru gidiş’ti. Doğrusu yazısının sonunda yaptığına gerçekten de uymuş bu başlık. Kadın diyememek ve bunun yerine hanım sözcüğünü kullanmayı zorunlu hissetmek gerçekten de psikolojinin konusu olmaya doğru gidişi gösteriyor. Türk erkeği gerçekten olağanüstü sorunlu bir beyne sahip. Şu istisnadır bu istisnadır demeyeceğim hepimiz sorunluyuz diyeceğim ki toptan tedavi imkanı yolunun biraz açılması ihtimali olsun. Ahmet Hakan’ın yerinde olsam yönetmeye çalıştığı gazetesinde 'hanım' kavramının kullanılmasını yazarlara muhabirlere yasaklardım. Kadına kadın demeyi öğrenmeyi zorunlu tutardım. Tabii en başta buna kendisi uyarak herkese örnek olmalı.
Şimdi diyeceksiniz ki "Bu kadar fazla düzeltilmesi gereken sorunu olan bir gazetede bu da ilk önce düzeltilecek konu olabilir mi?" belki haklısınız ama bir yerden de işe başlamak gerekiyor.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce