Erdoğan gerçekten siyasetin caz virtüözü mü?
Habertürk televizyonunda her akşam gerçekleşen kapsamlı ve ülke gündemini değiştiren tartışma programlarından bir tanesinde Erdoğan’ın siyasi etkinliği açısından çok ilginç bulduğum bir benzetme yapıldı.
Misafir konuşmacılardan bir tanesi Erdoğan’ın Türk siyasetinin caz virtüözü olduğunu söyledi ve bunu şöyle açıkladı:
"Klasik müzik performansları ve caz performansları şu açıdan temelde ayrılırlar. Performans sürerken eğer caz sanatçısının bir notayı yanlış çalsa bile bu yanlışı kapamak için, bu yanlış notaya uygun yeni yorumlar getirerek, performansını sürdürme imkanı vardır.
Bundan yola çıkılarak Erdoğan'ın siyasi yaşamında yanlış bir adım atsa bile bununla uyumlu diğer adımları da atarak yanlışından bile kendisine siyasi açıdan anlamlı sonuçlar alabildiği söylenebilir. İşte bu yeteneği dolayısıyla Erdoğan'ın siyasetin caz virtüözü olduğu belirtilebilir."
*
Bu benzetmeyi çok beğendiğimi ve ne yalan söyleyeyim bunu ben ilk önce düşünemediğimden dolayı biraz kıskandığımı da itiraf etmeliyim.
Bu benzetmeyi biraz daha açıp üzerinde düşünmek gerekiyor…
KAFASINA GÖRE TAKILAN SANATÇILAR
Bu benzetme yapılırken serbest caz performansının kast edildiğini varsayıyorum.
Çünkü serbest cazda doğaçlama ile çalmak kuraldır. Orkestradaki her sanatçı bir anlamda çalarken ‘kafasına göre takılır' ve aslında önemli olan kafasına göre takılmakta olan sanatçılar arasında bir uyumun ortaya çıkarılması ve sonunda performansta güzel bir parça yaratılmasıdır.
Ve evet bu süreçte çalmakta olan sanatçıların yanlış notaya basması veya uyumdan çıkması ihtimali tabii ki vardır. Sanatçı ustalığı işte bu aşamada devreye girer ve sanatçı yanlışının peşine gidip performansı daha bozacağı yerde bu yanlışından da iyi bir performans, orkestra içi yeni bir uyum, çıkarabilir.
Bu yapılabilir ise cazın ilginç ve heyecan verici yönü de budur aslında.
Sanatçı ustaysa orkestra içi uyum hep bulunur ve seyirci daima yeni ilginç yönlere gider bu sayede. Ustalar hatada bile uyum sağladığında ortaya muhteşem bir deney çıkabilir
ERDOĞAN GERÇEKTEN DE USTA AMA...
Bu açıdan bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk siyasetinin caz virtüözü olduğunu söylemek gayet tabii ki doğru. Çünkü Erdoğan da siyasette yanlış olabilecek bir adım attığı takdirde bundan da yeni bir siyasi manevra çıkararak yeni yoldan yürüdüğü söylenebilir.
*
Bu açıdan yapılmış olan benzetmeyi çok sevdim ama kafamda bir sorun da oluştu bunu da söylemeliyim…
Tekrar caz performansına dönersek sanatçılar kafalarına göre takılıp çalarken yanlış notaya bastıklarında veya çalınmakta olan parçadan farklı yönlere giderlerse bu hatalarından bile yeni yorumlar yeni anlamlar çıkarırlar.
Erdoğan’ın da bugüne kadar yanlış diye nitelendirilebilecek her siyasi adımda da böyle yaptığı ve bu yanlış adımında bile yeni yorumlar yeni siyasi avantajlar çıkardığı söylenebilir.
*
Ancak serbest caz performansı sırasında çalınmakta olan parçada uyumun yapılan yanlıştan sonra yeniden sağlanması için hatayı yapan sanatçı yanlışını düzeltecek yeni adımlar attığında orkestradaki diğer sanatçıların da bu gidilen yeni yolda hatasını düzeltmekte olan sanatçıya uyum sağlayacak olan adımları atmaları da çok önemlidir. Bu kadronun içinde müzik uyumunun oluşturulması için yanlışından yeni yola girmeye çalışan müzisyen ile uyumlu çalacak sanatçılara da ihtiyaç vardır.
Bir örnek olması için yanlış notaya basıp yanlış yola gitmeye başlayan caz sanatçısının trompetçi olduğunu varsaysak onun çıktığı yeni arayışta güzel bir sonuç alabilmesi için trompetin yanına örneğin bas gitarın da baterinin de onunla uyumlu ses vermeleri gerekecektir.
Yani serbest caz da yanlışlardan yeni parça veya yeni uyum çıkarılabilmesi ancak bir takım oyunu olmasıyla mümkündür.
Çünkü bu olmadığı takdirde ilk yanlışı yapan ve bundan yeni bir uyum çıkarmaya çalışan sanatçı ne kadar usta olursa olsun ona eşlik edecek başka usta müzisyenler de ona eşlik etmedikleri takdirde yeni uyumun sağlanabilmesi pek mümkün olmaz.
Dolayısıyla ben Erdoğan’ın siyasetin caz virtüözü olduğunu düşünmekle birlikte son dönemde çok yalnızlaştığını da ve bu yüzden siyasette yeni bir yanlış yaptığı takdirde bundan da bir yeni oyun oluşturma yeteneğinin yanında ona uyum sağlayacak başka usta oyuncuların sayısı azaldığından bunu tekrardan yapmasının artık zor olabileceğini düşünüyorum.
Özetle son gelişmeler de gösterdi ki özellikle Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi yerleştikten sonra hemen her şey tek adamın atacağı adımlara bağlandığından bence Erdoğan’ın bir caz virtüözü gibi siyasetteki ustalığını gösterme imkanları da azalmaya başladı.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce