'Topyekün Savaş'tan kasıtları ne, Evanjelist cin şişesine geri sokulacak mı?
Yıllardır kontrol altında tutulan Evanjelist cin Trump tarafından topluma salındı
Ve onun şimdi ne tür çılgınlıklar yapacağı, nerede duracağı belli değil.
Ruh sağlıkları katiyen düzgün olmayan, güçlü insanlardan maddi destekler alan, karanlık ilişkiler içindeki bir takım insanlar şu anda Beyaz Saray’daki adamlarını kaybetmenin paniği içindeler.
Amerika’nın koşulsuz biçimde İsrail’in çıkarlarını kollamadığı takdirde ‘tüm zamanların sonunun’, yani kıyametin geleceğine ve kendilerinin yenileceğine inanan oldukça kalabalık ve bir bölümü silahlı da olan bu grubun önümüzdeki dönemde toplumu kaosa sürükleyecek çılgın eylemler yapmaları ihtimal dahilinde.
*
Bunların ruh halinin ne kadar çarpık olduğunu Trump’ın ruhani danışmanı olduğunu söyleyen kadının yaptığı seçim ayininde görmüşsünüzdür herhalde. Üstelik bu ayin bu grubun normale en yakın oldukları bir ayindi, genelde daha çılgın görünümler ortaya koyuyorlar. Trump karşıtlığının şeytana yakınlık olarak tanımlandığı ve bir anlamda şeytan kovma ayini olarak da geçen o ayin bunların normalidir maalesef.
İşte bu insanlara Trump yıllardır toplum içinde açık çek verdi. Onların para babalarıyla, örneğin kumarhaneler kralı siyonist Sheldon Adelson ile çarpık ilişkiler kurdu ve kontrol altına alınmadıkları taktirde büyük olaylara yol açabilecek bu kesimi, şişesinden sonunda çıkmış cin gibi topluma saldı. Trump'ın oğlunun babasına yapmış olduğu 'topyekün savaş' çağrısının bu kesimin Biden'a savaş açmasıyla sonuçlanacağı düşünülüyor.
*
Görünen o ki başkanlığı bıraktıktan sonra bu kesimle bağlantısını da sürdürecek Trump. Bu süregiden sağlıksız ilişkinin sonucunun ne olacağı ve amacının ne olabileceği şu anda Amerikan ulusal güvenlik camiasının en büyük sorunlarından birisi durumunda.
Amerikan toplumunda bozulmuş sosyal düzeni yeniden düzenlemek gibi zorlu bir görevi üstlenmek zorunda olan Biden bu Evanjelist canavarı da karşısına almak ve onları ehlileştirmek zorunda.
Bunun nasıl yapılacağı henüz belli değil. Üstelik bu kesimin savaşmadan teslim olmayacakları da kesin gibi.
Nasıl direnecekleri ve ne tür çılgınlıklar yapacakları da henüz belli değil.
Trump’ın öcünü almak için başkana yönelik hayati tehdit oluşturmaları ihtimali bile var. Ya o ayinde bahsedilen şeytanın Biden olduğuna ikna edilirlerse bu insanların çarpık dünyaları içinde neler yapabileceğini hiç düşündünüz mü?
*
Amerikan toplumunun bir bölümünde, bir dizi sivil lider suikastının olduğu, Adalet Bakanı ve Başkan’ın da suikasta kurban gittiği 1960’lı yıllardaki koşullar şu anda yine gelişiyor. O yıllarda Küba'daki devrimden hayal kırıklığına uğrayan bir kesim, kendilerini sattıklarına inandıkları Başkan Kennedy’e karşı nefret içindeydiler aynı bugün Evanjelistlerin Biden'a karşı nefret duyduğu gibi.
O dönemde de devlet içinde onlara yardımcı olan sempatizanlar da vardı. Sonunda o dönemde, o başkan nefreti onu öldürmeye kadar giden örgütlenmelere yol açtı. Bugün de Biden nefretiyle dolu olan, devletin bir bölümü tarafından korunan bu Evanjelist kitle de bu tür bir çılgınlığa girişebilir aynı 1960’larda olduğu gibi.
Biden başkanlık koltuğuna oturduktan sonra bu insanlar iyice çığırından çıkmadan ve dönüşü olmayan yola girilmeden, kendisini de tehlikeye atacak aşamaya gelinmeden bu kesime yönelik kararlı adımları atmalı.
Bu süreçte Biden'ın İsrail’in çıkarlarını ABD’nin çıkarlarından üstün tutan devlet içinde örgütlenmiş neokonların Evanjelistlerle işbirliğini kırıp kıramayacağını da göreceğiz. Bunu kıramazsa bu yazıda bahsettiğim tüm tehditlerin de gerçekleşmesi ihtimali büyük.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce