Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Tatmin edici modern hayat tarzlarının ve hayat kalitesini artırma arayışlarının dergisi olan Monocle’ın yayın yönetmeni Tyler Brule ve onun görevi teslim ettiği yeni yayın yönetmeni Andrew Tuck, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitçotakis ile Atina’da bir mülakat gerçekleştirdiler.

O mülakatta Mitçotakis ve derginin yayınlarında Yunanistan bölgenin ve hatta dünyanın yeni süper 'soft power' gücü olarak tanımlandı.

SOFT POWER GÜCÜ

'Soft power' ülkelerin askeri güç gibi sert güçlerinin yanı sıra kültür, hayat tarzı ve kalitesi, sanat gibi yumuşak güçlerini dış politikasında kullanmalarına verilen genel addır.

Yeni bir strateji izlemeye başladığı anlaşılan Yunanistan bölgemizde ve dünyada kendisini 'soft power' olarak konumlandırıp askeri gücüne ağırlık veren Türkiye’nin sert gücüne karşı kendisini konumlandırmaya çalışıyor.

Ben Yunanistan’ın bu son hamlesini Türkiye’nin çok yakından izleyip gereken tedbirlerini alması gerektiğini düşünüyorum.

*

Açıkça söylemek gerekirse Yunanistan’ın bu yeni hamlesinde başarılı olması ihtimali de çok yüksek. Çünkü Monocle gibi etkili dergilerin desteğinin de gösterdiği gibi 'soft power' vurgusuna Avrupa kamuoyunda zaten bir destek var. Avrupa'dan 32 milyar Euro fon desteği de almışlar. Amerika’da Biden yönetiminin de 'soft power' vurgusu yapan ülkelere sempatiyle yaklaşacağı da kesin.

*

Türkiye’nin özelikle Doğu Akdeniz'de stratejik rekabet içinde bulunduğu Yunanistan’ın bu hamlesine karşı neler yapabileceğine daha sonra geleceğim.

Ama bundan önce Monocle dergisinin podcast’inden dinlediğim mülakatın tümünden çıkarmış olduğum bazı sonuçları sizinle paylaşmalıyım. Bu önemli çünkü Türkiye eğer bölgedeki etkinliğini sürdürmek istiyorsa komşusunun yeni stratejisini iyi anlamalı.

Verdiği tüm mülakat boyunca Mitçotakis bir defa bile askeri güçten bahsetmedi. Editörlerin sempati ile dolu olan sorularıyla Yunanistan'ın turizm sektöründen de destek almakta olan 'soft power’ının önemini anlattı. Hükümetinin bu 'soft power’ın alanını genişletmek ve yeni 'soft power' alanları açmak için neler yapacağını belirtti. Mitçotakis, Yunanistan’a dünyada yeni bir imaj vermeye çalıştıklarını ve 'soft power' vurgusuna dayanan bu yeni imaj çalışmalarına Yunan diasporasından da büyük destek geldiğini söyledi. Bu diasporadaki işadamlarına Yunanistan’a dönüp yerleşin çağrısı yaparken kendilerinin onlara kaliteli ve iyi hayat güvencesi verdiklerini de vurguladı

TÜRKİYE'YE BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR

Mülakatta hiç bir noktada Türkiye'den bir tehdit olarak açıkça bahsedilmese bile kendilerini bölgemizde konumlandırma biçimleri askeri güce öncelik veren Türkiye’nin bilinçaltlarında bir tehdit olarak algılanmasına yol açıyor.

Gayet tabii ki bir Avrupa Birliği ülkesi olarak Yunanistan’ın karşı karşıya olduğu dış tehditlerin Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlerle karşılaştırmayı düşünmek bile imkansız.

Dolayısıyla ben Türkiye’nin askeri güce vurgu yapmasının sadece bir tercih olmayabileceğini bunun aynı zamanda bir zorunluluk da olabileceğini kabul ediyorum.

Ancak bunu söylemekle birlikte potansiyel olarak elinde olağanüstü 'soft power' gücü bulunan Türkiye’nin sert gücü yanı sıra bu 'soft power’ını da neden hiç kullanmadığını da merak ediyorum uzun zamandır.

Bu ihmalin ciddi bir hata olduğunu ve komşumuzun bu son hamlesiyle bu hatanın şimdi bize maliyetinin yüksek olması ihtimalinin doğduğunu da düşünüyorum.

TÜRKİYE 'SOFT POWER' SÜPER GÜCÜ OLABİLİR

Cumhuriyetimiz daha kuruluşunda Atatürk gibi büyük bir dehanın liderliğine sahip olduğundan, bu ülke onun vizyonu nedeniyle 'soft power' süper gücü olabilmesinin tüm unsurlarını neredeyse genlerine kaydetmiştir.

Zor ve son derece belalı bir coğrafyada yer almasına rağmen bu ülke Ortadoğu'nun ender demokrasisi, kadınlarına en erken haklarını tanıyan, Anadolu gibi birçok farklı medeniyetin beşiği olan kültürüyle, inanç özgürlükleri ve laikliği ile bölgemizde örnek olabilecek hatta dünyada bir yeni model olarak bile tanımlanabileceği 'soft power' potansiyel gücüne sahiptir.

Türkiye maalesef iç politik gerekçelerle olsa gerek bu elindeki gücünü uzun zamandır ihmal ediyor.

SURİYE ÖRNEĞİ

Bir örnek vereyim bu ihmalin gerçek yaşamda nasıl çalıştığına dair.

Suriye’de önemli güç kavgasındayız ve hayati ulusal çıkarlarımız var o topraklarda. Ancak 'soft power' potansiyelimizi iyi kullansak orada büyük avantajlar sağlayabilecekken nedense daima sadece sert gücümüz vurgulamayı tercih ediyoruz.

Herkesin birbirini öldürmeye çalıştığı bir coğrafyada Türkiye hayat vermeye çalışan tek ülke oysa.

Suriye’de tıp fakültesi ve hastaneler açtığımızı veya üniversite kurduğumuzu ve çocuklara sağladığımız olanakları kaç kişi biliyor bana söyler misiniz.

Türkiye bu yönünü vurgulasa emin olun PYD’ye karşı zaferini çok daha rahat sağlayabilir.

Yunanistan'ın 'soft power' atılımından sonra Türkiye de kendi 'soft power' atılımını mutlaka başlatmalı ve aslında İstanbul’u tanıyıp çok seven Monocle yayın yönetmenlerini de Türkiye ağırlamalı ve onlarla konuşmalı.

Eğer bunu yapmaya karar verirse bölgenin ve dünyanın 'soft power' süper gücü mutlaka Türkiye olacaktır Yunanistan değil.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar