Washington'da NATO kartı hala geçerli mi?
Son yazımda önümüzdeki şubat ayında gerçekleşecek NATO liderler zirvesinin çok önemli olduğunu bu zirvede ABD Başkanı Biden ile görüşme ihtimali bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elindeki NATO kozunu Amerika ve Avrupa’ya karşı iyi oynadığı takdirde Türkiye’nin global konumunda düzelmeler olabileceğini yazdım.
Bu tabii NATO kartının Washington’da önemi hala daha var mı sorusuna yol açabiliyor.
Yeni başkan Biden’ın kurumsal müttefiklik süreçlerini tekrar açıp bunlara güçlü vurgu yapacağı, NATO’nun kurumsal varlığına da çok önem vereceği biliniyor.
Bunun ötesinde Washington’un kurumsal yapısında NATO’nun ayrıca öneminin ne olabileceğini anlamak için ‘EUCOM’un yani ABD’nin Avrupa Birlikleri Komutanlığı'nın yapısına ve onun Türkiye’ye bakışını iyi anlamak lazım.
Şu nokta detay gibi gelse de çok önemli; EUCOM’un komutanı aynı zamanda NATO içinde Supreme Allied Commander (SACEUR) komutanlığını da yapmaktadır.
Bu komutanların yakın geçmişine baktığımızda hepsini de Türkiye’nin askeri müttefik olarak önemini iyi bildikleri ve ABD’nin YPG ile Suriye’nin kuzeyinde kurmuş olduğu işbirliğine karşı olduklarını görebiliriz.
EUCOM’un bu tavrının Washington iç siyasi manevralarında nasıl çalıştığını anlamamız açısından çok yakın zaman önce gerçekleşen bir olayı hatırlatmak istiyorum
‘ASIL EVLİLİĞİMİZ TÜRKİYE'YLEDİR’
Anlatacağım o günlerde Savunma Bakanı olan Mattis, Türkiye konusunda, terör örgütü YPG ile işbirliğinin en ateşli savunucuları olan CENTCOM’un (ABD Central Command) komutanları ile birlikte hareket edip Türkiye’yi dışlamaya çalışıyordu.
Bu gelişmeyi o günlerde Avrupa’dan izlemekte olan EUCOM Komutanı General Curtis Scarpotti tehlikeli gidişatı gördüğünden özellikle Türkiye’yi konuşmak için özel randevu alıp Avrupa’dan sadece bunun için Washington’a geldi. Mattis ile yaptığı yüz yüze görüşmede "Bölgedeki YPG ile ilişkimiz bizim için olsa olsa bir küçük kaçamaktan ibaret olmalı bizim asıl evliliğimiz Türkiye'yledir" lafını da etmişti.
O, bölgede Türkiye ile işbirliği içinde yürünmesi gerektiğini ve taktik nedenlerle bir süreliğine işbirliği yapılan terör örgütü YPG ile ilişkinin Türkiye’yi kaybetmemek için koparılmasından yanaydı. Bunu görüşmede uzun bir süre Savunma Bakanı Mattis’e anlattı.
*
Diyeceğim o ki bu tavır sadece yakın geçmişte kalmış olan bir şey değildir. NATO içindeki kuvvetlerin de komutanı olan EUCOM’un şimdiki komutanı NATO’ya önem veren Biden açısından çok daha önemli olacaktır ve bu komutanlığın Türkiye’ye kurumsal bakışında bir değişim olduğu yolunda bir gelişme resmen şu ana kadar duyulmadı.
Yani dün de söylediğim gibi eğer Türkiye elindeki kartları iyi oynarsa NATO içindeki müttefiklerini de devreye sokarak YPG gibi kritik konularda yeni global tartışmalar açtırabilecektir yeni dönemde.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce