Salgın ortamında Amerika korkunç durumda

Böyle bir şey nasıl olabiliyor acaba

Bundan 10 gün kadar önce ‘Belki inanmayacaksınız ama ABD salgına en hazırlıksız ülke durumunda’ başlıklı bir yazı yazdım.

Yazıda;

- Dünyanın en zengin, en imkanı bol ülkesi olduğu halde,

- Biyomedikal araştırmada başı çektiği halde,

- Çok iyi tıp eğitimi ve doktorları bulunduğu halde,

- para, ekipman imkanları neredeyse sonsuz olduğu halde,

Amerika'nın virüs tehdidine en hazırlıksız yakalanacak ülke olduğunu anlatmıştım.

Büyük ihtimalle test kitini ilk bulan ülke olduğu halde bu ülkede yeterli test yapacak imkan da bulunmadığını anlatmıştım.

Bunlar inanılacak gibi değil ama doğru.

Geçen gece Harvard Üniversitesi'nin Global Health (Dünya Sağlığı) bölümünden profesör televizyona çıktı ve Amerika’nın halinin içler acısı olduğunu anlattı.

Güney Kore’de bugüne kadar 200 binden fazla insana virüs testi yapılmış.

Çin’de bu sayı 300 bin civarında.

Vietnam’da da testler hayli sağlam gidiyor.

Amerika’da test yapılan insan sayısı kaç biliyor musunuz? İnanmayacaksınız ama bu ülkede test yapılan insan sayısı şu anda sadece 9 bin civarında.

Test kiti burada halen ortada yok. Hastaneler çaresiz durumda. Federal hükümetin bir eylem planı da yok ortada. Şu anda mücadele açısından Türkiye, ABD’den bin kat daha iyi durumda. Trump ulusal acil durum ilan etti.

Amerika’da bir kafa karışıklığı, bir çaresizlik hakim durumda. Bu yüzden halkı da panik içinde gün boyu süpermarketlerde alışverişteler. İnanılmaz bir kafa karışıklığı ve atalet hakim bu toplumda.

*

Hayat iksiri dolandırıcıları

Benim gibi Red Kit tutkunuysanız hikayelerde arada bir hayat iksiri olan ilacı sattığını iddia eden dolandırıcıların kasabaya geldiğini hatırlarsınız. Onlara göre sattıkları ilaç hayatın her sorununa, her hastalığa iyi geliyormuş diye meydan nutukları atarak halkı kandırıyorlardı.

Son günlerde bu tiplerden bazıları yine ortaya çıkmaya başladı. Amerika’nın önde gelen tele-evanjelisti olan, yani televizyon yayınları ile dini mesajlar veren, rahiplerinden olan Jim Bakker kendi adını taşıyan şovda eşi Tammy Faye ile birlikte ‘gümüş suyu’ adını verdikleri iksirin koronavirüse iyi geldiği iddiasıyla bunu pazarlamaya başladılar. 4 onsu 80 dolardan satıyorlardı iksirlerini. Otoriteler müdahale etti mahkeme kararı çıkararak engellediler şimdilik bunu. Ama onların avukatı da devrede onlar inanılmayacak gibi ama satışı sürdürmek istediklerini söylediler. Yani yeterli test kiti bile olmayan ülkede bunlar da oluyor ne yazık ki. Bu ortamda Amerika’nın tüm tuhaflıkları bir bir ortaya çıkmaya başladı. Şahit olunması hayli ilginç ve ibret verici bir ortam bu.

*

Akşam şovlarını da virüs vurdu

Jimmy Fellon, Stephen Colbert, Seth Meyers, John Oliver isimleri Türkiye’de de bilinen Amerika’nın gece şovmenleri. Yıllardır gelenek değişmez ve burada akşam 23.30'da belli başlı televizyon kanalları ilk yarım saati stand up ile başlayıp daha sonra ünlü isimlerin konuk edildiği isimler ile şova devam ederler. Bu şovların önemli bir parçası stüdyodaki seyircilerdi. Bir zamanlar Johnny Carson ve David Letterman, Jay Leno gibi devlerin şovları vardı şimdi de Stephen Colbert ve Jimmy Fellon alemin kralları denilebilir. İkisi de şovları esnasında stüdyodaki seyirci ile konuşmaya onları şovun içine çekmeye özel önem veriyorlardı. Çaresiz görünen federal hükümetin eylemsizliği sonucunda virüs etkisini arttırınca bu şovların da seyircisiz yapılmasına karar verildi. Bakalım özellikle Stephen Colbert bu yeni duruma nasıl adapte olacak.

*

Aşırı sağ iyice çıldırdı

Belki bunu biliyorsunuzdur ama Amerikan aşırı sağı kafayı iyice yediği görülen kişilerden oluşuyor. Bunu yazılanlardan ve TV'de seyrettiklerinizden bilmemeniz ihtimali var olduğundan ‘belki biliyorsunuzdur’ diyerek başladım bu bölüme. Çünkü bu kafayı yemiş insanların çoğu yerel radyo şovlarında delice fikirlerini yayıyorlar. Bunlardan en ünlüleri arasında Sean Hannity ve Rush Limbaugh gelyor. Hannity en son olarak koronavirüsün Amerika’da ve dünyada ABD derin devleti tarafından yayıldığını ciddi biçimde anlattı. Rush Limbaugh’un da buna bir itirazı yok tabii ki. İşin ilginç tarafı bu insanların son derce etkili olduğu ABD Fox haberlerinin seyirci kitlesi ağırlıklı olarak virüsten en çok etkilenen 60 yaş ve üstü insanlardan oluşuyor. Bakalım onlardan bir tepki gelecek mi, hiç umudum yok bunun olacağına ama yine de izliyorum.