Sıcak Bölge'den panik notları-54 (Bu ortamda üniversite açılır mı?)
Amerika’nın insanı hiç düşünmeyen, acımasız işleyen sömürü sistemi devamlı inanılması zor kararlar alıp duruyor.
Burada sistemin bu şekilde işlemesine alıştırılmış insanlar da bu alınan kararlara onay veriyorlar ama bunların karşılığında ileride ne ağır bedeller ödenebileceğini bir türlü düşünemiyorlar.
*
Bu tür kararlardan en sonuncusu bazı üniversitelerin açılması yolunda alındı.
Üniversitelerin bu sonbaharda açılma kararını irdelemeden önce buradaki üniversite sistemi hakkında bazı bilgiler vermeliyim size.
Bunları bilirseniz açılma kararına neden itiraz ettiğimi de daha iyi anlayacaksınız.
*
Buradaki sistemde eyalet üniversiteleri dışındaki üniversiteler para kazanma makineleri gibi işletiliyorlar. Okulun kalitesi artıkça da kazandığı para da artıyor. Örneğin Harvard Üniversitesi milyarlarca dolara varan fonlara sahip, keza Princeton da, Yale da öyle.
Sistemde bağış sistemi çalışıyor ve zengin insanlar okullara her yıl bağışlar akıtıyorlar. Örneğin eski New York belediye başkanı Mike Boomberg eskiden okumuş olduğu Johns Hopkins’e milyar dolara varan bağış yaptı. Okul da kampusta bir binaya Bloomberg’in adını verdi.
*
Bu üniversiteleri yönetenlerin zamanı çoğunlukla para akışlarını yönetmekle geçiyor. Bağış için davetler ve geceler düzenlenebilmesi, zenginlere bağış talebi telefonlarının sürebilmesi için ise üniversitenin açık ve eğitimini sürdürüyor olması lazım.
Salgın henüz sürerken sonbaharda, kışta neler olacağı belli değilken üniversitelerin bazılarının sonbaharda açılacaklarını söylemelerinin temelinde işte sadece bu gerçek var. Bunlar para akışlarında bir kesilme olmaması için hızla açılıyorlar ve böylece öğrencilerini de riske atacaklar.
*
Buradaki sistemin ana fikri de zaten buna dayanmakta. İnsan hayatı ile sistemin para çıkarları arasında bir çatışma olduğunda daima sistemin çıkarlarının tarafı tutulup ona göre kararlar alınıyor. Para için insanlar kolayca harcanabiliyor.
Bu tavır her alanda görülebiliyor. Bunların çeşitli örneklerini bu köşede daha önce birçok kez yazdım.
Üniversite denilince merkezde sadece öğrencilerin olması gerekirken burada para için öğrencilerin hayatını bile tehlikeye atabilecek bir kararla üniversiteler zamansız açılabiliyorlar.
*
Buradaki üniversite sisteminde sosyal mesafe kuralının işletilebilmesi katiyen mümkün değil.
Çünkü üniversitelerin çoğu öğrencilerin en azından bir yıl kampus içinde yatılı bulunması şartını koyuyor. Bazıları bunu dört yılı için de isteyebiliyor.
Bu, öğrencinin haftanın 7 günü 24 saat üniversite içinde olması, sosyalleşmesi demek. Kampusta kendisine verilecek odada bir veya birkaç öğrenciyle odayı paylaşacak ve hep birlikte kalabalık mekanlarda yemeklerini yemek zorunda kalacaklar. Genç insanlar tabii illa da partiler de düzenleyecek ve burada da iç içe olacaklar.
*
Şimdi soruyorum size böyle bir ortamda salgın hastalığın bulunduğu bir dünyada, hastalığın kesin aşısı bulunmadan önce üniversitelerin ağustos veya eylülde açılmaları kararının mantıken açılanabilecek bir yönü olabilir mi?
*
Bir arkadaşın kızının başına gelenleri bu aşamada anlatmalıyım ki burada üniversitelerin ne kadar düşüncesiz davranabildiklerini görün isterim.
Salgının başında arkadaşımızın kızı yatılı kaldığı okulu aradı ve "Açılıyor musunuz?" diye sordu. "Evet açığız okuluna hemen dön" cevabı alınca babasıyla birlikte okula doğru yola çıktı. Baba kızını okuldaki odasına bırakıp New York’a geri dönmek için tekrar yola çıktı. Daha iki saat geçmeden okuldan bir telefon geldi ve "Okul kapandı, çocuğunuzu gelip alabilirsiniz" mesajını aldı. Tekrar okula geri döndü ve iki saat önce bırakmış olduğu kızının odasını toparlamasına yardımcı oldu.
*
Bu inanması zor olay burada aynen yaşandı.
Buradaki sistemdeki plansızlığın, örgütsüzlüğün, düşüncesizliğin boyutunu görün ve anlayın diye anlattım bu olayı.
Şimdi bu durumda olan üniversite yönetimlerine bu yıl oğlunu öğrenci olarak göndermeye hazırlanan bir baba olarak benim açılma kararları konusunda bunlara güvenmemi nasıl bekleyebilirsiniz?
Gerçi New York Valisi eyalet içindeki üniversitelerin açılma kararı alabilmeleri konusunda çok sıkı kurallar da getirmiş durumda.
15 gün önce açıklanmış olan bu kararlara şu anda hiç bir üniversitenin bu kadar kısa zamanda uymuş olabilmesi mümkün değil ama buna rağmen açıyorlar kapılarını. Çünkü işin içinde para olunca tüm mantıklar durabiliyor.
*
Sonbahar döneminde açılacağını açıklayan üniversiteler arasında New York Üniversitesi (NYU) de var.
Bu özel incelenmesi gereken bir durum bence.
NYU, Manhattan’ın Greenwich Village diye adlandırılan bohem bölgesinde, şehrin canlılığının tam da içinde olan bir üniversite. Kampusunun bahçesi yok, öğrencileri şehrin diğer kalabalığı ile birlikte Washington Square Park'ta dinlenebiliyorlar. Yatılı öğrenci blokları da şehrin insan trafiğinin hiç durmadığı bir bölgesinde. Şimdi bu durumdaki bir üniversite valinin açılma şartlarının hepsini kendi içinde yerine getirmiş bile olsa hiçbir şey fark etmez çünkü okulu şehrin bütününden soyutlayabilmek mümkün değil. Yani New York’ta salgın tehdidi tamamen bitmeden ve aşı bulunmadan bu okulun açılabilmesi mümkün olmamalı!
Ama açacaklar çünkü NYU da para kazanmayı sürdürmeli.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce