İkinci dönemi başlarken bir Trump değerlendirmesi

Felsefeci Alan Bloom 1987 yılında ‘The Closing of The American Mind’ (Amerikan Beyninin Kapanması) adlı çalışmasını yayınladı. Gerçi kitapta akademik çevrelere hakim olan düşünce sistematiğinin yeni nesil Amerikalıların akıllarının kapanmasına yol açtığı anlatılıyordu ama bu aynı zamanda toplumun genelinde rasyonel düzgün düşünme sistematiğinin ortadan kalktığını da ortaya koymak amacını taşıyordu.

Evet ben de Amerikan toplumun 1970’lerden sonra aklının aşama aşama kapandığını hem gözlemliyorum hem de bunun sonuçlarını fiilen yaşadım.

Şimdi eğer benim düşündüğüm gibi bu akıl kapanma süreci tüm hızıyla sürüyorsa ve gözlemlerimde gördüğüm gibi toplumun geneli gotikleşme aşamasındaysa, Trump’ın yine bir sürpriz yapıp ikinci dönem başkanlık yapmaması için bir neden de yok.

*

O son derece akılda kalan, basit mi basit konuşmalarıyla sadece üç dört aynı kelimeyi kullanarak kurduğu cümlelerle aklı kapanmış kitlelerle kolay iletişim kurabiliyor

Ve bu yüzden bana ne kadar acı da gelse yeniden seçileceğini düşünüyorum.

*

Bu Türkiye açısından sevindirici bir haber olacak galiba. Çünkü anladığım kadarıyla Trump dünyada hiç bir ülkede sevilmediği halde Türkiye’de çok seviliyor. Onun başkanlığının Türkiye için daha iyi olacağı yolunda bir düşünce de var.

Onun başkanlığının başlangıcında Amerika’ya gidip Washington temsilciliğine başlamıştım. Onu çok iyi tanıdığımdan ve başkanlığını iyi takip ettiğimden Türkye’deki bu sevgiyi anlamakta da zorlanıyorum.

Çünkü bu günlerde bölgemizde yaşamakta olduğumuz tüm sorunların temeli Trump döneminin ABD politikalarıyla oluşmuştur.

Trump başkan olduktan bir süre sonra Suudi Arabistan’a resmi ziyaret yaptı ve orada prenslerle birlikte eline mızrak filan alıp savaş dansı da etti ve bence o gün bölgede Türkiye karşıtı politikalar da başlamıştı. Zaten hemen hemen aynı dönemde Washington’da o günlerin CIA Başkanı Pompeo, ABD’nin YPG ile İŞİD karşıtı müttefik olacağını da açıklamıştı. Sonra Başkan'ın damadı Kushner’i İsrail ile Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ortak hareket edebileceği bir strateji oluşturması için görevlendirdi ve o da yapıldı. Pompeo dışişleri bakanı olduktan sonra ABD Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile Mısır ve İsrail’in arasını bulmak için elinden geleni de yaptı.

*

Dolayısıyla sadece özet geçtiğim bu olaylara bile bakarak bugün Türkiye’nin Trump’ın yeniden başkan olmasını neden istediğini anlamak hayli zor. Amerika’da olduğu gibi bizim aklımız henüz kapanmadı ama bu tür fantastik saçma düşünceler sonunda bunun da olması beklenmeli ve bizim Trump’ın ikinci başkanlığı döneminde akıllarımızın düzeyi açısından bir ’küçük Amerika’ya dönüşme ihtimalimiz bulunuyor.