Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Yazının başlığını okuyanlar ‘Wokeizm’ de nedir diye haklı biçimde soracaklardır. Yeni bir kavram olan 'woke’un belirli bir anlamı yok. Kavramı ortaya atanlar neredeyse tüm liberal toplumlarda ortaya çıkan ve liberalizm karşıtı olarak tanımlanabilecek yeni sosyal tavra bir tanım getirebilmek için türetmişler bu yeni kavramı.

Ben ‘liberalizm karşıtı’ tanımından ziyade siyaseten doğrucu (politically correct) tavırlara karşı tavra anti-woke demeyi daha doğru buluyorum.

Siyaseten doğrucu tavırlara karşıtlık global düzeyde popülist hareketlerin yeni ideolojisi olmaya başladı.

Bu tavrın liberal toplumlarda nasıl hayata geçirildiğini anlatabilmek için Fransa ve Amerika’dan iki örnek vereceğim.

İSLAMİ GOŞİZM

Fransa’da sağ veya populist olarak adlandırabileceğimiz hareketler kendilerine hedef olarak 'İslami Goşist' düşünceyi seçtiler.

Bu hedef seçilen siyasi tavra 'İslami Goşist' yerine 'İslami Sol' da diyebilirsiniz.

Fransa solu Batı alemine hakim olan İslam'a karşı önyargılı hatta ırkçı tavırların dışına çıkarak İslam'ı doğru anlayarak İslami hareketlere önyargısız yaklaşmak ve işbirliğine gitmekten yana.

Siyaseten doğrucu yaklaşım Fransa’da İslam'a önyargısız yaklaşmanın, ırkçılık kokan yaklaşımları reddetmenin doğru olduğunu söylediğinden ve topluma da bu doğru tavrı hakim kılmak istediğinden populist anti-wokeist hareketler bir 'woke' olarak tanımladıkları İslami sol tavırları üniversiteden ve siyasetten silmek için tepkilerini koyuyorlar.

Fransa’da durum böyle. Amerika’da ise popülist hareketler bir 'woke' olarak tanımladıkları LBGT hareketlerine sempati ve sıcaklık ile yaklaşan sosyal ve siyasi tavırlara tepki veriyorlar. Amerika’da liselerde, üniversitelerde LGBT’yi anlatan dersler, kurslar var. Liselerde LGBT kulüpleri kurulması da destekleniyor. Bu tür destekler siyaseten doğru sayıldıklarından bu tavır topluma da hakim kılınmak isteniyor. Anti-wokeist hareketler bu hakim tavra karşı olan görüşlerin ifade edilmesinin bile yasaklandığını bunun da fikir özgürlüğüne karşı olduğunu söylüyor ve anti-wokeist söylemlerini şiddetlendiriyorlar.

DOĞRU VE ADİL OLANA TEPKİ

Yukarda vermiş olduğum iki örnekten de anlaşılabileceği gibi anti-wokeizm aslında doğru, adil ve haklı tavırlara karşı bir tepki aslında.

Rasyonel olmaya çalışan ve düşünmeyi bilen insanların İslami Sol veya LGBT yandaşlığı gibi tavırları alması gayet doğal demokrasilerde. Bu tavırları alanlar o toplumlarda onaylanıyor ve destek de alıyorlar.

Popülist hareketler anti-wokeist tavırlarıyla bu doğru ve adil tavırların topluma üniversiteler ve sanat gibi çeşitli söylem alanlarında hakim kılınmasına ve buna karşı fikirlere özgürlük tanınmamasına karşı çıkıyorlar.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Popülist hareketler kendi anti-wokeizmlerini düşünce özgürlüğünün genişletilmesi çabası olarak anlatıyorlar.

Örneğin bugün Amerika’nın büyük üniversitelerinde LGBT karşıtı fikir savunmaya çalışmak nerdeyse imkansız ve buna girişenler hemen camiadan dışlanabilir, kariyerleri de engellenebilir. Popülist hareketler de 'woke' düşüncenin bu hakimiyetinin bir tür otoriterliğe yol açtığını ve herkesin onların istediği gibi konuşmak ve davranmak zorunda olmadığını söylüyorlar.

WOKEİZM AKLI KAPATIYOR MU?

Siyaseten doğrucu tavırların üniversitelerdeki hakimiyetinin aslında Amerikan aklının kapanmasına yol açtığını felsefeci Allan Bloom 1987 yılında yazdığı ‘The Closing of American Mind-How Higher Education Has Failed Democracy and Impoverished the Souls of Today’s Students' (Amerikan Aklının Kapanması-Yüksek Öğrenim Demokrasiyi Nasıl Zayıflattı ve Bugünün Öğrencilerinin Ruhlarını Nasıl Fakirleştirdi) adlı çalışmasında anlattı.

Evet Allan Bloom’un da dediği gibi eskiden siyaseten doğrucu ve bugün de 'woke' olarak tanımlanan tavırlar üniversitelerde gerçekten de kendi doğru bildiği dışındaki (belki de hakikaten de doğru olan) fikirlere hayat hakkı tanımayan akımlara dönüşmüş durumda.

Yani popülistler eleştirilerinin bu yönüyle haklılar. Yani adil ve eşitlikçi olmayan fikrin de ifade edilme özgürlüğü de olmalı deniliyor. Ancak hakim doğruya karşı fikir ifade etme hakkını savunuyorlar diye aslında doğru ve adil olan düşüncelerin zayıflatılmasına sebep olurlarsa, o doğru ve adil tavırların ortadan kalkmasına yol açarlarsa dünyanın daha güzel bir yer olacağını söylemek de imkansız.

Anlayacağınız bu yeni çıkan anti-wokeizm içinde hayli tehlikeli sonuçlar doğurabilecek potansiyel de içeriyor.

Bugün Türkiye’de Boğaziçi Üniversitesi odağında çıkan bütün tartışmalarda ve tavırlarda bu 'wokeist' ve 'anti wokeist' düşüncelerin etkili olduğunu söylemek mümkün, yani anti-wokeizm gerçekten de global bir fenomen olmuş durumda.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar