Müesses nizamın çöküşü ve Türkiye'ye açılan fırsat
Salgın stabilize olduktan sonra yeni bir dünya düzeninin kurulmasına girişileceği kesin.
Çünkü global dünyanın bu son yediği darbeden sonra kapitalist dünya sisteminin sadece piyasaları kurtarmak için insanları harcamaktan kaçınmayacağı görüldü.
İNSAN MI PİYASA MI
Yaşananlar nedeniyle Amerika’da müesses nizam değişecek Türkiye’de de sosyalist bilinç yükselişe geçecek. Geç kapitalizmin ve onun dünya sistemi olan emperyalizmin nasıl yetersiz kaldığı ve aslında kağıttan kaplan olduğu ve çöktüğü görüldü.
Kısa sürede hızla piyasasına 2.3 trilyon dolar dökebilen Amerika buna rağmen sistemi nasıl toparlayabileceğini bilemiyor.
Çünkü insan merkezli bir düşünce sistematikleri yok. Bu olmayınca da düzen insana hizmet için çalıştırılamıyor.
YENİ GERÇEĞİMİZ
Önümüzdeki yıllarda kapitalist dünya sistemin merkezinde düzen değişirken çevre ülkeler de yeni gerçekliğe uyum sağlamak için
yeni fikirlere açık olmak zorunda kalacaklar.
Global düzeyde ara mal ve hammadde olarak tedarik sistemlerinin yeniden düzenlenmesi gündeme gelecektir.
DARBEYİ ÇİN YER
Dünyanın ana tedarikçi olarak Çin’e bu kadar bağımlı olmasının yarattığı sorunları son krizde gördük.
Salgın Çin’de patlar patlamaz alıştığı global mal tedariki sistemleri aksayan merkez ülkeler paniklediler.
Dolayısıyla global sistemin işleyişi üzerine yeni düşünceler gerekecek.
Yani kapitalizmin merkez ülkeleri ara mal ve ithal ürünlerini sağlamak açısından Çin gibi tek bir noktaya bağlanmak yerine bu kanallarını çoğaltmanın sistemini kurmak isteyeceklerdir.
TÜRKİYE'YE FIRSAT
Salgın öncesinde kendisini altyapı yatırımlarıyla, köprüler ve otoyollarıyla ve tartışılan Kanal İstanbul'uyla Çin’in tedarik sistemi hakimiyeti süreceği ve Türkiye’nin bu sistemde önemli konumu olabileceğini düşünerek konumlandırmakta olan Türkiye’nin yeni gerçekliğe göre kendisini yeniden konumlandırması gerekebilecek.
Bence geldiğimiz noktada gelecek için verilen sinyaller Çin’in ‘tek yol, tek kuşak’ projesi yakında büyük darbe yiyeceğini ve belki de bu projenin sonu bile gelebileceğini gösteriyor.
Birçok ülke bu projenin dünya sisteminde Çin’in yeni hegemonyasını işaret ettiğini düşünüp kendilerine bu sistem içinde uyum sağlamalarına yol açacak projelere giriştiler.
Eğer Türkiye’de dahil bu ülkeler şimdiden alternatifleri düşünmezlerse kurulacak yeni dünya düzeninde zayıf durumda kalabilirler.
TÜRKİYE BUNU GÜCE DÖNÜŞTÜREBİLİR
Sakın ha bu diyeceklerimi moral olsun diye söylediğimi sanmayın.
Akademik kariyerim ve son okumalarım çerçevesinde bu gelinen noktayı Türkiye’nin kendi avantajına dönüştürme imkanı yüksek görülüyor.
Çin’in oluşturmaya çalıştığı global yeni düzeni çöktükten sonra Amerika da kendi iç düzenin yeniden kurmaya girişeceğinden doğacak global boşlukta en az sendeleyecek ülke Türkiye gibi gözüküyor.
Ancak doğabilecek bu fırsatı iyi kullanabilmesi için atmamız gerekecek bazı kaçınılmaz adımlar var.
Tamam ölecek miyiz kalacak mıyız henüz belli değil salgın ne yöne gider o da bilinmiyor ama korku ve endişeye boğulup beklemek yerine genç kuşağımıza salgın sonrasında nasıl bir Türkiye sunacağımızı oturup düşünmemiz lazım. Beyin fırtınalarının zamanı bu aslında. Bu yazı da ona bir katkı girişimi.
1- Çin’in global tedarik sistemindeki tartışılmaz hegemonyası çökünce bu bazı ülkelere Çin kadar büyük olmasa da bazı sektörlerde yeni global tedarikçi olmak, yani ihracatını arttırma fırsatını açacaktır. Türkiye’de bu potansiyel kesinlikle var. Üretim maliyetlerimizi nasıl düşürebiliriz, üretimimiz için gereken ara mal ve hammaddeyi nasıl daha uygun tedarik ederiz bunları iyi düşünür planlarsak Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda Çin kadar büyük olmasa da global sistemin önemli tedarikçilerinden bir tanesi olacağını düşünüyorum.
TÜRKİYE'YE MERKEZİ PLANLAMA
2- Bunu yapabilmemiz sadece piyasa mekanizmalarına güvenerek olamaz. Türkiye mutlaka hızla teşvikçi, yol gösterici merkezi planlı ekonomi düzenine geçmelidir. Bunu dün de Amerika için yazdım onlar da buna zorunlu olarak geçecekler.
Türkiye’nin ihtiyacı piyasaları daha iyi ve düzgün çalıştıracak yön gösteren planlı ekonomidir. Bunun için gereken bilgi birikimi, ekonominin tümü için girdi çıktı tabloları elimizde bulunuyor.
Salgın sonrasında yeni bir dünya kurulacak ve Türkiye de o dünyada yerini alacak.
YENİ PARADİGMA İLE PLAN
Türkiye için hazırlanacak yeni planın tarımı nasıl kurtarırız, turizme neler yapılabilir, yeni ihracat imkanlarını nasıl kullanabiliriz sorunlarını öne çıkaran yeni paradigmaya ihtiyacı var. Türkiye’nin müesses nizamı bunu yapacak potansiyele sahip. Buna rağmen yapmazsa da maalesef şansını kaybeder.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce